Birkaç gündür gündeme oturan şu haber üzerine bu yazıyı yazıyorum.

Haber şöyle: “Azerbaycan ve Ermenistan liderleri, Beyaz Saray'da Trump'ın ev sahipliğinde barış deklarasyonuna imza attı. Anlaşma ile kurulacak Zengezur Koridoru'nun işletmesi 99 yıllığına ABD'ye devredildi.”

Yani yıllardır savaşta olan Azerbaycan ve Ermenistan güya barıştı. Güya barıştıran ABD ve Ermenistan Başbakanı Nikol Peşinyan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile ABD Başkanı el sıkıştı, barıştı ve el sıkışırken arada ABD Başkanı Donald Trump var.

Bu nasıl iş böyle?

Zaten Ermenistan ve Azerbaycan birkaç yıldır barış halindeler. Son üç dört yıldır da, özelikle Azerbaycan son savaşta Ermenistan’ı yenerek işgal altındaki Dağlık Karabağ’ı tekrar aldıktan sonra bir savaşsızlık hali sözkonusudur. Bu ortamda Zengezur Koridoru zaten ortada kalmakta, burası adeta bir serbest bölge, Azerbaycan, Ermenistan, İran arasında ve Türkiye’nin de başucunda askersiz, herhangi bir Ülkeye tam ve doğrudan bağlı olmayan kontrolsüz bir alan olarak durmaktadır.

Öyle bir alan ki, burada defacto (otomatikmen, fiilen) Devlet oluşumları da meydana geldi. Bir ara gözlemledim bundan 3-4 yıl önceydi, Göyce Zengezur Türk Cumhuriyeti dahi kuruldu.

Neyse geçmişteki durumdan günümüze gelelim Zengezur Koridoru artık ABD’ye verildi. Gerçekten öyle mi? ABD burayı aldı mı? Bir toprak parçası savaşmadan ve mücadele etmeden alınır mı? Şimdi bu soruları bir tarafa bırakalım. Azerbaycan ve Ermenistan en üst yöneticileri Zengezur Koridorunu ABD’ye 99 yıllığına vermiş görüşüyorlar.

Ancak şunu unutmayalım. Zengezur Koridoru ve üzerinde bulunan şehir, kasaba ve köyler kadim bir medeniyetin izlerini taşırlar. O kadim Medeniyet Doğu İslam Medeniyeti başta olmak üzere elbette başka Doğu halklarının da uygarlığını üzerinde taşır.

Doğu’nun toprağı, Doğu’nun kilidi ve Batı’ya açılan kapısı Zengezur artık Batı'nın en ucundaki kovboy diyarı, vahşi Batı’nın merkezi ABD’ye verilmiş ha!

Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan çelişki.

Heyhat! Bizi zor günler bekliyor. Sırf Bizi değil tüm bölge Ülkelerini zor günler bekliyor.

Zengezur Koridoru Güzel Ülkemiz Canımız Türkiye için büyük önem taşır.

Bu koridorun coğrafi konumuna gelin bir kez daha göz atalım.

Coğrafyadan önce kültür var.

Zengezur Koridoru ve üzerinde bulunan şehir, kasaba ve köyler kadim bir medeniyetin izlerini taşırlar.

Şimdi Zengezur Koridoru'ndan ve bu koridorun Türkiye için taşıdığı önemden bahsedeceğim.

Ever, bu koridorun coğrafi konumunu kısaca belirteyim.

Zengezur Koridoru tarihi İpek Yolu üzerinde yer alır. Zengezur Koridoru kadim ve en eski bir ticaret yolu üzerindedir. En eski tarihlerden beri 'İpek Yolu' olarak bilinen ve Avrupa'dan Çin'e uzanan o güzergahın önemi çok açıktır.

İşte Zengezur Koridoru o güzergahta yer alır. Bu Koridor bir geçiş alanıdır. İpek Yolunun en önemli geçiş alanı Avrupa için Türkiye ise, aynı İpek Yolunun bizim açımızdan en mühim geçiş alanı Zengezur Koridoru'dur.

Harita üzerinde bir bakışta görüleceği üzere bu tarihi önemdeki ticaret yolunun, İpek Yolunun üzerinde Ülkemiz bir köprü gibi yer almaktadır.

Ülkemiz İpek Yolu üzerinde köprü gibi yer alırken Zengezur Koridoru da o köprüye çıkmak için Doğu cihetinde, Asya tarafında yer alan adeta bir merdiven, bir bağlantı hattı gibi durmaktadır. İpek Yolunun Batı tarafından, Avrupa cihetinden merdiveni, bağlantı hattı da vardır. O bağlantı ve hat, Balkanlar'dır, Akdeniz'dir. (Ege Denizi de bir Akdeniz coğrafyasıdır. Akdeniz derken Ege Denizini de kastediyorum)

Bu durumda Ülkemiz için Batı'da Akdeniz ve Balkanlar nasıl ki ekonomi, güvenlik, kültür ve ticarette önem taşıyorsa, Doğu'da Kafkaslar ve Zengezur Koridoru ekonomi, güvenlik, kültür ve ticarette önem taşır.

Zengezur Koridoru Nahçıvan Sınır kapısından başlayıp Azerbaycan'a kadar devam eden bir koridordur. Bu koridorun Nahçıvan'dan itibaren Azerbaycan'a kadar uzunluğu 43 km'dir. Bu koridor üzerinde 4 büyük şehir ve 300 bin civarında nüfus yaşamaktadır.

Koridorun Ülkemizin sınırındaki başlangıcı 15 km genişliğindeki Dilucu sınır kapısından itibarendir. Bu genişlikteki bir sınırımızın bulunduğu Nahçıvan'ın yanından uzanan bu koridorun güneyinde İran bulunmaktadır. Nahçıvan topraklarından sonra koridorun kuzeyinde Ermenistan yer almaktadır. En sonunda bu koridor, Azerbaycan topraklarında son bulmaktadır.

Özetle bu koridor, Ülkemizin Iğdır, Aralık, Dilucu sınır kapısından itibaren Nahçıvan, Ermenistan, İran ve Azerbaycan arasında kalmaktır.

Bu koridorun önemi tarihlerden beri bir gerçek olmakla birlikte, 2020 Dağlık Karabağ Savaşı'nın Azerbaycan tarafından kazanılmasının ardından daha da önemli hale gelmiştir. Çünkü Azerbaycan'ın Ermenistan'a karşı zaferle sonuçlandırdığı Karabağ Savaşının sonunda imzalanan 10 Kasım 2020 tarihli Ateşkes Anlaşmasının 9. maddesine göre Zengezur Koridoru'nun statüsü netlik kazanmış ve açılması kararlaştırılmıştır.

Ancak bu koridorun aradan geçen 5 yıl boyunca resmen ve fiilen açılamadığı da bir gerçektir. Bu koridor öyle kapalı kaldıktan sonra maalesef emperyalist ABD ve siyonist İsrail bu koridora da el attılar.

ABD ve onun güdümündeki terörist siyonist İsrail’in maksatları belli ki Rusya, İran ve Çin arasına girerek orada bir blok oluşturmak, kendilerine bağlı bir üs meydana getirmek ve hegemonyalarını sürdürmektir.

Bunu herkes bilsin ve herkes şunu da bilsin.

ABD’nin Zengezur Koridoruna bu yakın ilgisi hayra alamet değildir. İnşallah bu tespitlerimde ve bu tahminlerimde yanılırım da ABD’nin Zengezur Koridoru’na böyle el koymasından ve orayı 99 yıllığına almasından bizim Ülkemiz yararlanır. İnşallah bu bizim hayrımıza olur.

Tabi ben bunu hiç sanmıyorum. Yani bu gelişme bölge Ülkelerinin hayrına olmaz.

ABD orada, yani Zengezur’da ekonomik faaliyetlerde bulunacaksa, oranın madenlerini, petrolünü alır, Ülkesine götürür. Orayı sömürür.

ABD, Zengezur Koridoru’nda siyasi işler yapacaksa zaten bu bölge Ülkelerinin tamamen aleyhinedir. ABD orada terörist siyonist İsrail’in çıkarına hareket edecektir.

Yani iki ihtimalin ikisi de bölge Ülkelerinin en başta da Ülkemizin hayrına değildir.

İnşallah bu tahmin ve düşüncelerimde yanılırım.

Sonsuza dek isterim ki Türkiye ve Doğu halklarını ebeden mutlu, müreffeh ve huzur içinde yaşasın.

Ancak korkuyoruz. Zengezur Koridoru’nda zengin maden ve petrol kaynakları olduğu ve ABD’min asıl maksadının Zengezur Koridoru’ndaki altın, bakır, demir, petrol ve benzeri zenginlikleri Ülkesine taşımak, tabir caizse aşırmaktır. Tarihlerden beri sömürgeci Batılıların ve emperyalistlerin yaptığı budur. Korkarım yine Zengezur Koridoru’nda da aynısı olacaktır. Ve en kötüsü Batılılar ve sömürgeciler, bölgenin kaynaklarını rahat sömürmek için bölge halklarını birbirine düşürecekler ve orada savaş çıkartacaklardır.

Yine tekrar ediyorum. İnşallah bu görüş ve öngörülerimde yanılırım.

Biz Ülke olarak dikkatli olalım ve sömürgecilerin çıkarlarına alet olmayalım ve mazlum Doğu halklarının yanında olalım.

Vesselam