Ankara ayakkabı sektöründen alarm: “Destek olmadan ayakta kalamayız”

Ankara Umum Ayakkabıcılar ve Çantacılar Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hüseyin Uzun, “Girdilerin yüksek olması ve kaliteli eleman yokluğu nedeniyle ayakkabı imalat sektöründe her geçen gün üretimin düştüğünü” söyledi. Üretim ve girdi maliyetlerindeki artışların, maliyet farklarının rekabet gücünü zayıflattığını vurgulayan Oda Başkanı Uzun, “Rekabet edebilirlik anlamında oldukça gerideyiz. Ayakkabı üretimine ilişkin ihracat düşüyor, iç pazarın ihtiyaçlarını karşılamak için ithalat artıyor. Üretimi ve istihdamı ayakta tutmak ve rekabet gücünü artırmak için destek programlarının ve teşviklerin devreye girmesine ihtiyaç var. Üreticimizin önünü açmalıyız” dedi.

UZUN: DEVLETİMİZ FEDAKARLIK YAPMALI

Uzun, “Ülkemizde ayakkabı imalatı önemli oranda ithal girdi kullanımına bağlı. Üreticilerimiz ham maddeye erişim noktasında ağır bir yükün altında ayakta kalmaya çalışıyor. Bu nedenle ayakkabı üreticimize devletimizden destek bekliyoruz. Devletimiz üretim sektörüne, imalatçıya destek vermeli. Üretim azalınca piyasalar ithalatla açığı kapatmaya yöneliyor. Özellikle işçilik ucuz olduğu için üretim Mısır'a kayıyor. Ayakkabı üretim sektöründe gerek girdilerin yüksek oluşu gerekse eleman olmamasından dolayı işyerlerimiz kapanma noktasına gelmiş durumda. Onlarca parçadan oluşan bir ayakkabı imalatına hizmet eden büyük bir yan sanayimiz var. Haliyle üretim düşünce yan sanayinin de üretimi düşüyor ve kapanmalar artıyor. Üretimi ve istihdamı ayakta tutmak için yeni desteklerin ve teşviklerin devreye girmesi lazım. Teşvik vermeden sektörü ayakta tutamayız. Sürekli kan kaybediyoruz. Devletimiz bu konularda fedakarlık yapmalı ve destekler bir bütün halinde düşünülmeli. Üreticimize ham maddeye erişim noktasında sağlanacak desteklerin yanı sıra üretim maliyetlerini etkileyen önemli faktörlerde destek ve teşvike ihtiyaç var. Sosyal Güvenlik primlerinin yüksek olması, iş yerlerinin kayıtlı çalışan istihdam etmesini zorlaştırmaktadır. Vergi çeşitliliği ve yüksekliği, kiraların yüksekliği çok büyük sorun. İş gücünün nicelik ve niteliklerini artırmaya yönelik eğitim teşvikleri artırılmalıdır. Mesleki Eğitim Programları gözden geçirilerek, sektörlerin ihtiyaçları ile teknolojiye uygun hale getirilmelidir” ifadelerini kullandı.

ORTADAN KALKMALI

Kayıt dışılığın da üreticiye ağır bir darbe vurduğunu söyleyen Başkan Uzun, şöyle devam etti, “Kayıtdışılık ortadan kalkmalı. Zaten yüksek girdi maliyetleri gibi oldukça sorunlu bir süreçte bir de kayıtdışılığın ve yarattığı haksız rekabetin bedelini sektör olarak ağır ödüyoruz. Üreticiden ülke ekonomisine ve tüketiciye kadar tüm dengelere zarar veren kayıt dışı haksız rekabetle ilgili gerekli denetleme ve düzenlemelere devletimiz ağırlık vermeli” dedi.

DÖVİZLE GİRİYOR, TL İLE ÇIKIYOR

Oda Üyesi Ayakkabı imalatçısı Ali Yıldırım da çıraklıktan başladığı sektöre 45 yıldır değer katmaya çalıştıklarını belirterek, şunları ifade etti: "İmalathanemizde 35 kişi çalışıyordu, bugün ise atölyemizde 8 kişiyiz. Usta-çırak ilişkisine dayalı mesleğimizde artık maalesef eleman yetişmiyor. Çünkü çırak yok, bulamıyoruz. Kaliteden ödün vermeyen bir üretim anlayışı ile üretim yapıyoruz. Ham maddeyi dövizle alıyoruz, ürünü piyasaya TL ile satıyoruz. Tüm girdilerin dövize dayalı olması ve Türk Lirası'nın döviz karşısında değer kaybetmesi üretim maliyetlerini arttırıyor. Döviz cinsinden girdi maliyetlerine karşılık, yapılan satışa ilişkin ödemenin TL cinsinden ve uzun vadelere yayılması sebebiyle zarar ediyoruz” dedi.