Kuğulu'ya Fransız dokunuşu
Fransız Kültür Merkezi’nin davetiyle Ankara’ya gelen Fransız anonim kent sanatçısı Ememem, Kuğulu Park ve çevresindeki çatlamış kaldırımları mozaiklerle süsledi. Osmanlı ve Selçuklu döneminden esinlendiği Türk çinilerindeki mavi-beyaz tonları kullanan sanatçı, hem şehrin gri görüntüsünü renklendirdi hem de geri dönüşüm felsefesini sanatla buluşturdu. Çoğu kırık ve atık seramik parçalarla yapılan beş farklı enstalasyon, başkent sokaklarında ‘görmezden gelinen’ çatlakları görünür kıldı. Ememem, bu müdahaleleriyle kamusal sanatın herkes için ulaşılabilir olduğuna dikkat çekerken, sokakları ortak bir sanat alanına dönüştürdü. Sanatçı, her mozaikle insanları yürürken başını eğmeye, detaylara yeniden bakmaya davet etti. Bu anlamlı dokunuşlar, başkent sokaklarına küçük ama kalıcı bir hikâye bıraktı.
ŞEHRİN GRİ GÖRÜNTÜSÜNE RENK KATTI
Geçtiğimiz hafta Fransız Kültür Merkezi’nin davetiyle, dünyaca ünlü anonim kent sanatçısı Ememem Ankara’ya geldi. Başkentli sanatseverlere ve kentin sakinlerine beklenmedik bir sürpriz yapan sanatçı, özellikle Kuğulu Park çevresindeki çatlamış kaldırımları kendi imzası sayılan mozaik enstalasyonlarla süsledi. İki adet Kuğulu Park’ta, bir adet Yazanlar Sokak ve Paris Caddesi kesişimindeki merdivenlerin başında, Tunalı Hilmi Caddesi ve Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin önünde yer alan mozaikler, toplam 5 farklı noktada şehrin alışılmış gri görüntüsüne renk ve anlam kattı. Sanatçı, bu müdahaleleriyle kentte “görmezden gelinen” çatlaklara dikkat çekerek herkesi sokakta yürürken başını eğmeye ve detayları fark etmeye davet etti.

ÇATLAKLAR MOZAİKLE RENKLENDİRİLDİ
Ememem’in Ankara’ya özel hazırladığı mozaiklerdeki renk tercihleri de vatandaşalar tarafından dikkat çekti. Sanatçı, yaptığı açıklamada Türkiye’ye gelmeden önce de Osmanlı ve Selçuklu döneminden kalma Türk çinilerini bildiğini, ancak Ankara’ya geldiğinde bu motifleri sokakta yeniden kurgulamanın bambaşka bir deneyim olduğunu ifade etti. Kullandığı seramik parçalarının çoğu artık kullanılmayan veya kırık malzemelerden oluşması Ememem’in, geri dönüşüm felsefesiyle birleşince, başkentte hem modern hem de kültürel bir bütünlük sağladı. Mavi ve beyaz renklerin yoğunlukta kullanıldığı desenler, kentin dokusuyla uyum içinde yeni bir katman oluşturdu.
SANATINI GÖZLER ÖNÜNE SERDİ
Ememem’in mozaikleri yalnızca estetik bir müdahale değil, aynı zamanda toplumsal hafızayı da canlı tutmayı amaçlıyor. Ememem’e göre, mozaiklerle süslediği her çatlak, o bölgeden geçen insanlar için ‘yeniden bakma ve değer verme’ çağrısı anlamı taşıyor. Ememem yapmış olduğu çalışmalarla, kullanılmış parçaların yeni bir tasarıma dönüştürüyor, unutulan detayların gündeme getiriyor sokakları herkes için ortak bir sanat alanına çevirerek kamusal sanatın kapsayıcı ve dönüştürücü gücünü gözler önüne seriyor. Bu anlayışla yola devam eden Ememem, son yaptığı çalışma ile başkentin kırıklarında saklı hikâyeleri görünür kılarak Ankara’ya küçük ama anlamlı bir armağan bırakmış oldu.
Kaynak:Rüveyda Aslıipek
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.