Lifli bitkilerden doğal kağıt üreten Doç. Dr. Yusuf Parlak geleceğe iz bırakıyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı ve Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yusuf Parlak, Türk el sanatları eserlerinin bozulmadan gelecek nesillere aktarılabilmesi amacıyla lifli bitkilerden doğal kağıt üretiyor. 2019 yılında Güney Kore’de aldığı Hanji eğitimi sayesinde doğal kâğıt üretiminde uzmanlaşan Parlak, pamuk, keten, kendir ve muz gövdesi gibi lifli bitkilerden kimyasal içermeyen, asitsiz el yapımı kâğıtlar üreterek Türk sanatlarına katkı sağlıyor. Parlak’ın ürettiği kâğıtlar, hat, tezhip, minyatür, katı ve ebru gibi sanat dallarında kullanılıyor.
ASİTSİZ KÂĞIT ARAYIŞIYLA BAŞLAYAN YOLCULUK
Kültür ve Turizm Bakanlığı sanatçısı ve Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yusuf Parlak, lifli bitkilerden ürettiği geleneksel kağıt üretim sürecine, “Neden biz ülkemizde asitsiz kâğıt üretemiyoruz?” sorusuyla yola çıktığını belirten Parlak, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:
“Ustam Alparslan Babaoğlu'ndan Ebru sanatını meşk ettim ve 2016 yılında Ebru sanatını icra ve öğretmek adına icazet aldım. Ustamdan hep doğal malzemelerin kullanılması yönünde eğitimimi aldım. Ebru yapımında kullandığımız birçok malzeme doğaldı. Boyasından, fırçasına, içerisindeki kitresinden diğer malzemelerini, ödüne kadar hepsi doğal malzemeydi. Asitsiz yani içerisinde kimyasal bulunmayan kağıt bulunmakta zorluk çekiyorduk ve hocam sayesinde yurt dışından getirdiğimiz kağıtlara ebru almaya çalışıyordum. Bu da beni yeni ülkemizde asitsiz kağıt üretimini teşvik etti. ‘Neden biz ülkemizde asitsiz kağıt üretemiyoruz?’ diye çıktığım bu yolda kendimi bir anda geleneksel el yapımı kağıt alanında buldum. Bunun üstüne yapmış olduğumuz araştırmalarda ‘Bu kağıdı nerede nasıl en iyi şekilde yaparız’ diye bakarken Güney Kore'de ustayla bulduk ve Güney Kore'de gidip bunun üzerine eğitim aldım.”
KORE DENEYİMİNİ TÜRKİYE’YE TAŞIDI
Parlak, 2019 yılında Güney Kore’nin başkenti Seul’de, 4’üncü Kuşak Hanji kâğıt yapım ustası Mr. Jang Seong Woo'dan geleneksel kâğıt yapımı hanji üzerine aldığı eğitimle doğal kâğıt üretimine dair ufkunu genişletti. Kore’nin geleneksel kâğıt yapım tekniklerini yerinde öğrenen Parlak, edindiği bu bilgi ve deneyimi Türkiye’ye taşıdı. Dönüşünün ardından Türk kâğıdı üzerine yoğunlaşan Parlak, Düzce Üniversitesi kampüsünde kurduğu geleneksel kâğıt atölyesinde üretimlerini sürdürmeye başladı. Eğitimini aldığı teknikleri, Anadolu coğrafyasının bitki çeşitliliğiyle harmanlayarak özgün bir üretim modeli geliştirdi. Amacının yalnızca üretim yapmak olmadığını belirten Parlak, aynı zamanda sanat eserlerinin uzun ömürlü olmasını sağlamak için kâğıt ürettiğini kaydetti.
DOĞANIN LİFLERİ SANATLA BULUŞUYOR
Kâğıt yapımında uzun lifli bitkiler kullandığını belirten Parlak, “Kâğıt yapımında pamuk, keten, kendir ve kenevir kullanmaktayım. Aynı zamanda muz kabuğunun gövdelerinden de kağıt yapmaya devam ediyorum” diye konuştu. Kenevirden yapmış olduğu farklı kâğıt türleri bulunduğunu ifade eden Parlak, “Bununla ilgili patent çalışmalarımız devam ediyor” dedi. Parlak, hammaddenin dövülmesinden, elek yardımıyla liflerin suyun içinde yeniden örülmesine; keçeye alınmasından kurutulmasına kadar tüm aşamaları birebir uyguluyor.
“HİÇBİR BAĞLAYICI MADDE VEYA KİMYASAL KULLANMIYORUZ”
Doğal malzemelerle asitsiz ve tamamen organik yöntemlerle ürettikleri bu özel kâğıdın, gelecek nesillere aktarılabilecek nitelikte olduğunu vurgulayan Parlak, Türkiye’de üretikler kâğıda olan ilgi şu sözlerle anlattı:
“Geleneksel Türk sanatlarıyla uğraşan birçok sanatkâr bu özel kâğıt türünü kullanıyor. Ancak bu kâğıtlar uzun süredir yurt dışından temin ediliyordu. Geçmişte ülkemizde üretilmiş olsa da, günümüzde bu kâğıdı üreten kimse kalmamıştı. Biz ise birkaç arkadaşımızla birlikte, bu özel kâğıdı Türkiye’de yeniden üretmeye başladık ve adeta hayata döndürdük. Piyasada çeşitli el yapımı kâğıt türleri bulunuyor; fakat çoğunda doğal ya da geleneksel malzemeler yerine kimyasal içerikler kullanıldığı için bu kâğıtlar da asitli oluyor. Bizim ürettiğimiz kâğıtlar ise tamamen doğal süreçlerle hazırlanıyor. Kâğıt liflerini doğal yöntemlerle ayırıyor, su içinde lif bağlarını serbest bırakıyor ve elek yardımıyla bu bağları yeniden birleştirerek kâğıt haline getiriyoruz. Hiçbir bağlayıcı madde veya kimyasal kullanmadığımız için, uzun ömürlü ve gelecek nesillere aktarılabilecek nitelikte kâğıtlar üretiyoruz. Böylece hem doğal malzemelerle hem de geleneksel yöntemlerle el yapımı kâğıt üretmiş oluyoruz.”
KULLANIM ALANI OLDUKÇA GENİŞ
Parlak’ın ürettiği özel kâğıtlar, hem klasik hem de modern sanat dallarında kullanılabiliyor. El yapımı kâğıtların özellikle Türk-İslam sanatlarında büyük bir yer tuttuğuna dikkat çeken Parlak, “Yapmış olduğum kâğıtlar, el yazması eserlerde, Kur’an-ı Kerim’lerde, hat sanatında, tezhipte, minyatürde, kat’ı ve ebru gibi geleneksel sanat dallarında sıklıkla tercih ediliyor” dedi. Sanatsal üretimin sadece geleneksel boyutla sınırlı kalmadığını belirten Parlak, bu kâğıtların günümüzde Fine Art baskılar ve dijital sanat eserlerinde de yaygın olarak kullanıldığını ifade etti. Ayrıca gravür baskı ve sulu boya tekniklerinde de bu özel kâğıtların sanatsal ifade gücünü artırdığını sözlerine ekledi.
“GELENEKSEL SANATLARIN HİZMETİNE SUNMAK İSTİYORUZ”
Düzce Üniversitesi kampüsünde kurulan atölyede hem üretim hem de eğitim merkezi olarak faaliyet gösterdiğini ifade eden Parlak, “Atölye de, üniversite öğrencilerine yönelik uygulamalı kâğıt yapımı eğitimleri düzenlenirken, aynı zamanda ilkokul ve ortaokul seviyesindeki öğrencilere de sürdürülebilirlik ve doğayla uyumlu üretim konularında atölyeler veriliyorum” şeklinde konuştu. Ürettiği kâğıtlar hakkında uzun vadedeki hedeflerinden bahseden Parlak, “Bizim yoğun olarak kullandığımız el yapımı kâğıtları artık yurt dışından ithal etmek yerine ülkemizde yapıp geleneksel sanatların hizmetine sunmak istiyoruz” dedi. “Sanatçılar artık hangi lifin hangi bitkiden geldiğini biliyor. Üstelik daha ekonomik ve ulaşılabilir. Sanatın da sanatçının da önü açılıyor” diyen Parlak, yapılan kâğıtların güvenilir olduğunu söyledi.
Kaynak:Rüveyda Aslıipek
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.