İslam dini şiddette ayrım yapmaz kadına, erkeğe baktığı gibi bakar. Yani, “Allah'ın kulu” olarak. Dinin emir ve yasaklarına uyma, kulluğunu yaşama, ibadetlerini yapma vs. konusunda kadın ile erkek arasında hiç bir ayrım yoktur. herkes haddini bilmeli kadın..! Kadın gibi giyinmeli, erkek ise yine duruşuyla erkek gibi giyinmeli ve davranmalı kadınlara saygı göstermeli, peygamber efendimiz; "Allah'ın emaneti" dediği kadınlarımıza en güzel ahlakla muamele edilmesini tavsiye etmiş, güzel ahlakın bir göstergesinin de kadınlarına iyi davranmak olduğunu belirtmiştir.

Son günlerde şiddet aldı başını gidiyor. Sağa saldırıyor, sola saldırıyor, ne yaptığını bilmez kişiler sanki toplumda çoğalmış gibi bir esinti var, aile biriminin sağlıklı işleyişini zedeleyen ve bu kişiler arasındaki ilişkileri derinden yaralar.

Aile içi şiddet; fiziksel, duygusal, cinsel veya ekonomik olarak birçok farklı şekilde kendini gösteriyor.

Herhangi bir cins, yaş veya sosyoekonomik grupta ortaya çıkabilen şiddet, hem kadınları hem de erkekleri etkiliyor. Bu kişiler kurbanlarını fiziksel acı, travma, korku ve umutsuzluk içinde bırakıyorlar.

İnsanların üzerindeki kara bir bulut ve sessizce yaşanmasına rağmen ciddiyetini koruyor. Şiddete uğrayanlar, çaresizlik ve utanç gibi duygularla mücadele edebilirler ve şiddetin neden olduğu yıkımın etkisini uzun bir süre taşıyabilir. Şiddet, denildiğinde fiziksel şiddet geliyor.

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunda Madde 2’de “Kişinin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranış” denilmektedir.

Şiddet yapan aile üyelerine karşı uyguladığı fiziksel, ekonomik, duygusal, cinsel ve psikolojik her türlü olumsuz hareketlerdir. Bu halde zorlu bir psikososyal hareketler meydana geliyor.

Silahla veya bıçakla yaralama, vurma, itme, ısırma, saç çekme, itme gibi eylemleri fiziksel şiddet. Ayrıca kişinin temel ihtiyaçlarını engellemek ya da alkol, uyuşturucu ve sigara gibi maddelerin zorla tükettirilmesi de fiziksel şiddetidir.

Tecavüz, istenmeyen cinsel birlikteliklere fiziksel ve cinsel olarak kişiyi, sosyal iletişim ağlarından cinsel içerikli görüntü, video, ses kayıtlarının gönderilmesi.

Bununla kalmayıp töre, namus ve din gibi kavramlar öne sürülerek bireylerin cinsel haklarının istismarı da cinsel şiddetidir.

Belli kişiyi Aşağılamak, küfür etmek, kişinin değersiz hissetmesine yol açacak ilgisizlik, psikolojik suçlamak gibi. Sosyal hayatında, zorla evlendirilmek, konuştuğu kişileri engellemek sınırlandırmak gibi, mağdurun elinden parasının zorla alınması, maddi imkânların kısıtlanması, zorla (kişinin gönlü varmışçasına bar, pavyon gazino gibi yerlerde senet taahhütname alınması gibi) çalıştırılmak ya da istediği halde çalışmasına izin vermemek.

Türkiye’deki kadınların üçte biri ısrarlı takip mağdurudur.

Israrlı takip: Sürekli olarak telefonla arama ve mesaj gönderme. İş yerine ve evine giderek rahatsız etme, korkutma. Saçından veya kulağından çekme, itme ve sarsma, üzerine bir şey fırlatma; bağırma, aşağılama ve olumsuz kelimeler kullanma vs. Şimdiyse telefonla sosyal medya aracılığıyla taciz etmeler gündem dedir.

Dinimizde her türlü şiddet yasaklanmıştır. Zulmün de adaletin de yaşı ve cinsiyeti yoktur. Asıl başarı, güçlüyken şiddetten uzak durmaktır. Asıl iyilik, kötülük yapana iyilikle karşılık vermektir. İşte o zaman her türlü şiddetin üstesinden gelinecektir.

Şöyle ki; Erkeğiyle kadınıyla, genciyle yaşlısıyla, amiriyle memuruyla, zenginiyle yoksuluyla herkes birbirine karşı âdil olmakla ve zulmetmemekle mükelleftir. Dinimizde her türlü ve her boyutta şiddet yasaklanmıştır.

Şiddet nereden ve kimden gelirse gelsin bir insanlık suçudur. Her türlü şiddete kadınımıza karşı şiddete karşıyız. Kadınlara ve erkeğimize saygılarımla selam ve dua