Yazıma şu sözlerle ve o sözlerin içinde geçen ve “bana göre büyük bir ibret ve ders alınması gereken deprem ve afetlerden ders almak gerçeğini” hatırlatarak başlıyorum.

Ve her deprem ve afet, kulun gelecek için düşündüğü ve hazırladığı planını bozar ve darmadağın eder.

Allah'ın (cc) planı tüm planların üstündedir. Allah'ın (cc) hesabı tüm hesapların üstündedir.

Ey insan, sen bir şey yapıyorsan ve bir şeyi gerçekleştiriyorsan bu senden değil, hepsi Allah’tandır.

Bunu kafana iyice sok, sende zerre miktar akıl varsa. “Aklın yoksa” diyecek bir sözüm yok.

Ey insan şu hakikati tefekkür et. Düşün: “Allah izin vermezse, Yüce Rabbim müsaade etmezse, sen neyi gerçekleştireceksin ki!”

Eğer kafir ve inatçı değilsen ve eğer beynin, aklın varsa gel de bu hakikati düşün ve idrak et.

Geçen gün sosyal medyada bir yazı paylaştım. O yazı harfi harfine, kelimesi kelimesine şöyledir:

“Depremler ve tüm afetler birer derstir.

Kahramanmaraş'ta bir Dergi, program planlıyor ve programın ismi ve tarihi şöyle: "Yaşayan Değerlerimiz. Tarih:11 Şubat 2023"

Bu program gerçekleştirilemiyor.

Çünkü 6 Şubat 2023 Büyük Kahramanmaraş Depreminde o "Yaşayan Değerlerimiz" diye isimleri sıralananların bir kısmı yaşamıyor artık. Zaten yaşasalar da o kıyamet benzeri depremden 5 gün sonra o programın yapılması elbette mümkün olamaz.

Ey Müslüman şu üç ayet-i kerimeyi asla unutma.

"Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır; onları O’ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O’nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıklarındaki tek bir taneyi bile bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır." (En'am Suresi, 59)

"Hiçbir şey hakkında: “Ben yarın mutlaka şu işi yapacağım” deme. Ancak: “İnşallah” Allah izin verirse yapacağım” de. Bunu söylemeyi unuttuğun zaman Rabbini hatırla ve: “Umarım ki Rabbim beni bundan daha yakın bir vakitte dosdoğru ve güzel bir başarıya eriştirir” de. (Kehf Suresi, 23-24)”

Evet, ben bu hususlara ve ayet-i kerimelerde beyan edilen önemli bir gerçeğe dikkat çektim.

O gerçek şu: Hayat bir müsaadedir. Hayat bir izindir. Size bu müsaadeyi, bu izni veren bir Zat (cc) var. O zat Allah’tır.

Hayatın bir müsaade ve izin olduğunu kanıksamış insan, umursamaz insan anlamasa, Allah (cc) ona hatırlatır. Öyle bir hatırlatır ki feleği şaşar.

Zaten Yüce Rabbim zaman hatırlatıyor ve insanın feleğini şaşırtıyor.

Felek devrandır. Felek zamandır. Felek devamlı suretle dönüp duran Dünya’dır. Felek kanıksayıp durduğumuz hayattır.

Depremler, seller, fırtınalar, trafik kazaları, savaşlar ve hayatımızı derinden etkileyen, feleğimizi şaşırtan her olay şu gerçeği hatırlatıyor: “Hayat bir müsaadedir. Ve o müsaadeyi veren Allah’tır. Allah müsaade etmezse “yaprak kımıldamaz.”

Bu gerçek her insanın aklının tam ortasında bulunsun.

Bu gerçeği Yüce Rabbim (cc) birçok ayette beyan ediyor.

Yüce Rabbim (cc) “hükümranlık bende, mülkün sahibi benim, ben izin vermezsem siz hiçbir şey yapamazsınız” diye birçok ayette açıkça ferman ediyor.

İşte bu hususta bize ışık tutan ve kendimize gelmemize vesile olacak birkaç ayet-i kerime meali:

“Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır.” (Nur Suresi, 42) “Hüküm, yalnızca Allah'ındır.” (Yusuf Suresi, 40) “Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır.” (Al-i İmran Suresi, 189)

Ve bu gerçeklerin farkında olarak bize düşen görev şu: “Mutlak manada hiç bir şeye ne malikiz ve ne de sahibiz. Bizim malikliğimiz ve sahipliğimiz nispidir ve mutlak değildir. Mutlak ve sonsuz varlık olan yalnız ve yalnız Allah’tır. Biz nispi ve geçici birer varlığız. Bizim bir başımıza ve kendi kendimize hiçbir gücümüz ve kudretimiz yoktur. Tüm gücümüz ve kudretimiz bir ve mutlak varlık Allah’tan gelmektedir. O’ndan (cc) geliyor tüm gücümüz ve O’nun müsaadesiyledir her şey.”

Bak yazımızı başında belirttim ve örneklerle açıkladım. Yine açıklayayım.

11 Şubat 2023 günü için program hazırlayanlar ve o programdaki başlığı “Yaşayan Değerlerimiz” diye belirleyip de ona uygun afiş hazırlayarak isim isim bazı kişileri o afişte belirtenler, nereden bilebilirdi 6 Şubat 2023 günü Büyük Kahramanmaraş Depremi olacak ve “Yaşayan Değerlerimiz” diye isimlerini duyurduklarımızdan bazıları, programın planlandığı gün yani 11 Şubat 2023 günü artık yaşamayacak. Bunu kim nereden bilir? Bunu ancak Allah (cc) bilir.

Ey insan! Kendini bir şey zannetme. Sana Allah (cc) izin verdiği ölçüde sen bir şeysin. O (cc) müsaade etmezse, O (cc) izin vermezse sen bir hiçsin hiç!

Onun için bir şey planladığın ve bir şey yapacağın zaman “inşallah” de. “Allah (cc) izin verirse yapacağım” de. “Allah (cc) isterse yapacağım” de. “Allah (cc) nasip ederse yapacağım” de.

Bunları söylemeyi unuttuğunda “hatırlar hatırlamaz” hemen kendine gel ve “inşallah yapacağım” de.

Evet yazımızın en sonunda yine beyan ediyorum ki, “inşallah” demek bir ibadettir. Çünkü ayet-i kerime’de beyan edildiği üzere bir şey yapmaya niyetlendiğimizde ve plan yaptığımızda “inşallah” dememiz bize emrediliyor.

Ancak günümüzde maalesef bu sözü söylemenin bir ibadet olduğunu idrak edenler çok çok azdır. Bu toplumdaki insanların birçoğu “inşallah” sözünü bir ağız alışkanlığı olarak “adetten” dolayı kullanıyor. Halbuki “inşallah” demek bir ibadettir, adet değil.

Vesselam…