Son yıllarda, özellikle de son günlerde, toplum olarak rahatsız edici görüntülere ve paylaşımlara şahit oluyoruz.

İnançlı ya da inançsız fark etmeksizin, bir toplumun kutsal saydığı değerlerle alay edilmesi, aşağılanması ya da provoke edilmesi asla masum bir “eğlence” değildir.

Cami, Müslümanlar için en kutsal mekânlardan biridir.

Namaz ise İslam’ın temel ibadetlerinden, vazgeçilmezlerinden biridir.

Buna rağmen bazı kendini bilmez kişiler, camilerde imam cübbesi giyip alkol şişeleriyle uygunsuz hareketler sergileyerek bunu sosyal medyada paylaşabilmektedir.

Daha da üzücü olan ise, birkaç gün önce genç kızların açıl bedenle ve delikanlıların şortla namazla, secdeyle alay eden görüntülerinin sosyal medya hesaplarında yayılmasıdır.

Bu gençler belki yaptıklarını “özgürlük” ya da “eğlence” olarak görüyor olabilir.

Ancak mesele sadece bireysel bir davranış değildir.

Burada açıkça Müslümanların kutsallarına yönelik bir saygısızlık ve bilinçli bir provoke etme çabası vardır.

Hiç kimsenin, bir başkasının inancını aşağılamaya hakkı yoktur. Özgürlük, başkasının değerlerine saldırmak değildir.

Asıl üzerinde durulması gereken soru şudur: Bu paylaşımlar gerçekten kendiliğinden mi ortaya çıkıyor, yoksa gençleri bu yönde cesaretlendiren, yönlendiren bir irade mi var?

Bugün bu görüntüleri paylaşanlar “boş” değildir.

Sosyal medya, bilinçli ya da bilinçsiz şekilde, toplumun sinir uçlarıyla oynanan bir alana dönüşmüştür.

İnanç değerleri özellikle hedef seçilmekte, gençler bu tür provokatif davranışların içine çekilmektedir.

Amaç; toplumu kutuplaştırmak, inançlı kesimi tahrik etmek ve sosyal gerilimi artırmaktır.

Önemli olan, bu provokasyonların arkasındaki eli görmek ve gençlerimizi bu oyunlara alet olmaktan korumaktır.

Eleştiri başka bir şeydir, alay ve hakaret başka.

Fikir özgürlüğü, kutsallarla dalga geçme hakkı değildir.

Toplum olarak sağduyulu olmak, gençlerimizi bilinçlendirmek ve bu tür provokasyonlara karşı uyanık olmak zorundayız.

Bu ülkede ara ara Müslümanların kutsalarına saldırılar zamanla oldu sonuçları hep kanlı acılı geçti.

Unutulmamalıdır ki kutsallarla alay eden bir anlayış, sonunda toplumu da, gençliği de değersizleştirir.

Bu oyuna gelmemek, aklıselimle hareket etmek ve değerlerimizi sağduyuyla savunmak zorundayız.