Heykel ve mozaik ustası Mehmet Bostancı, Türkiye’de yalnızca Hatay’da çıkarılan Serpantin taşından eserler üretiyor
Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan Heykel ve mozaik ustası Mehmet Bostancı, Türkiye’de yalnızca Hatay’da çıkarılan Serpantin taşından eserler üretiyor. Bostancı, Serpantin taşını yumuşak ve kolay işlenebilir yapısı sayesinde hem geleneksel hem de özgün figürlerin tasarlanmasında kullanıyor. Babasından devraldığı mesleği 45 yıldır sürdüren Bostancı, taşın her bir parçasının israf etmeden işliyor. Atölyesinde mitolojik ve fantastik motiflerle özgün heykeller yapan sanatçı, serpantin taşının sadece bir maden değil, Hatay’ın kültürel mirasının bir parçası olduğunu söylüyor. Mesleğin zor olması ve maddi karşılığının yetersizliği nedeniyle ustaların sayısının azaldığına dikkat çeken Bostancı, “Değerini bilmezsek, serpantin taşının ve bu sanatın yok olma tehlikesi var” diyerek zanaatın yaşaması için destek çağrısında bulunuyor.
TÜRKİYE’DE SADECE HATAY’DA ÇIKIYOR
Antakya’da yaşayan heykel ve mozaik ustası Mehmet Bostancı, Türkiye’de yalnızca Hatay’da çıkarılan ve özel bir doğal maden olan Serpantin taşını 45 yıldır işliyor. Bostancı, yumuşak yapısı sayesinde işlenmeye elverişli olan Serpantin taşından çeşitli objeler üretiyor. Taşın özgün yapısı ve mesleğe başlama süreci hakkında Bostancı şunları kaydetti:
“Bu mesleği babamdan devraldım. Yaklaşık 45 yıldır serpantin taşıyla çalışıyoruz. Türkiye’de sadece Hatay’da çıkarılan ve işlenmeye çok elverişli, yumuşak bir taş olan serpantin, bizim için hem heykel hem de mozaik sanatında benzersiz bir malzeme oldu. Bu taşı kullanarak, yerel el sanatlarımızı özgün bir şekilde harmanlayıp kendimize has sanat eserleri yapıyoruz. Serpantin taşı, Hatay’ın kültürel mirasının ve el sanatlarının vazgeçilmez bir parçası olarak hayat buluyor. Hatay dışında farklı ülkelerde de çıkartılan serpantin taşı daha ince, yaprak şeklindeyken, Hatay’da ise yumru formunda elde ediliyor. Bu taş, yumuşak ile orta sertlik arasında bir yapıya sahip olup, mermerden biraz daha kırılgan olsa da kolay işlenebilmesi nedeniyle değerli ve tercih edilen bir materyaldir.”
EN KÜÇÜK PARÇA BİLE DEĞERLENDİRİLİYOR
Serpantin taşı doğada sınırlı miktarda bulunduğunu ifade eden Bostancı, yalnızca Hatay’ın belirli bölgelerinden çıkarıldığını kaydetti. Bu nedenle işlenirken en küçük parçası dahi israf etmeden değerlendirdiklerine dikkat çeken Bostancı, taşın korunması gerektiğini şu sözlerle vurguladı:
“Serpantin taşını ocağından alıp atölyemize getiriyoruz. Büyük kütleleri önce kesiyor, ardından yapmak istediğimiz forma getiriyoruz. Taş doğada bazen siyah, bazen koyu yeşil renkte çıkar. Ancak işlenip cilalandığında, gerçek doğal rengini ortaya koyar. Boya kullanılmadan yapılan her eser, taşın kendi ruhunu taşır. Bu taşı çok iyi kullanmak zorundayız. Çünkü ilerleyen yıllarda bu zanaatı sürdürecek usta kalmazsa, taş tükenebilir. Her taşın kendine özgü bir karakteri vardır, onu tanımadan işlemek mümkün değildir. En küçük parçasını bile asla çöpe atamayız; çünkü bu taşın aynısından bir daha bulunmaz.”
“SERPANTİN TAŞI BİR KÜLTÜRÜ TAŞIYOR”
Bostancı, serpantin taşıyla sadece klasik figürler değil, aynı zamanda mitolojik ve fantastik motifleri de işliyor. Bostancı’nın atölyesinde, balık başlı insan figürlerinden çift başlı heykellere kadar sıra dışı çalışmalar yer alıyor. Geleneksel sanat dalını modern bir dille harmanlayan Bostancı, “Bazen doğada olmayan formlar üzerinde çalışıyoruz. Özgün işler ortaya koymaya gayret ediyorum. Örneğin, balık kafasıyla insan kafasını birleştirdiğim figürlerim var. Bunlar taşla yapılan sıra dışı heykeller. Aslında bu taşla sadece heykel yapmıyoruz, bir kültürü anlatıyoruz” diye konuştu. Bostancı’nın Serpantin taşından ürettiği bu eserler, yalnızca Hatay’da değil; Türkiye’nin pek çok turistik bölgesinde ve yurt dışında da satılıyor. Kültürel bir simge hâline gelen bu objeler, Hatay’ın tanıtımında önemli rol oynuyor.
“DEĞERİ YETERİNCE BİLİNMİYOR”
Serpantin taşı işçiliğinin büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Bostancı, maddi karşılığın yetersizliği ve mesleğe olan ilginin azalması nedeniyle ustaların sayısı her geçen gün azaldığını belirtti. Mesleğini sürdürecek bir çırak bulamamanın üzüntüsünü yaşadığını dile getiren Bostancı, “Bu işi devam ettirecek kimse kalmadı, benden sonra gelen yok. Çünkü bu iş hem yorucu, hem zahmetli hem de değeri yeterince bilinmiyor. Eskisi gibi ne çırak var ne de destek. Şu an Hatay’da bu taşı sanat eserine dönüştürebilen sadece birkaç usta kaldık” şeklinde konuştu. Serpantin taşıyla yapılan bu geleneksel sanatın yok olmaması için destek verilmesi gerektiğini vurgulayan Bostancı, “Bu taş sadece bir maden değil, Hatay’ın kültürel mirasının bir parçası. Değerini bilip korumamız gerekiyor. Bu zanaat kaybolursa, bu taş da unutulur” dedi.
Kaynak:Rüveyda Aslıipek
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.