Teç-Sen’den yetkili sendikalara eleştiri: Sessizlik memura ihanettir

TEÇ-SEN Genel Başkanı ve Devlet Memurları Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ümit Demirel, 6 gün sonra başlayacak olan 8’nci Dönem Toplu Sözleşme öncesi konuştu. Yetkili parti sendikası ve ortaklarının derin bir sessizlik içinde olduğunu belirten Demirel, sendikaları eleştirdi. Ne miting, ne basın açıklaması, ne güçlü bir ses, ne eylem çağrısı ne de üretimden gelen gücün kullanılacağına dair irade göremediklerini söyleyen Demirel, “Bu sessizlik, devlet memurları ve emeklilere yapılmış büyük bir ihanettir” dedi.

“RESMİ ENFLASYON GERÇEKLERİ YANSITMIYOR”

6 gün sonra başlayacak olan 8’nci Dönem Toplu Sözleşme öncesi konuşan TEÇ-SEN Genel Başkanı ve Devlet Memurları Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ümit Demirel, yetkili parti sendikası ve ortaklarının derin bir sessizlik içinde olduğunu belirtti. Ne miting, ne basın açıklaması, ne güçlü bir ses, ne eylem çağrısı ne de üretimden gelen gücün kullanılacağına dair irade göremediklerini söyleyen Demirel, “Bu sessizlik, devlet memurları ve emeklilere yapılmış büyük bir ihanettir” dedi.

TÜİK’in resmi enflasyon rakamlarının gerçekleri yansıtmadığını söyleyen Demirel, memur ve emeklilerin piyasadaki zamlar karşısında giderek yoksullaştığını vurguladı. Doğalgaz, kira, elektrik, ulaşım ve gıda fiyatlarındaki artışların günlük hayatı zorlaştırdığına dikkat çeken Demirel, “Enflasyon kadar zam uygulaması artık bir aldatmacadan ibarettir. Buna rağmen yetkili parti sendikalarından çözüm için eylem yok, grev yok, hak yok, yetkili sendikalar memurun yanında mı, karşısında mı?” şeklinde konuştu.

Ümit Demirel, “Yetkili parti sendikalarından çözüm için eylem yok, grev yok, hak yok. Yetkili sendikalar memurun yanında mı, karşısında mı?” diye sordu.

“SEYYANEN ZAM VE REFAH PAYI ARTIK HAYATA GEÇMELİ”

Seçim öncesi söz verilen seyyanen zammın hala hayata geçirilmediğini kaydeden Demirel, şunları kaydetti, “Emeklilerimiz, seçimlerden önce söz verilen ve hâlâ hayata geçirilmeyen seyyanen zam için umutla bekliyor. Bugün 20 bin liraya ulaşan bu zam, bir lütuf değil, hak edilmiş bir taleptir. Ayrıca, yıllardır dillendirilen “enflasyon+zam+refah payı” formülünün artık laf olmaktan çıkıp, toplu sözleşme masasında karara bağlanması gerekmektedir. Çünkü sadece enflasyon oranında yapılan zamlar, yaşanan gerçek hayat pahalılığını karşılamıyor. Seyyanen zam ve refah payı artık hayata geçmeli!”

3600 EK GÖSTERGE HÂLÂ BEKLENİYOR

Birinci dereceye gelmiş tüm kamu çalışanları ve emeklilere verilen 3 bin 600 ek gösterge sözüne rağmen bu hakkın yıllardır yerine getirilmediğine dikkat çeken Demirel, “Ek gösterge, emeklilik maaşı ve ikramiyesini doğrudan etkileyen bir hak. Yine, yardımcı hizmetler sınıfında çalışan binlerce devlet memuru, eğitimlerine uygun kadrolara atanmayı bekliyor” dedi. Ayrıca devlet memurlarının 50 yıldır alamadığı bayram ikramiyesinin acilen sağlanması gerektiğini söyleyen Demirel, “Bayramda torununa harçlık veremeyen, evine bir kutu baklava alamayan emekli memurun yaşadığı hayal kırıklığı görmezden gelinemez. 8 Eylül 1999’dan önce işe başlayanlar emekli olurken, bir gün sonra işe başlayanların emeklilik hakkı ellerinden alındı. Aynı işi yapan, aynı şartlarda çalışan iki memur arasında bu kadar büyük bir adaletsizlik olabilir” ifadelerine yer verdi.

DEMİREL, YETKİLİ SENDİKALARA ÇAĞRI YAPTI

Sözlü sınav uygulamasına son verileceğinin defalarca söylendiğini de hatırlatan Demirel, sözlü sınav uygulamasının liyakat ve adaleti zedeleyen bir sistem haline geldiğini söyledi. Demirel, mülakatın gençlerin ve kamu çalışanlarının umudunu kırdığını da dile getirdi. Gelir vergisinin sabitlenmemesi nedeniyle yapılan zamların eriyip gittiğini, yıl sonunda memurun maaşının yılın başındaki değerini koruyamadığını belirtti. Ataması yapılmayan eğitim fakültesi mezunu öğretmenler ve meslek liseli aşçıların haklarının da toplu sözleşmede mutlaka karşılanması gerektiğini belirten Demirel, “Meslek ve teknik okul mezunu aşçılarımızın yardımcı hizmetler sınıfında değil, teknik hizmetler sınıfında görev yapmaları sağlanmalıdır” dedi. Son olarak, yetkili sendikalara, “Bu sorunlardan hangisini çözmeyi planlıyorsunuz? Çözemediğinizde nasıl bir yol izleyeceksiniz? Memur ve emeklilerin sesi olacak mısınız, yoksa sessizliğinizle bu adaletsizliklere ortak mı olacaksınız?” ve “Artık susmak, görmezden gelmek değil; çözüm üretme ve hakkı teslim etme zamanı” diye konuştu.