TVHB Başkanı Eroğlu uyardı! ÇIPLAK ELLE DOKUNMAYIN

Mevsim sıcaklıklarının yükselmesiyle birlikte kene vakalarında artış yaşanıyor. Zaman zaman ölümle sonuçlanan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlar için büyük bir tehdit oluşturuyor. Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi (TVHB) Başkanı Ali Eroğlu, Ulus’a yaptığı açıklamada “Keneden korkmayın, geç kalmaktan korkun” diyerek önemli uyarılarda bulundu. Türkiye’de görülen 46 kene türünden sadece biri KKKA’ya yol açsa da, vatandaşların bu ayrımı yapmasının mümkün olmadığını vurgulayan Eroğlu, bireysel önlemlerin hayati önem taşıdığını söyledi. Açık renkli kıyafet tercih edilmesi ve keneye çıplak elle dokunulmaması gerektiğinin altını çizen Eroğlu, riskli bölgelerde halkın mutlaka bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

“KENE KIRSALDAKİ İNSANLARIMIZI TEHDİT EDİYOR”

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarının tekrar gündemde olduğunu söyleyen Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, özellikle kırsal bölgelerde yaşayanların bilinçlendirilmesinin hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın riskli bölgelerde eğitim çalışmaları yürüttüğünü belirten Eroğlu, “Kene daha çok kırsalda yaşayan insanlarımızın sağlığını tehdit eden bir canlı. O yüzden orada insanların ne yapması gerektiğiyle ilgili ciddi bir bilinçlendirme yapılmalı. Daha önce 22 ilde vardı bu hastalık, şimdi 34 ilde görülüyor. Özellikle Tokat, Amasya, Erzincan, Kastamonu ve Sivas gibi bölgeler daha riskli” diyerek bu illerdeki vatandaşları daha dikkatli olmaları konusunda uyardı.

“DÜNYADA 900, TÜRKİYE’DE 46 KENE TÜRÜ VAR”

Dünyada 900 civarında kene türü olduğunu ve bunlardan 46’sının ülkemizde görüldüğünü söyleyen Eroğlu, “Türkiye’de görülen bu 46 kene türünden yalnızca biri, Hyalomma marginatum adı verilen tür, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden oluyor. Vücudunuza yapışan kenenin bu tür mü, değil mi olduğunu bilemezsiniz. O yüzden keneyi görür görmez hemen müdahale edilmeli” diye konuştu. Keneyi vücuttan uzaklaştırırken oldukça dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Eroğlu, yapılması gerekenleri şu cümlelerle sıraladı, “Keneye kesinlikle çıplak elle dokunmayın. Eldiven ya da bir poşet yardımıyla keneyi yapıştığı bölgeden alın, kapalı bir kaba koyun ve acilen sağlık kuruluşuna götürün. Bu keneyi tür tayini için incelemeleri gerekiyor. Eğer hastalık taşıyan türse, belirtiler başlamadan önlem alınması büyük önem taşıyor.”

KENE ARTIŞINDA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ETKİLİ

Son yıllardaki kene popülasyonundaki artışın sebebeplerine de değinen Eroğlu, “Keneler 15 derece sıcaklığa kadar pasif kalıyorlar. 15 derecenin üzerine çıktığında aktif hale geliyorlar. Küresel ısınma ve mevsim değişiklikleri nedeniyle bu yıl kene sayısında ciddi bir artış gözlemliyoruz” diyerek iklim değişikliklerinin bu süreçte etkili olduğunu söyledi. Kenelerden tamamen kurtulmanın mümkün olmadığını yineleyen Eroğlu, toplumun bilgiyle güçlenmesi gerektiğini vurguladı, “Kenesiz bir dünya bekliyorsak bu yanlış olur. Keneler doğanın parçası. Bizim yapmamız gereken, onların yaydığı hastalıklara karşı bilinçli olmak, ne yapacağımızı bilmek. Bilim kurulundaki hocalarımızla sürekli istişare halindeyiz. Güncel verileri takip ediyor, halkımızı bilinçlendirmeye çalışıyoruz.”

“MERA KENELERİ DAHA RİSKLİ”

Kenelerin yaşadığı alanlara göre iki farklı türe ayrıldığını söyleyen Eroğlu, “Keneler ikiye ayrılıyor. Birincisi mesken keneleri, ikincisi ise mera keneleri. Mesken keneleri, park, bahçe ve ev çevresinde görülen türler. Bunlar genelde hastalık riski düşük olan türlerdir. Ancak ‘taşımıyor’ diyemeyiz. Mera keneleri ise ‘sert keneler’ olarak bilinir. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) gibi ölümcül hastalıkları taşıyanlar bu gruba giriyor. Asıl risk bu kenelerden kaynaklanıyor” sözlerini kullandı.

Ulus’a özel açıklamalarda bulunan TVHB Başkanı Ali Eroğlu, kenelere karşı bireysel ve toplumsal tedbirler konusunda önemli bilgiler verdi.

“EVE DÖNÜNCE MUTLAKA KENE KONTROLÜ YAPILMALI”

Bahçe, tarla gibi alanlarda çalışan kişilere kıyafet ve vücut kontrolü konusunda uyarılarda bulunan Eroğlu, “Tarla ya da bahçeye giden vatandaşlarımız açık renkli, uzun kollu giysileri tercih etmeleri gerekiyor. Keneyi açık renkli kıyafette fark etmek daha kolay olur. Pantolon paçaları çorapların içine sokulmalı” dedi. Vatandaşların gün sonunda mutlaka kene kontrolü yapılması gerektiğine işaret eden Eroğlu, “Kulak arkası, koltuk altı, kasıklar ve diz arkası gibi bölgeler kenenin en sık tutunduğu yerlerdir. O sebeple de bu gölgeler mutlaka kontrol edilmelidir” diye konuştu.

“İLAÇLAMA VETERİNER HEKİM GÖZETİMİNDE OLMALI”

Kırsal bölgelerdeki hayvanların da risk taşıdığına dikkat çeken Eroğlu, “Hayvanların boynundan kuyruğuna kadar sırt bölgesine dış parazit ilacı uygulanıyor. Bu ilaçların süte ve ete kalıntı bırakmayan türden olması lazım. Bugün ilaçladınız, akşam sütünü sağıp içtiniz; eğer ilaç kalıntı bırakıyorsa bu da ayrı bir sağlık sorunu” diyerek hayvanlara yapılan ilaçlamalarda dikkatli olunması gerektiğini söyledi. İlaçlamanın 25 gün aralıklarla tekrar edilmesi gerektiğini belirten Eroğlu, “Bu işlemler mutlaka veteriner hekimlerin kontrolünde yapılmalı” dedi.

“KENEYE ÇIPLAK ELLE MÜDAHALE ETMEYİN”

Bazı vatandaşların keneye direk çıplak elle müdahale de bulunduklarını dile getiren Eroğlu, “Bazı hayvan sahipleri özellikle inek sağacakken göğüs kısmında kene görüyor. Hayvan üzerindeki keneyi eliyle toplayıp yere atıyor. Bu çok yanlış bir davranış. Keneyi yere atarsanız, kene tekrar konakçıya dönebilir. Ayrıca çıplak elle ezerseniz içindeki kan elinize bulaşırsa, bu da enfeksiyon riski demektir. Bu noktada keneye dokunmadan, koruyucu bir materyal yardımıyla çıkarılması büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

ÜÇ TEMEL MÜCADELE YÖNTEMİ

Kenelerle mücadelede bireysel bilincin hayati önem taşıdığını vurgulayarak Eroğlu, “Keneleri doğadan tamamen yok etmek mümkün değil. Ancak en önemli şey, insanımızın ne yapacağını bilmesi. Bilirse, ölümcül sonuçların önüne geçebiliriz” dedi. Kene vakalarının arttığı yaz aylarında alınması gereken önlemleri sıralayan Eroğlu, kenelere karşı üç temel mücadele yönteminin olduğunu belirterek sözlerini şu cümlelerle sürdürdü, “Kenelere karşı üç temel mücadele yöntemi bulunuyor. Birincisi bireysel korunma; bu da uygun giyim giymek, düzenli olarak vücut kontrolü yapmak ve kamuoyunu bilinçlendirmekle sağlanıyor. İkincisi kimyasal mücadele; burada doğru ve etkili ilaçlama çalışmaları yapılması gerekiyor. Üçüncüsü ise mekanik yöntemler; bunun için tarla ve bahçelerin sürülmesi, çalılıkların temizlenmesi gibi uygulamalar yapılıyor. O sebeple de biz diyoruz ki; keneden korkmayın, geç kalmaktan korkun” ifadelerini kullandı.