TMMOB Odası Başkanı Yaşar Üzümcü: “Gıda güvenliği ilkelerine uyulmuyor”
Son haftalarda farklı şehirlerde artan gıda zehirlenmesi vakaları, gıda güvenliğinin önemini bir kez daha ortaya koydu. Art arda yaşanan vakaların yaygınlaşmasıyla birlikte Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Gıda Mühendisleri Odası mevcut durumu ele almak ve kamuoyuna kapsamlı bir bilgilendirme yapmak amacıyla basın açıklaması yaptı. Oda Başkanı Yaşar Üzümcü, gıda kaynaklı hastalıkların yalnızca sağlık sorunlarına yol açmakla kalmayıp, bağışıklığı zayıf bireylerde ölüm riski taşıdığını vurguladı. Üzümcü, bu durumun aynı zamanda ekonomik kayıplara ve toplumsal güvenin azalmasına neden olduğunu belirtti. Vakaların temel nedenini gıda güvenliği ilkelerine uyulmaması olarak gösteren Üzümcü, düşük kaliteli ürün kullanımı, hijyen eksiklikleri, soğuk ve sıcak zincirin kırılması, teknik personel yetersizliği gibi etkenlere dikkat çekti. Denetimlerin artırılması gerektiğini belirten Üzümcü, “Gıda güvenliği ilkelerine uyulmuyor. Toplum sağlığını korumak için ülkemizde gıda güvenliğinin tam olarak sağlanmasını talep ediyoruz” dedi.
“GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR ÖLÜMLE SONUÇLANABİLİR”
Gıda kaynaklı hastalıkların yalnızca bireylerde akut ve kronik sağlık sorunlarına yol açmakla kalmadığını söyleyen Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Üzümcü, bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklar, yaşlılar veya kronik hastalığı olan kişilerde ise daha ağır seyredip ölümle sonuçlanabileceğini belirtti. Üzümcü, “Gıda kaynaklı hastalıklar ölüme neden olmadığı durumlarda bile sağlık sorunlarının yanı sıra ülke ekonomisine ciddi zarar vermekte, iş gücü ve üretimi düşürmekte, sağlık sistemi üzerinde yük oluşturmaktadır. Yine toplumda gıdalara ve sektöre olan güvenin azalmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, gıda kaynaklı hastalıklar ve zehirlenmelerin üzerinde ciddiyetle durulması ve acil çözümlerin alınması gereken hayati bir sorun olarak önümüzde durmaktadır” ifadelerini kullandı.

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yaşar Üzümcü: Gıda kaynaklı hastalıklar ve zehirlenmelerin üzerinde ciddiyetle durulması ve acil çözümlerin alınması gereken hayati bir sorun olarak önümüzde durmaktadır.
“GIDA GÜVENLİĞİ İLKELERİNE UYULMUYOR”
Gıda zehirlenmesi vakalarının son günlerde artmasının, Türkiye'de gıda güvenliğinin ne denli kırılgan olduğunu bir kez daha acı şekilde gözler önüne serdiğini belirten Üzümcü, “Sadece Kasım ayının ilk 3 haftasında 750’den fazla yurttaşımız gıda zehirlenmesi ile karşı karşıya kalmıştır” dedi. Üzümcü, “Basına yansıyan haberlere göre vakalar arasında Samsun’da bir okul yemekhanesinde hamburger yiyen 5 öğrenci, Karabük’te yardım kermesinde yemek yiyen 28 öğrenci, Kayseri’de bir okulda sucuk festivalinde 80 kişi, Rize’de mevlide gidip yemek yiyen 104 kişi, Bursa’da tavuk pilav yiyen 11 işçi, Trabzon’da düğün yemeği yiyen 100 kişi, Şişli’de bir restoranda yemek yiyen 25 kişi, Gümüşhane’de bir imam hatip ortaokulunda öğle yemeğinde pide ayran tüketen 29 öğrenci, Adıyaman Besni’de KYK yurtlarında akşam yemeğinin ardından 70 öğrenci, Sakarya Ferizli’de açık ceza infaz kurumunda 131 mahkum, Gaziantep’te Geri Gönderme Merkezi’nde verilen akşam yemeğinde 56 mülteci ve Kocaeli’de özel bir lisede kantinden tavuk ürünü tükettikten sonra 14 öğrenci hastaneye kaldırıldı” örneklerini vererek, bu vakaların altında yatan temel nedeninin gıda güvenliği ilkelerine uyulmaması olduğunu ifade etti.
DÜŞÜK KALİTE ÜRÜN VE HİJYEN EKSİKLİKLERİ RİSK OLUŞTURUYOR
Üzümcü, özellikle toplu tüketim yerlerinde artan maliyetler karşısında düşük kaliteli ürün kullanımının öne çıktığını belirterek, şu uyarılarda bulundu, “Hijyen gerekliliklerinin yerine getirilmemesi, soğuk, sıcak zincirin kırılması, maliyetten kaçınmak için dezenfektan kullanılmaması veya yeterli kullanılmaması, yeterli sayıda teknik personel çalıştırılmaması, restoran, büfe, lokanta, fast food noktaları gibi yerlerde ise düşük kaliteli ürün kullanımı, soğuk, sıcak zincire dikkat edilmemesi, çapraz bulaşıya neden olacak şekilde çalışılması, personel ve alet ekipman hijyeninin yeterince sağlanmaması, gıda üretiminde kullanılan suyun doğrudan tüketime uygun su olmaması, işverenlerin ve bu alanlarda çalışan personellerin gıda güvenliği konusunda eğitimsiz olması gibi hatalar ön plana çıkmaktadır” dedi.

“DENETİM VE YAPTIRIMLAR GÜÇLENDİRİLMELİDİR”
Yerel yönetimlerin ruhsatsız, seyyar ve işporta tarzı gıda satışına izin vermemesi gerektiğini ifade eden Üzümcü, “Tüm gıda üretim ve tüketim noktalarının gerek açılışında gerekse faaliyet süresince risk esasına göre etkili ve yeterli denetim yapılmalıdır. Denetçi sayısı artmadığı halde denetim sayısının artması etkinliğin azaldığını gösteriyor. Denetim ekipleri artırılmalı ve ekiplerdeki gıda mühendisi sayısı kesinlikle çoğaltılmalıdır. Çünkü gıda mühendisliği, gıda mikrobiyolojisi ve gıda güvenliği konusunda eğitimli ve yetkin olan meslektir” diyerek, Tarım ve Orman Bakanlığı’na çağrıda bulundu. Üzümcü ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve üniversitelerde gıda mühendisi bulundurulmasının alınacak önlemler arasında en başta gelmesi gerektiğini vurguladı. Gıdada yaşanan güvenlik ihlallerinin önüne geçilememesindeki diğer bir etkenin yaptırımların yetersizliği ve cezaların caydırıcı olmaması olduğunu belirten Üzümcü, “Ceza alan ya da uygunsuzluk tespit edilen bazı firmalar tekrar isim değiştirerek sektörde faaliyetlerine devam ediyor. Bu yanlışlıkları engellemek için Gıda İhtisas Mahkemelerinin ivedilikle oluşturulması gerekiyor” dedi. Üzümcü, sözlerini şöyle tamamladı, “Temel bir insan hakkı olan güvenli gıdaya ulaşabilmek ve halk sağlığını korumak, başta iktidar olmak üzere yetkili tüm kurum ve kuruluşların asli görevidir. Kamuoyu önünde bunu bir kez daha hatırlatıyor ve toplum sağlığını korumak için ülkemizde gıda güvenliğinin tam olarak sağlanmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak:Rüveyda Aslıipek
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.