Din tacirleri. Günümüz dünyasında din, sadece bir inanç meselesinin ortaya çıkmaması, bazı çevreler tarafından büyük bir ticaret kapısı halinin varlığı halindedir. İslam gibi bir dinin; samimi inananların vicdanlarında ve yaşamlarında yer edinmesi gerekirken, bazı çıkarcı parçaları elinde bir sömürü aracına dönüşmesine üzülerek görüyoruz.

Özellikle televizyonlarda, camilerde, tekkelerde ve hatta siyasetin içinde çocuk gösteren bu din tüccarları, Allah’ın adını kullanarak kitleleri manipüle etmekte ve kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmektedir.

Ramazan aylarında ekranlarda yer kapmak için yarışan sahte din adamları, insanların cenneti satmaya çalışırken, bazı cemaat ve tarikatlar mensuplarına dinin özünü öğretmek yerine, biat kültürü aşılanmaktadır.

Ne yazık ki, bu oyun dünyasında insan, kendi akıllarını bir kenara bırakıp, bu sahte din adamlarının büyümesine devam ediyor.

Şeyhlik ve Mehdilik Sektöre Dönüştü

Geçmişte ilim, irfan ve hikmet sahibi büyük âlimler, insanları aydınlatan rehberler olmuşken, günümüzde şeyhlik ve mehdilik adeta bir sektöre dönüşmüş durumda.

Kendini “seçilmiş kişi” ilan verenler, takipçilerini 'siz acizsiniz, dini tek başınıza anlayabiliyorsunuz' diyerek kandırıyor.

Oysa Yüce Allah, insanların aklına ve iradesine sahip olmuş, doğru yolu bulmaları için Kur'an'ı göndermiştir.

Ama bazı insanlar, Allah'ın kelamını okuyup okuyabilmek yerine, birilerinin ağzından dinin kendilerine öğretmeyi bekliyorlar.

Bu sözde şeyler, insanların ibadetlerini dahi kendi yöntemleriyle empoze etmeye çalışıyor.

Başlarına sarık, ayaklarına şalvar dolayarak, kitleleri kendi çıkarları doğrultusunda yönlendiriyorlar.

Ne yazık ki, onun döneminde bu sahte din tüccarları var ve olmaya devam edecek.

Ancak razını kullanan, Allah'ın kelamını anlayarak okuyan hiçbir Müslüman, bu türde olmayancalara kanmaz.

İslam'ı En Çok Müslümanlar mı yıpratıyor?

İslam'a en büyük zarar verenler, onu dışarıdan eleştirenler değil, içini boşaltan ve ticarete çevirenlerdir.

Müslüman olduğunu söylüyor bazı kişiler, din adına insanları kandırıp, dini bir döndürme kapısını hâline ederek bu din en büyük ihaneti yapıyor. Oysa İslam; hikmeti şeyhlerde, tarikatlarda ya da cemaatlerde değil, doğrudan Kur'an'da ve Peygamber'in (sav) örnek olarak aramamızı ister.

Allah yolunda hakkıyla mücadele eden, insanların doğruyu anlatan ve değerleri değerleri yücelten gerçek âlimler de vardır.

Ancak ne yazık ki, dini kendi çıkarları eğip büken sahtekârlar, bu samimi din adamlarının da önüne geçmekte, onların seslerini kısarak kitleleri yanıltmaktadır.

İslam, aklı olan, düşünen ve sorgulayan bireyler için gönderilmiştir. Bu şekilde çözüm, onun Müslümanın Allah'ın kelamını bizzat okuyarak anlamasında ve din tacirlerine prim vermemesindedir.

Hikmeti, fazileti ve diğerlerinde değil, doğrudan Kur'an'da ve Hz. Muhammed (sav)'in hayatında aramalıyız.

İnsanları kullanarak zenginleşen ve dini sömürenlere karşı durmadıkça, dinin bu ticari metaya dönüşmesi engellenemez.

Unutulmamalıdır ki; Allah, kullarının aklı ve iradesi sahibi olarak doğruyu yanlıştan ayırmasını ister.

Bize düşen, din adına bizi kandıranlar değil, gerçek dini rehberi toplamaktır.

Kendi aklımızı kullanarak, hikmeti yalnızca Allah'tan beklemek ve O'nun yolunda yürümektir.