Derdini unut, ömür kısa,

Dünyada ye, iç, gez dediler.

Ne gerek var ki, bunca yasa?

"Boşver! keyfine bak" dediler,

Gerçeği görmezden geldiler.

Gamlanma, zevk-i sefa varken,

Tadını çıkar ömrün varken,

Bu işler için daha erken.

"Yaşın yetmiş olsun" dediler,

Gerçeği görmezden geldiler.

Bu bedenin de bir ömrü var,

Sonu toprak dam, dört duvar,

Ecel bir gün kapını çalar.

"Derinlere dalma" dediler,

Gerçeği görmezden geldiler.

Bir fısıltı var ötelerden,

Çağırır seni nicelerden,

Satır satır o hecelerden.

"Hayal görüyorsun" dediler,

Gerçeği görmezden geldiler.

Ruhun hal içinde, haldadır,

Bazen gökte, bazen daldadır,

Umut bittikçe ziyandadır.

"Tüm olanı unut" dediler,

Gerçeği görmezden geldiler.

Boynumdan aldım kemendimi,

Yıktım önümdeki bendimi,

En sonunda buldum kendimi.

"Sen, bir delisin" dediler,

Gerçeği görmezden geldiler.

Ararsın hakikati kalpten,

Kaybolur o benliğin hepten,

Değişir dünyan bu sebepten.

"Bu yolun, yol değil" dediler,

Gerçeği görmezden geldiler.

Herkes birşey söyler, boş gelir,

Tatmin olunmaz, bir hoş gelir,

Bayat bu laflar nahoş gelir.

"Dünyanın hali bu" dediler,

Gerçeği görmezden geldiler.

Zaman geçtikçe, ömür biter,

Canevinde, baykuşlar öter,

Dostların bir bir göçer gider.

"Ölenle ölünmez" dediler,

Gerçeği görmezden geldiler.

Bu toprak insanı yutunca,

Bedenler un ufak olunca,

Can, Hak Dvanı'na varınca.

"Hakikat bu imiş" dediler,

Gerçeği sonunda gördüler.