Türkiye, tarih boyunca pek çok zorlukla sınanmış bir millet. Vatanını, toprağını, ailesini korumak için canını veren askerlerimiz ve güvenlik güçlerimiz her birimiz için en değerli hazinemizdir. Onların fedakârlığı, milletimizin birlik ve beraberliğinin en somut göstergesidir.

Son günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan bir olay, ne yazık ki bu gerçeği gölgede bırakacak nitelikteydi. Bir milletvekilinin, şehitlerimizin ve gazilerimizin acılarına duyarsız bir şekilde slogan atması, sadece siyasi bir hata değil; aynı zamanda milletimizin değerlerine saygısızlık olarak görülebilir.

Unutulmamalıdır ki Meclis, fikirlerin özgürce tartışıldığı bir platformdur; ancak bu özgürlük, şehitlerimizin hatırasına saygısızlık yapılmasını meşrulaştırmaz. Siyaset, sorumluluk gerektirir ve sorumluluk, sadece seçim kazanmak veya gündem oluşturmak değildir; öncelikle milletin birliğini ve değerlerini korumaktır.

Bu tür davranışlar, toplumsal yaraları derinleştirir ve bizleri geçmişte yaşadığımız acılarla yüzleştirir. O nedenle her bir siyasetçi, sözleri ve eylemleriyle şehitlerimizin hatırasına ve milletimizin birliğine hizmet etmelidir.

Unutmayalım ki, vatanımızı koruyanlar bizim en kıymetli değerimizdir; siyasi tartışmalar ve gündemler, onların fedakârlığını gölgeleyecek şekilde kullanılmamalıdır.