Uzman Klinik Psikolog Rabia Görgün uyardı: Her çocuğun okula uyumu farklıdır

Okula başlamak, hem çocuklar hem de ebeveynler için heyecan verici bir süreç olsa da doğru yönetilmediği takdirde kaygı verici bir dönem haline dönüşebiliyor. Bu süreci en sorunsuz şekilde atlatmak için ebeveynlere büyük sorumluluk düşüyor. Okula uyum süreci hakkında Ulus’a konuşan Uzman Klinik Psikolog Rabia Görgün, okula başlama sürecinin çocuklar için yeni bir dünyaya adım atmak anlamına geldiğini belirterek, bu dönemin hem çocuklar hem de aileler için zorlu olabileceğini söyledi. Çocukların uyum sürecinde yoğun heyecan ve kaygı yaşayabileceğini ifade eden Görgün, “Her çocuğun bu sürece uyumu farklıdır. Bazıları hızlı alışırken, bazıları daha fazla zamana ihtiyaç duyabilir” dedi. Uyum sürecinde en büyük görevin ailelere düştüğünü belirten Görgün, velilere önerilerde bulundu.

“OKULA BAŞLAMAK YENİ BİR DÜNYA İLE TANIŞMAK DEMEKTİR”

1’inci sınıf ve 5’inci sınıf öğrencileri, 1 Eylül’de okulun yolunu tuttu. Okulların açılmasıyla birlikte pek çok aileyi çocuklarının uyum süreci konusunda kaygılar sardı. Okula başlama döneminin çocuklar için çok boyutlu bir süreç olduğunu dile getiren Uzman Klinik Psikolog Rabia Görgün, “Okula başlamak, çocuklar için yeni bir dünya ile tanışmak demektir. Her çocuğun bu sürece uyumu farklıdır ve bazen zorlayıcı olabilir. Bazı çocuklar çok hızlı alışırken bazılarının daha fazla zaman ihtiyacı olabilir” dedi. İlkokulun, bir çocuğun eğitim hayatındaki en önemli dönemeçlerden biri olduğuna işaret eden Görgün, “Bireyin eğitim serüveninde ilkokulun birinci yılı büyük önem taşımaktadır. Bu dönemde karşılaşılan olumlu ya da olumsuz deneyimler, bireyin sonraki eğitimine doğrudan yansıyacaktır” diye konuştu.

“HEYECAN VE KAYGI NORMALDİR”

Çocuğun evden okul ortamına geçişinin yalnızca akademik değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal gelişimi de etkilediğini sözlerine ekleyen Görgün, “Çocuk birçok ilkini bu ortamda yaşar. Çok sayıda akranıyla karşılaşır ve öğretmen gibi otorite figürü ile bir araya gelir. Sosyal çevreyle başa çıkmaya yönelik stratejiler geliştirme becerisi, çocuğun akademik ve davranışsal performansını doğrudan etkiler” ifadelerini kullandı. Çocukların bu süreçte yoğun duygular yaşayabileceğini vurgulayan Görgün, şu cümleleri kaydetti, “Okula başlama süreci zihinsel, bedensel ve duygusal yönden hazır olmayı gerektirir. Çocuklar, okulla birlikte özel alanlarından çıkar. Bu alanda bir otorite vardır, öğrenmesi ve uyması gereken kurallar vardır. Bu yüzden heyecanlanmaları ve kaygılanmaları normal ve beklenen duygulardır.”

AİLELERE “SABIRLI VE KARARLI OLUN” TAVSİYESİ

Okula uyum sürecinin çocuklar için önemli bir dönüm noktası olduğuna dikkat çeken Görgün, bu süreçte yaşanan kaygı ve heyecanın oldukça doğal olduğunu ifade etti. Uyum sürecinde en büyük görevin ailelere düştüğünü belirten Görgün, velilere şu önerilerde bulundu, “Ailelerin yapacakları küçük dokunuşlar bu süreci kolaylaştırabilir. Ailelere önerilerim ise okulu detaylı bir şekilde çocuğa tanıtabilirsiniz. Okullar açılmadan önce gerekirse birlikte okul ziyaret edilebilir. Çocuk, kimden en kolay ayrılıyorsa yuvaya onun bırakmasını sağlayabilirsiniz. Bu süreçte sakin, sabırlı ve kararlı olmalısınız. Okulla ilgili olumlu konuşmalar yapmalısınız. Evdeki düzeni koruyun, büyük değişikliklerden kaçının. Okul başladı diye evdeki tüm düzen değişmesin yavaş yavaş bir geçiş sağlamaya çalışın. Ayrılırken kısa, net ve sevgi dolu vedalaşmalısınız. Ağlamadın değil mi?” gibi kaygı uyandıran sorulardan kaçınmalısınız. Eve döndüğünde günün nasıl geçtiğini sorun ama anlatmak istemiyorsa ısrarcı olmayın. Ve en önemlisi ne kadar ağlasa da düzenli okul devamlılığı sağlamaya özen göstermeli, ödün vermemelisiniz” ifadelerini kullandı.