Yine acı, yine hüzün, yine korunamayan bir küçük can.

Diri diri toprağa gömüldü.

Konunlar, yasalar, cezalar caydırıcı, korkutucu, öldürücü olmadan.

Narinler ne ilk nede son olacak.

İnsanın inanası gelmiyor bir çocuk sekiz yaşında aile meclisini kararıyla öldürülüyor niye ne gördü veya öğrendi onu doğuran büyüten annesi bile sesini çıkarmıyor nasıl bir zihniyet nasıl bir insanlık nasıl bir korku kim bu korkuyu verdi kim bu duruma müdahale ediyor.

Yirmi, gündür sosyal medyada, televizyon kanallarında, açık oturumlarda yaşıyor mu öldürüldü mü konuşuldu.

Ve en sonunda cansız bedenine ulaşıldı.

Ulaşılsa ne olacak birkaç hafta sonra unutulup yeni bir katil konuşulacak.

Narin’i katledenler, onlara yardım edenler, katilleri bildiği halde susanlar yani insanlıktan nasibini almamış olanlardır.

Bu türden cinayetler, genelde, çocukları ve kadınları hedef alıyor.

Failler de genelde mağdurun en yakınları içindeki erkekler oluyor.

Yaygın aile içi şiddetin parçası olan taciz ve saldırı, ev içinde veya ev yakınında gerçekleşiyor.

Hep öldürüyoruz.

Ölüm, ölüm, ölüm…

Kadınları öldürüyoruz.

Gençleri öldürüyoruz.

Anneleri öldürüyoruz.

Her yerde sokakta, caddede, meydanda ölüm.

İnsanların can ve mal güvenliğinin korunması, devletin asgari görevi değil mi?

Ancak bütün çabalara rağmen ülkemizde her yıl yüzlerce kadın, kocası ya da sevgilisi tarafından öldürülüyor.

Yine sersilerin açtığı ateş sonucunda yüzlerce insan ölüyor sakat kalıyor.

Ve çocuk öldürüyoruz.

Son zamanlarda en çok duyduğumuz lâf, adli kontrol şartı ile serbest bırakılma!

Rabbim emrediyor ki; “Kısasta sizin için hayat vardır, umulur ki sakınırsınız!”

Umulur ki, ibret olur da…

Başkaları kalkışamaz aynı kötü işlere!

Cezada caydırıcılık.

İdamsa idam!..

İşte Narin.

Öldürülmüş, çuvala konulmuş, dereye atılmış, üzerine taşlar konulmuş… Terlikleri orda, Kur’an Kursundan gelirken koltuğuna aldığı Elif cüzü orda.

Narin’in öğrenmeye çalıştığı Kur’an’da bir ayet Mahşer ortamını anlatırken, Arap toplumunda diri diri toprağa gömülen kız çocuklarından bahisle, şu ihtimali gündeme getiriyor: “Ve diri diri toprağa gömülen kızcağıza sorulduğu zaman…” (Tekvir Suresi, 8) neredeydiniz ey insanlar.

Gazze’den de paylaşımlar düşüyor önümüze, orada da soykırım mağduru bebeklerin cesetleri…

Feryat, figan..

Nasıl bir çağa düştük!

İnsanlık soykırımı izliyor, bazı yerlerdeki cılız kınama gösterileri ile etkinliğini iyice kaybetmiş, “Siyonist marka boykotları” ile yetinen insanlık!

Sosyal medyada her şey alenî.

Cesetler, en yürek parçalayan halleri ile paylaşımlarda!

Narin Bebek’in cenaze namazı.

Hocalar önde.

Narin’in cenaze namazı kılındı.

"Allah'ım Narin'e merhamet et" diye dua ettiler.

Narin'in ne günahı vardı!?

Suçluların Dünyasını koruyan anlayış ve sahiplerini lanetliyorum!

Hepimize!

Günahlarımızdan tövbe ederek adil bir dünya için çalışmayı tavsiye ediyorum.