Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. CHP'nin son dönemde dikkat çeken üç ismi var:

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş.

Her ne kadar yan yana pozlar verseler de, bu üçlünün içinde farklı dinamiklerin hareket ettiği görülüyor.

Her üçlünün de Gönlünde geçen cumhurbaşkanı olmak. CHP'nin tarihinde cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen çok isim oldu.

Ancak bu kez İmamoğlu, "erken kalkan yolu alır" misali, kendini bireysel olarak aday olarak kimliklendirmeye başladı.

İktidar İmamoğlu'nun önünü kırmak için diploma sorgulamasında.

İmamoğlu iktidar diplomasıyla değil Günde üç şehir ziyaret ediyor, onun şehirdeki hızı yükseliyor, meydan okuyor ve kürsülerde adeta genel başkanlar gibi konuşuyor.

CHP genel başkanı Özgür Özel ise sessiz bir strateji izliyor. Mansur Yavaş ise Ankara'da iki ileri, bir geri adımlarla idare durumu yapıyor.

Bazen İmamoğlu'nu rahatsız eden açıklamalar yaparken, bazen de onun hoşuna gitmeyen mesajlar veriyor.

Yavaş, şimdilik Ankara siyasetinde dengeyi koruyor. CHP tabanı ise, "Bizim adayımız kim olursa olsun, açık farkla kazanırız" diye düşünüyor.

Ancak sandık açıldığında kimin olduğu belli olur. CHP'nin hayali iktidar olmak; ama uzun yıllardır bunu tek başına başaramadı.

Her seçimde ortak günlük formülle ilerlemeyi tercih etti.

Ülkede henüz seçim atmosferi yokken, geçiş derdinde olan halkın sıkıntıları ortadayken, İmamoğlu'nun şehir şehir dolaşması abesle iştigal değil de nedir?

An itibariyle CHP'nin tek adayı İmamoğlu gibi görünse de, ön seçim kararı alıp, İmamoğlu'nun işlerini bırakıp şehir turlarına çıkması komik bir durum.

Net bir şekilde belirtmek gerekirse, bu ülkelerde 2027 yılından önce seçim yok.

Hal böyle iken, sanki seçimle gitmiş gibi ortalığı kaldırmanın anlamı yok.

Zaten yerel seçimlerin üzerinden henüz bir yıl geçmişken, İmamoğlu'nun bu tavrı anlaşılır değil.

İmamoğlu'nun, "Beni cumhurbaşkanı adaylığı" demesine gerek yoktu. Zamanın gelmesi günün olacağı ve toplumun da karşılığını verirdi.

Şu an iktidar ve muhalefeti halkın geçim derdine odaklanmaları daha önemli.

Toplumun iki kesimi kaldı: Zenginler ve fakirler. Orta sınıf neredeyse yok oldu. Zenginler servetlerine servet katarken, fakirler açlık ve sefaletle mücadele ediyor.

Bu gerçekleri umursamayan kişilerin gönlünü kazanacağını sananlar, avuçlarını yalar. Bırakın seçim konuşmalarını, kürsülerde boş lafları... Halkın içine ve insanların içine bakın.