"Semer gitti, eşeklik kaldı"

Köyde yaşlı bir semerci öldü. Adı Bekir Usta. Ömrünü eşeksırtlarına semer yapmakla yakalandı.

Yani “düzenin adamıydı. Eşekler bayram etti. Sırtlarındaki yükten kurtulduklarını sandılar.

Şarkılar söylediler, küllüklerde dolaştılar, kahkahalar attılar. Özgürlüğü tattıklarını zannettiler.

Ah, ne büyük bir aldanış! Çünkü eşekler bir şeyi unuttu: Semercinin ölmesi, eşekliğin sona erdiği anlamına gelmez.

Sen eşeksin sandın. Sırtın istediğin gibi semere ver. Eğilmeye müsait.

Yönlendirilmeye, sürmeye, güdülmeye açık. Ve eşek kaldığın sürece, bir semerci mutlaka çıkar karşına.

Daha acemisi çıkar, daha zalimi çıkar. Belki ustadan daha kötü bir usta gelir.

Ama mutlaka biri gelir. İşte bizim de tam olarak güvenli olarak bu.

Yıllardır şikayet ettiğimiz düzeninden, yönetiminden, otoritesinden kurtulmuş sandık.

“Artık özgürüz” dedik. Sandık ki şehitlik bitti, baskı bitti, sistem gücü, adalet geldi.

Ama sadece Bekir Usta gitti. Eşeklik baki kaldı. Sor kendine: aslında özgür müsün? Gerçekten bağımsız mı düşünüyorsun?

Yoksa sadece yeni bir semercinin yoluna mı bakıyorsun? Belki adı farklı, belki şekli başka ama yine sırtında bir yük var.

Belki bu kez semir değil; ahlaksızlık, hukuksuzluk, yolsuzluk geçim derdi, borç, işsizlik, sosyal baskı, medya hileyle, algı oyunları, sahte kahramanlar…

Ama sonuçta sırtının yine eğik, başın yine aşağıda. Ve mesele sadece yönetilenlerde değil.

Sistem suçlamak kolaylığı, zor olan kendinize dönüp bakmaktır.

Bugün seni ezen, yönetilen, sömüren kim varsa; bilin ki ona güç veren sensin. Ona boyun eğ.

Herkesin bir semercisi var. Ve sen eşek kuralları tercih ettikçe, birileri de sana semir yapmaya devam edecek.

Bu kadar basit. Bugün semercilere değil, kendi eşeklerimize karşı savaş açma zamanıdır.

Bugün yas tutulması gereken, bir ustanın ölümü değil; Bu toplumun özgürlük arayışını, düşünce özgürlüğünü, kendi kararlarını verebilme yetisini kaybetmiştir.

Çünkü semerciler gider, semerler değişir, ama eşeklik sistemli bir kalıptır. Toplumun ruhuna işlemiştir.

Ve ne yazık ki, bu toplumda hayatta kalan çoğu kişi, tek başına satın alma yoluyla, özgür olmak arasındaki farkı bilmiyor.

Unutma:

Semerciyi değil, eşekliği gömmedikçe; onun nesilde bir zalim usta çıkar. Yük değişir, yön değişir, ama ezilme yine sen olursun.

Şimdi kendine şu soruyu sor: "Ben semersizim ama hayatta eşek miyim?"