Günümüz insanı hayatın güzelliklerini yeteri kadar fark edemiyor. Güven sevmekten daha önemlidir. İnsan güvendiğini sever, güvenin gittiği yerde sevgi uçar gider.

Gözler Eylül gibi bir şey istiyor, bizi üzmesin yakmasın, seven dostlarını, vefasız bırakasın, üşütmesin... Sarı-yeşil olsun. Sarı sabrım, yeşil dileğim olsun diyor.

Stres, kuşku, hırçınlık bazen de kendimizi günlük yaşamdan öyle kaptırırız ki kim olduğumuza mutlu olmak için neye gereksinim duyduğumuza bakmayı unuturuz. Öyle ki küçük şeylerden dahi mutlu olmayı beceremiyoruz…

Mutlu olabilmemiz için yapmış olduğumuz işi bilinçli, inançlı, iyi bir şekilde yapmalıyız ki mutluluğu yakalaya bilelim. Alınganlık, iş yoğunluğunun altında ezilme, suçluluk duygusu ve kendini yetersiz görme gibi yaşanan olumsuz duygular, insanı yıpratmakta ve bunalıma sürüklemektedir. Esasında başarılı olmak isteyen insanların arkasında bakımlı, kültürlü kadını, inançlı dostları ekipleri vardır, sanatını güçlendiren sanatkârında amacında başarmak ve mutlu olmak vardır. Toplumumuzda şiddet adı altında çeşitli, huzursuzluklar, meydana getiriliyor. Böylelikle cezaevleri yaptığına pişman olmuş suçlularla dolu. Bazı insanlarımızın doğasında yaptığı kötülüğü ve kötülükleri görmemek gibi hastalıkları var. Şöyle ki kendine göre kötülüğe gerekçe bulabiliyor; “Vay benim yanımda kiminle görüşüyorsun” diyerek karısına şiddet uygulayan bir erkek, telefonu eşinin elinden alarak hakarete başlıyor birde bakıyor ki telefondaki kişi kardeşi “ağabey ben kardeşin Ali tanımadın mı diyordu” bu tür mazeretlerle ani hissiyata maruz kalarak gayeden ve meselelerden uzak kalıp istenmeyen şiddet olayları meydana geliyor.

Çözüm olarak; kendimizi de eğitelim, manevi inancımıza değer verelim. Bazı insanlarımız başarılı olurlar ama başarısını kıskanan insanlar tarafından başarısız diye itham edilirler, olaylara tahammül ederek, başkalarının ne düşündüğünü önemsemeden kıskançlık duygusunun yerine hayranlık ve takdir etme duygusunu ön plana çıkarmalıyız.

Heyecanlanmaktan değil heyecanı paniğe dönüştürme den kaçınılmalıdır. Böylece insanlar başarılar elde ederek, kendilerini Lider olarak ülkeyi yönetecek yetenekle, mutlu olarak, başarılara imza atabilirler. Mutluluk yolunda başarılı olmak için; değerli adımlar atmalıyız. Bilgili insana göre hayat yük değildir. Yaşam doyulmayan bir yolculuktur. Niyeti düzgün olan için dünya anlamlıdır. İnsan başkalarını eleştirmeden, suçlamadan kendi düşüncesince iş yapan, yönetimini düzenli olarak takip eden, her insan kötü alışkanlıklarından kurtulabilir, başkaları ile iyi geçinebilir. Günlük yaşamımıza çeşitlilik katarak yeni yaşam alanları oluşturmalıyız, toplumsal değerlerimize kıymet vererek, yeni projeler üreterek kentimizin ve köylerimizin verimliliğini artırarak kültürel zenginliğini modernleştirelim. Giriştiğimiz işte başarılı olup, kendine ve başkalarına karşı da sorumluluk duyabiliriz.

Nihayet kendini, yaşadığı topluma adayabilir ve yapmak istediği işte başarıya ulaşabilir. Biz bu güzel ülkemizin doğasına, toprağına, dağına, ormanına, suyuna ve nice güzelliğine insanlığımızı adamalıyız bir avuç bile olmayan vatan hainlerine fırsat sunmayalım. Bu nedenledir ki iç ve dış egemen güçlerin başarılı insanların önünü kesmek, aşağılamak gibi hareketlerle kötü olaylara itiliyor aileleri, birbirlerine düşürerek şiddet ve suç mağdurları, oluşturuluyor.

Bunları önlemek için eğitime önem vererek, kendimize, kadınlarımızı çocuklarımıza sevgi ve saygıyı artıralım…

Ülkemizin evladı olarak kimseye sermaye olmadan dile düşmeden gülen gözlerimizi mutluluğa ulaştırmalıyız.

Okuyucularımızın gülen gözlerini görmek dileğiyle selam ve saygılarımla…