Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, adeta kuduz bir köpek gibi saldırgan bir üslupla konuşmalarına başladı.

O giderken nefes alacağız diyen dünya, yeniden bir baskı dönemine sürükleniyor gibi görünüyor.

Trump, dünyaya firavun VARİ bir tutum sergileyerek, Yahudilerin başaramadığını kendisinin başaracağını iddia eden bir mesaj veriyor.

İsrail destekçilerinin gerçekleştiremediğini, Müslümanlara bizzat kendisinin göstereceğini ima ediyor. Tarih, zalim liderlerin en büyük yanılgısıdır.

Firavun ’un, Nemrut’un, Ebu Cehil’in kibirle kurduğu tahtlar nasıl yerle bir olduysa, günümüzün güç sahipleri de tarihin adaletinden kaçamayacaklarını unutmamalıdır.

Sabırla ve sessizlikle bekleyen halk, tarihin en güçlü eleştirmenidir.

Çünkü hiçbir iktidar ebedi değildir; en güçlü görünen bile bir gün küçücük bir sineğe karşı çaresiz kalabilir.

Tarihte despot yöneticilerin akıbeti hep aynıdır. Güç tutkusu, kibir ve halkın iradesini yok saymak, nihayetinde yıkımı getirir.

Firavun ve Nemrut, kendilerini tanrı ilan eden hükümdarlardı. Mutlak bir hâkimiyet kurmaya çalışsalar da tarih, onların kaçınılmaz çöküşünü yazdı.

Bugün bazı liderlerin sergilediği tavırlar, tarihteki zalim yöneticilere fazlasıyla benziyor.

ABD ve İsrail'in zulüm politikaları, küresel barışın önündeki en büyük engellerden biri haline gelmiştir.

ABD’nin tarih boyunca uyguladığı sömürgeci ve emperyalist politikalar, bugün Müslüman coğrafyalara yönelik düşmanca tavırlarıyla devam etmektedir.

Tıpkı geçmişte “En iyi Kızılderili, ölü Kızılderili’dir deyip Kızılderililere karşı izlenen yok etme stratejisi gibi,

Bugün de Müslümanlara karşı sistematik bir baskı ve zulüm uygulanmaktadır.

ABD’ye, İsrail’e ve kâfirlere göre.

“En iyi Müslüman, ölü Müslümandır!”

Küfre itaat eden,

Zalim iktidarlara isyan etmeyen,

Cihat ruhunu yitirmiş olan,

Sesini çıkarmayan,

Küfür düzenlerine itaat eden,

Köleler gibi elini açan,

Atalarının dinini yaşayan,

Kendi kardeşleriyle barışık olmayan,

Ümmet şuurunda uzak yaşayan…

Onlara göre, en iyi Müslüman, zalim iktidarlara boyun eğen, cihat ruhunu kaybetmiş ve ses çıkarmayan bir figürdür.

Dünyada ABD ve İsrail var oldukça zulmün sona ermeyeceği açıktır. Müslümanların yeniden ayağa kalkmadan dünyada adaletin tesis edilmesi mümkün değildir.

İsrail’in jandarması konumundaki ABD, küresel siyasette zulmün ve kaosun baş aktörü olmaya devam etmektedir.

Bu zalim anlayış, Firavundan, Nemrut’tan ve Ebu Cehil’den miras kalan bir zihniyetin devamıdır.

Müslüman coğrafyanın sessiz ve edilgen tutumu, ABD ve İsrail’in pervasızca hareket etmesine yol açmaktadır.

Gazze’de yaşanan trajediler, bu zulmün en açık göstergelerindendir. Trump’ın son açıklamaları, onun Netanyahu’dan bile daha ileri bir saldırganlık sergileyeceğinin habercisidir.

Biden’ı bile aratacak kadar pervasız bir tutum içinde olan Trump, küresel barışı tehdit eden bir figür olarak öne çıkmaktadır.

Tarih boyu Zalimlerin kibri, gururu ve peygamber düşmanlığı hep aynı olmuştur. Ancak tarih, onların sonunun da hep aynı olduğunu göstermektedir. Allah, zalimleri Müslümanların eliyle cezalandırmak istemektedir.

Ancak İslam dünyası hâlâ uykudadır, silkelenip kendine gelmemektedir. Dünya nimetleri uğruna zalimlerin yanında durmak, hem inanca hem insanlığa ihanettir.

Bu nedenle, hem ümmet bilinciyle hem de insanlık adına bu zulme karşı durmak, bizlerin en büyük sorumluluğudur.

Eğer huzur ve barış içinde yaşamak istiyorsak, Müslümanlar olarak her daim adalet mücadelesine ve cihada hazır olmak zorundayız.