2022 yılı verileri dikkate alınarak yapılan hesaplamalara göre, ülkemizde 2024 yılında asgari ücret ile maaş alan kişi sayısının 11,2 milyon olduğu ortaya çıktı Ayrıca bu sayının 20’den fazla Avrupa Birliği ülkesinde çalışan 12,8 milyon insandan sadece 1,6 milyon daha az olduğu da ortaya çıktı.

Bu verilere baktığımızda; ülkemizde asgari ücret ile geçinmeye çalışan insanlarımızın azımsanmayacak kadar çok olduğunu görebiliriz. Milyonlarca insanın emeğinin karşılığı, milyonlarca ailenin geçimi ve kısacası milyonlarca insanın hayatı işte bu “asgari” ücret üzerinden değerlendiriliyor.

Ve bu asgari ücret belirlenirken, kırk dereden su getiriliyor.

Özellikle sendikaların tutumu, işveren cephesinin davranışları ve en önemlisi çalışana verilmeyen değer, yalandan “biz aileyiz” söylemleri ile bağdaşıyor.

Asgari ücret bu kadar rahatsız etmemeli. Milyonlarca insanın geçimi, istihdamın sürekliliği, yaşamın kalitesi, insanların hayal kurabilmesi ve en önemlisi aile oluşumunun devamlılığı gibi eylemleri düşündüğümüzde; akla sadece rakamsal veriler değil, maneviyat da gelmelidir diye düşünüyorum ve asgari ücretin yazılan-çizilen rakamlardan ziyade vatandaşı memnun edebilecek düzeye kavuşmasını istiyorum.

Özellikle kırsal kesimlerde yaşayıp, iş olanakları nedeniyle il değiştirme potansiyeli olan insanları düşündüğümüzde, asgari ücretin kolayca belirlenmemesi gerektiğinden yanayım.

Genç yaşta çalışmaya başlayan insanları istihdamın devamlılığına teşvik etmek. Vasıflı eleman yetiştiriciliği konusunda uzmanlaşmak ve en önemlisi yıllardır işini layıkıyla yerine getiren personellerin şartlarını iyileştirmek gibi pek çok seçeneğin ucu da asgari ücrete dokunuyor.

İşte bu yüzden asgari ücret belirlenirken kolay kararlar alınmamalıdır.

Hepimizin diline gelen enflasyon rakamları söyleminden uzaklaşarak, emeğin karşılığına yakınlaşmamış ve bu yakınlaşmayı ekonomik zeminde sürekli olarak devam ettirmeliyiz.

Çünkü, asgari ücret belirlenirken sadece rakamların değil, insanlarımızın da hayatı yerinden oynuyor. Ev, araba, çocuk, arsa, tarla ve bahçe gibi malvarlığı edinmek isteyen milyonlarca insanın hayalinin yarım kalması çok üzücüdür.

Bu yüzden şartların en dibi neresi ise orası ciddi manada zorlanmalıdır. Her yıl asgari ücret belirlenirken yaşanan zorlu süreç, artık kolaylaşmalı ve tartışmalar tüm hızıyla sona erdirilmelidir.

Yapılan anketler ciddiye alınmalı ve işverenin değil, işçinin yanında durularak kararlar alınmalıdır.