
Zafer Çam
Katilin iyi hali
Ülke genelinde cinayet haberleri eksik olmuyor. Her gün yeni bir vaka ile uyanıyoruz.
Bir gün bir kadın öldürülüyor, ertesi gün bir çocuk… Bir gün karakol basılıyor, ertesi gün sokak ortasında infaz yaşanıyor.
Toplum olarak büyük bir çöküşün içindeyiz. Saygı, sevgi, vicdan, ahlak... Her biri birer birer yok oluyor. "Ahlaklı toplum" kavramı artık uzak bir hayal. Çünkü ortada "ahlaklı birey" kalmadı.
Ve bugün geldiğimiz nokta; artık suçun sıradanlaştığı, adaletin sorgulandığı, yasalarınsa suçu önlemek yerine suçluyu koruduğu bir ülke tablosudur.
İnsanları bir arada tutması gereken yasalar, bugün suçluların arkasına sığındığı birer kalkana dönüşmüş durumda.
“İyi hal indirimi” adı altında işlenen vahşi suçlara bile hafifletici sebepler uygulanıyor.
Allah, “katile acımayacaksın” derken, biz ne ara katillere anlayış göstermeye başladık?
“İyi hal” mi, adalet mi? İzmir’de henüz 16 yaşındaki bir genç, karakolu tarayarak iki masumun canına kıydı.
Şimdi kamuoyu, yaşı küçük olduğu için alacağı hafif cezayı konuşuyor. Bu çocuk, akıl edemiyor muydu ne yaptığını?
Elindeki silahı bir oyuncak gibi mi tuttu? Bunu kim açıklayabilir? Afyonkarahisar’da ise bir başka facia yaşandı.
Boşandığı eşini sokakta görünce sinirlerine hâkim olamayan bir adam, tabancasına sarıldı.
Eski eşini, kayınvalidesini öldürdü; baldızını ve bacanağını yaraladı.
İlk ifadesi şu: “Eski eşimin beni aldattığını düşündüm, bunu gururuma yediremedim, bir anlık öfkeyle vurdum.”
Sormak lazım: Bu nasıl bir gurur? Hangi gurur bir insanı katil yapar? Hangi “bir anlık öfke”, dört canı hedef alır?
Bu ve benzeri haberler artık yalnızca birer istatistik oldu. Çünkü suçlular cesur. Çünkü biliyorlar: “Nasıl olsa yatar çıkarım.”
Yasalar suçluyu caydırmıyor, cesaret veriyor. Bugün yasalar suçluyu koruyor.
Yasaların açıkları, kanunların esnekliği, katillere adeta bir yol haritası çiziyor.
Ceza indirimi, "iyi hal", "tahrik", "yaş küçüklüğü" gibi maddelerle adaletin terazisi sapıyor.
Mazlumun değil, failin lehine işliyor. Bir cana kıyan, kendi canından olacağını bilse; bu suçları işler miydi?
Gerçek adalet, caydırıcılıkla sağlanır. Ama bugün sistem, suça cesaret veriyor.
Yasalar bu haliyle kaldığı sürece daha çok can aramızdan ayrılacak.
Daha çok kadın öldürülecek, daha çok çocuk toprağa verilecek.
Ve biz, yalnızca izlemeye devam edeceğiz. Artık bir şeylerin değişmesi gerekiyor.
Adalet, yalnızca mahkeme salonlarında değil, vicdanlarda da tecelli etmeli.
Yasalar, katilin değil, mazlumun yanında yer almalı. Çünkü artık katiller, kanunların gölgesinde kan akıtıyor.
Ve yasalar, onları beslemeye devam ediyor…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.