Fatih Akkaya
Erdal Beşikçioğlu’na açık çağrı
Etimesgut Belediye Başkanlığı koltuğuna oturalı, yaklaşık 4 ay oldu.
Hayırlı olsun, görevinizde başarılar diliyorum.
İlçeye, Belediyeye, birimlere, personele, işleyişe tam anlamıyla hâkim olmak için yeterli bir süreyi geride bırakmış bulunuyorsunuz.
Rutin belediyecilik hizmetlerinin yürütülmesi dışında farkınızı gösterecek projeler hayata geçirmeyi düşünüyor olmalısınız.
2025-2029 stratejik planı hazırlığınızı buna yoruyorum.
Plan için Etimesgut halkının görüşlerine başvurmuş olmanız takdire şayan.
Etimesgut’ta yaşayan bir “komşunuz” olarak, heyecanla açmış olduğunuz ankete katıldım.
Ancak anket seçeneklerle sınırlı olduğu için görüşlerimi tam olarak ifade edemediğimi düşünüyorum.
Eminim ki, pek çok katılımcıda bu duygu hakim.
Halkı yüz yüze veya telefonla “dinleyerek” yapılacak bir anket çalışması evet daha zor ama çok daha verimli olacak, çok daha isabetli sonuçlar doğuracaktır.
“Etimesgut’ta ne olmasını, ne olmamasını istersin” diye sorulacak vatandaşı bir dinleyelim bakalım, neler anlatacaklar.
Ağızlarından çıkacak ilk cümle, soruna, eksikliğe, talebe, beklentiye nokta atışı olacaktır.
***
Sayın Başkan,
Gazeteciliği bir kenara bırakıp, bir “komşunuz” olarak sizden beklenti ve talebimi ifade edecek olursam;
Etimesgut’a örnek bir kent çiftliği kurun lütfen…
"Halk", "üretim" ve "doğal" odaklı…
Ülke olarak, halk olarak yeni tüketim alanlarına değil, üretim imkanlarına ihtiyacımız var.
Öyle bir çiftlik kurun ki, Belediye’nin yerel tohum, ilaçsız tarım ve organik tarımı özendirmesiyle halk burada doğal meyve, sebze ve süs bitkisi üretsin, hem kendi ihtiyacını gidersin hem ticaretini yapsın.
İçinde yerel ürün pazarları olsun, dileyen dilediği ürünü satın alabilsin.
İçinde doğal kafeler kurulsun, ziyaretçilere, çiftlikten elde edilen ürünlerden yapılan yiyecek ve içecekler sunulsun…
İçinde meralar ve ahırlar olsun; koyun, keçi, tavuk gibi çiftlik hayvanları yetiştirilsin.
İçinde oturma ve dinlenme alanları ile çocuk oyun alanları olsun, aileler çocuklarıyla gezip görsün, doğal vakit geçirebilsin.
Etimesgut tüm Ankara’da kent çiftliği ile ünlensin. Diğer ilçelerden gezmeye, doğal meyve sebze alış verişi yapmaya, çocuklarına tarımı-üretimi yerinde göstermeye gelenlerle dolsun taşsın.
Tarım festivalleri, konserler ve söyleşiler düzenlensin…
Etimesgutluları, hatta tüm Ankaralıları bunaltıcı şehir yaşamından uzaklaştırarak rehabilite merkezi haline gelsin…
***
Bunun ilk adımı olarak, ilçenin çevre mahallelerinde uygun alanlara tarım bahçeleri kurulabilir.
Buralar sezonluk ve 5 yıllık gibi sürelerle, uygun fiyatlara halka tahsis edilebilir.
Hak sahiplerine zirai ve tohum desteğinde bulunularak, kaliteli yüksek verim almaları sağlanabilir.
Malum özellikle pandemi sürecinde müstakil yapılara ve hobi bahçelerine rağbet katlandı.
Parası olan villaya yerleşti, müstakil çiftlik kurdu. Olmayanlar, mecburen kaçak bahçelere yöneldi.
Etimesgut halkının ortalama gelir seviyesi ortada…
Doğal yaşam, organik besin alt ve orta gelir seviyesindeki insanlar için de büyük bir ihtiyaç kuşkusuz.
Ankara’nın dört bir yanında, rağbetle birlikte bir rant oluştu ve olur olmaz yerler derme çatma, kaçak bahçe ve yapılarla doldu.
Oysa belediyelerimiz bu işe ön ayak olsa, tarım dışı araziler üzerinde, yolu, suyu, elektriği, standart bir kamelyası/barınağı olan hobi bahçeleri kursa, vatandaş buralarda ekip biçse, en azından kendi ihtiyacını karşılasa, çocuklarına domatesin ağaçta değil toprakta yetiştiğini öğretse, çocuklar tablet yerine toprakla oynasa fena mı olur?
Bunu yapan, iyi sonuçlar alan belediyeler yok değil.
Etimesgut’ta neden olmasın?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.