Fatih Akkaya
Haydi; herkes görev başına
Ayaş; Ankara’mızın en şirin çevre ilçelerinden biri.
Domates, dut, kiraz gibi yöresel ürünleri ve ahşap evleriyle ünlü.
İlçenin küçücük bir merkezi var.
Çarşısı da diyebiliriz buraya.
Merkezde haftanın her günü kurulan ve yöresel ürünlerin satıldığı pazar tezgahları bulunuyor.
Ankara’dan insanlar buraya alış verişe geliyor, özellikle domates, dut, kiraz, kavun karpuz alıyor.
Alış verişin dışında sırf Ayaş’ı, tarihi ahşap evlerini görmeye gelenler bile var.
Yaz aylarında ilçe merkezi haftanın yedi günü hep kalabalık oluyor.
Buraya kadar her şey çok güzel…
Amma ve lakin…
Böylesi bir yerde umuma açık tuvalet yok desem inanır mısınız bana?
Camilerinde bile tuvalet yok.
Bakın, bu merkezde iki adet tarihi cami bulunuyor.
Biri girişteki Eski Cami, diğeri çıkıştaki Şeyh Muhittin Camii. Giriş çıkış deyince gözünüzün önünde uzun mesafeler oluşmasın. İkisinin arası 100-150 metre ya var ya yok.
Her ikisi de ne gariptir ki tuvaletsiz.
Duyduğumda inanamadım; Eski Cami’nin yanındaki taksici esnafıyla görüştüm “evet yok” dediler.
“Neden” diye sordum, “Biz de bir anlam veremiyoruz” cevabını aldım.
Esnaf “Şu 50 metre ilerideki Şeyh Muhittin Camii’nde de yok tuvalet” deyince, şaşkınlığım katbekat arttı.
Tuvaletsiz cami, tuvaletsiz çarşı olur mu hiç?
İster alış veriş için olsun ister gezi; Ayaş’a gelen insanların yüzde 99’unun uğradığı yerdir burası.
Abdest yenilemek isteyeceklerdir, tuvalete gitme ihtiyacı hissedeceklerdir.
Bu durumda ne yapıyor bu insanlar; nereye gidiyor?
Görüştüğüm çarşı esnafı, bir binanın altındaki izbe bir yeri gösterip, “Orada adı tuvalet olan bir yer var, orayı kullanıyorlar” dedi.
Gidip baktım; dışa ürkütücü ama içi belki temizdir de insanlar gönül rahatlığıyla ihtiyaçlarını giderebiliyorlardır diye.
Aman Allah’ım…
İçerisi daha da beter…
Abartısız söylüyorum; pislik içinde.
Yerleri, duvarları, muslukları, lavaboları, boş sabunlukları dökülüyor... Tuvalet kapıları ve taşlarının durumunu hiç söylemiyorum.
Meydandaki o iki camide de tuvalet olmadığından, ihtiyaç durumunda insanlar mecburen burayı kullanmak zorunda kalıyorlarmış.
Şimdi buradan, dışarıdan ilçeye gelen insanları bu pislik yuvasına muhtaç eden Ayaş’ın saymakla bitmeyen kamu kurumlarının yetkililerine seslenmek istiyorum:
Bu ne hal beyler? Bu sizi hiç mi rahatsız etmiyor? Bir bana mı yakışıksız geldi, bir beni mi utandırdı bu hal?
Ve tek tek soruyorum:
Önce Ayaş Müftüsü Ali Genç Bey’e:
Ayaş denildi mi ilk akla gelen meydandaki o iki güzelim camide de tuvalet neden yok? Bu büyük bir eksiklik değil midir? Bu eksikliğin bugüne kadar nasıl farkına varmazsınız? Vardınız ise gidermek için ne yaptınız?
Her iki camiye de gelen insanlar abdest tazelemek istediğinde mecburiyetten dışarıdaki o tek tuvalete gitmek zorunda olduğundan, temizlenmeyi bırak daha da kirlendiğinde ve bu şekilde namaz kıldığında bunun vebali kimin boynuna olur?
“Bu camiler tarihi ve Vakıflar Genel Müdürlüğü izni ve onayı olmadan işlem yapılamıyor” gibi bir mazeretin arkasına saklanmaya çalışmayın sakın.
Bu ülkede cami ve cemaati için kim hangi hizmeti yapmayı düşünmüş de, karşısına bir engel çıkmış? Bu ne mümkün? Vakıflar’la bir olup, bir çözüm bulmayı denediniz mi Sayın Müftüm?
Ayaş Belediye Başkanı İzzet Demircioğlu Bey’e:
Belediye Binası’nın yanı başlarındaki sözkonusu camilerde tuvalet olmayışı sizi hiç mi rahatsız etmiyor?
Camilerimizin tek sorumlusu Müftülükler midir, bu eksikliğin giderilmesinde üzerinize düşen bir görev yok mudur?
Kaldı ki, seçim öncesi bu camilerdeki tuvalet eksikliğini giderme sözü vermemiş miydiniz?
Hadi bu sözünüzü bir kenara bıraktık; meydandaki tek umuma açık tuvaletin hali ne öyle? Makamınıza topu topu 50 metre mesafede burası, bir gün gitmeyi deneyin, bakalım içiniz alacak mı içeri girmeyi.
Ayaş Kaymakamı Muharrem Eligül Bey’e:
Sayın Kaymakam, Ayaş’ın bir numaralı Mülki Amirisiniz. Camiler, Vakıflar, Müftülükler, Belediyeler…
Hepsinin üstündesiniz.
Hepsini teftiş etmek denetlemek vazifeniz.
Ayaş’ın merkezindeki bu eksikliğin giderilmesi noktasında ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Velhasıl…
Ayaş’ın bu eksikliği ivedilikle giderilmeli, mevcut “mecburi adres” baştan sona ıslah edilmeli.
Haydi, herkes görev başına.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.