İsmet TAŞ
Türkiye'de bir ilki gerçekleştirmenin haklı gururunu yaşıyoruz (Ekonomimizi omuzlayan ülkemizin gerçek kahramanları)
Bir devlet ne kadar gelişmiş, ne kadar modern, ne kadar çağdaş ne kadar güçlü olursa olsun, en ücrada bulunan, kişilere ve kurumlara ulaşması, ihtiyaçlarının karşılanması oldukça zordur.
STK lar, değişen ve gelişen dünyamızda, toplumun bugün ve gelecekteki ihtiyaçlarını tespit ederek, hedeflerini ve çalışma alanlarını buna göre belirlerler.
İşte bunlardan İç Anadolu Birliği(İÇAN), Türk Dünyası Akademisyenler ve Bürokratlar Birliği(TABBİR), Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanlığı(DJB), Bilim Kurulu, haftalar öncesi Ülkemizdeki, “ Kadın Kooperatiflerini”, “Girişim Kadınları”, “Türk Mutfağını tanıtan gastronomi şeflerini”, “gastronomi akademisyenlerini” mercek altına alarak ciddi bir çalışma yaptı. Yaklaşık otuza yakın kişi, kurum ve gastronomi şefi belirledi.
Ve bunların tamamı, “Geleneğin izleri, geleceğin lezzetleri” sloganı ile Afyon’da düzenlenen, Uluslararası Gastro Afyon Turizm ve Lezzet Festivalinde yer aldılar. Genel Başkan İsmet Taş, çekimleri yapmak için Kadın Kolları Genel Başkanı Nur Delice ile birlikte, Bilim Kurulunun düzenlemiş olduğu, “Yılın en iyileri” belgelerini alarak Afyon’a gittiler. Gitmekle kalmayıp, TABBİR TV. Adı ile bir Youtube kanalı açarak kadınlarımızın görüş ve düşüncelerini alarak yayınladılar.
Yapılan çekimlerde son derece ilginç olaylar yaşandı. Yılın en iyileri arasında yer aldıkları kendilerine tebliğ edilen kadınlarımız, bizleri görünce ne ikram edeceklerini şaşırdılar. Her biri ürettikleri ürünleri büyük bir heyecanla anlatmaya başladılar. Önceleri sekiz-on kadın bir araya geldiklerini, üretime başladıktan sonra büyüdükleri ve bir kısmının daha ileri giderek girişimci, işletmeci olduklarını anlattılar.
Kadınlarımızın hemen hemen tamamı ev kadını, hatta bir kısmı dezavantajlı kadınlarımızdı. Bulundukları yörenin nesi ünlü ise onu geliştirmişler, birlikte imece usulü ile birken beş, beşken on, onken yüz olmuşlar. Her birinin ne kadar mutlu oldukları sözlerinden ve hareketlerinden o kadar belliydi ki, bu ister istemez bize de yansıdı. Bizim onları ödüllendirmemiz onlara ayrı bir güç, ayrı bir motivasyon, ayrı bir onur kaynağı olduğunu dile getirmeleri, bize “ne kadar doğru bir iş” yaptığımızın göstergesi oldu
Onların sesi olmak, onları mutlu etmek, onlarla bu heyecanı paylaşmak ister istemez bizde, “işte bu ülkenin ekonomiye değer katan gerçek kahramanları” demekten kendimizi alamadık. Saf, temiz, masum çalışkan ve gayretli hallerinden o kadar etkilendik ki, beş dakikalık çekim bazen yarım saat, bazen bir saati buluyordu. Her biri ev ekonomisine nasıl katkıda bulunduklarını, kendi harçlıklarını kendilerinin kazandıklarını, büyük bir heyecan ve gururla anlatıyorlardı. Her kooperatifin on-on beş çeşit ürünü vardı. Hedefleri daha da gelişmek, daha büyük kazançlar sağlayarak ülke ekonomisine daha büyük katkıları olacağını anlattılar.
Gastro Şeflerini çekime gittiğimizde ayrı bir heyecan yaşandı. Her birinin boynunda yarışmalarda aldıkları madalyalar vardı. Türk Mutfağını yurt içinde ve yurt dışında nasıl temsil ettiklerini, bizim olana nasıl sahip çıktıklarını, bu ülkenin kültür ve değerlerini kimseye malzeme yapmalarına izin vermeyeceklerini, yöresel ve milli kültürün canlanması için her türlü fedakârlığı yapmaya hazır olduklarını büyük bir onurla, gururla anlattılar.
Afyon’da yapılan, festivalin, bayramın, şölenin üç gün nabzını tuttuk. Afyon Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı’nı ve Belediye Başkanı Burcu Köksal’ı ziyaret ederek, tebrik ettik, başarılar diledik.
Şölende, Siverek’ten, Ardahan- Göle’den tutunda, Edirne’ye varıncaya kadar, kendi ürünlerini sergileyen, kadın kooperatifleri, girişimci kadınlar, firmalar, şirketler yer alarak ayrı bir renk kattılar. Üç günde 500 bin kişinin ziyaret ettiği ifade edilen şölen alanı bayram yeri gibiydi. Konserler, yöresel giysilerle satış yapılması, oyunlar oynanması, halkın çok büyük ilgisini çekti.
Türkiye de bir ilki gerçekleştirmiştik. Ödül verdiklerimizi bizzat gidip yerinde inceleyip çekimler yaptık. Ülkemizin ekonomiyi omuzlayan gerçek kahramanlarını gördük. O kahramanlara, “yılın en iyileri” ödülünü vermenin gururunu yaşadık.
Görevimizi layıkıyla yapmanın mutluluğu ile döndük.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.