Bu yıl sonbahar mevsimi çok kararsız. Mevsim normallerinin üzerinde sıcak bir Eylül ayının ardından Ekim ayına soğuk bir giriş yaptı Ankara. 30 dereceyle yatıp, 15 dereceyle uyandık Ekim ayının ilk gününe.
El-Nino, Balkanlardan gelen soğuk hava etkisi açıklamalarını yapmıyor artık meteoroloji yetkilileri. Bir gün küresel ısınmadan, diğer gün küresel soğumadan bahseder oldular. İklimlerin artık eski iklimler olmadığı kaçınılmaz bir gerçek.
Herkeste ayrı bir telaşı var Ekim ayının. Çiftçi için bozulan bağdan, yapılan hasattan sonra toprağın gelecek yıla hazırlandığı, ev hanımları için son kış hazırlıklarının tamamlandığı, öğrenciler için okul adaptasyon sürecinin tamamlandığı, dar gelirliler için kış masraflarının hesaplanmaya başlandığı, gelir seviyesi yüksek olanlar için sonbahar gezi rotalarının çizildiği ay Ekim.
Dünyamız da Ekim ayına, sadece iklim olarak değil, insanlık olarak da büyük düşüşlerle girdi maalesef. Ortadoğu’da işlenen insanlık suçlarına her gün bir yenisi eklenmekte.
Sonbahar hep hüzündür benim için. Dalından düşen her yaprak, ömürden geçen günü hatırlatıp hüzünlendirir beni. Ama bilirim ki ilkbahar gelecek. Yeniden tomurcuklanıp, yapraklarla donanacak ağaçlar.
Hissettirdiğin tüm hüzün duygularına inat, hoş geldin Ekim. Her Ekim ayında dilime dolanan Edip Cansever’in “Ekim” şiiriyle yazımı bitirirken;
Sağlıcakla kalın…
EKİM
Neyse ki biz Ekimdik
Bitmezdik resimlerde.
Sırasız, dengesiz, yapraksız öyle
Hem vardık, hem de yoktuk.
Biz sahi nereliydik?
Edip CANSEVER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.