Şöyle bir etrafınıza bakın; hayat ne kadar da hızlı, değil mi? Sabah uyandığımız andan itibaren elimizdeki telefonlardan, iş yerindeki otomasyonlara kadar her şey dijitalleşme rüzgarıyla savruluyor. Eskiden "iyi bir mesleğim var, sırtım yere gelmez" derdik. Ama bugün, o garantili sandığımız meslekler bile, sürekli kendini yenilemezse, ne yazık ki sessiz sedasız köhnemeye başlıyor. Özellikle Güncellenmeyen Kariyer dijital çağın getirdiği, kimsenin yüksek sesle konuşmadığı o büyük risk!

Hadi dürüst olalım. O üniversite diplomasını alıp çerçevelettiğimizde, sanki öğrenme işi bitmiş gibi hissetmedik mi? Oysa teknoloji, biz durduğumuz an bizi geçmeye başlıyor. Artık sadece bilgi sahibi olmak yetmiyor, o bilgiyi teknoloji entegrasyonu ile hayata geçirebilmek gerekiyor. Dijital strateji artık sadece patronların değil, her çalışanın bilmesi gereken bir şey haline geldi. Önceden sadece bir "hobi" gibi görülen çevrimiçi platformlar üzerinden eğitim almak, şimdi temel kariyer gelişimimizin anahtarı.

Hepimizin aklında tek bir soru var: "Bugünün teknolojisine ne kadar yabancı kalırsam, yarın işsiz kalma riskim o kadar artar mı?" Evet, maalesef artar. Bu bir paranoya değil, bilimsel bir gerçek. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) verilerine göre, önümüzdeki 5 yıl içinde, işgücünün yaklaşık yarısının (profesyonel becerilerini) ciddi anlamda yenilemesi şart. Yani neredeyse her iki çalışandan biri, 'format atılması' gereken bir bilgisayar gibi. Ayrıca, dijital yetkinlik seviyesi düşük olan kişilerin, otomatikleşmeye bağlı iş kaybı riski, yüksek olanlara göre %20 daha fazla çıkıyor. Türkiye'deki bir araştırma da şunu gösteriyor: Çalışanların çoğu, öğrenme yönetim sistemi gibi teknoloji tabanlı eğitim araçlarına uzaktan erişim sağlayabiliyor, ancak bu imkânı düzenli kullanma oranı çok düşük. İmkan var, ama biz hâlâ eski defterleri karıştırıyoruz! Bu durum, "interneti alıp evde çamaşır makinesine bağlamak" gibi komik bir durum yaratıyor.

Artık iş dünyası, sadece teknik bilgi değil, aynı zamanda eğitimde yapay zeka araçlarını kullanabilen, mobil öğrenme ile kendini sürekli güncel tutan, hatta kendi alanında teknoloji liderliği yapabilecek insanları arıyor. Yani, o bildiğimiz e-iş becerileri sadece mail atmaktan ibaret değil; bulut sistemlerini anlamaktan, dijital araçlar ile veri analizine kadar uzanıyor. Eğer kariyerinizi bir yazılıma benzetirsek, son güncellemenizin üzerinden çok zaman geçtiyse, piyasada artık yavaş ve hatalı çalışan bir program muamelesi görmeniz kaçınılmaz. Biraz kötü bir espri yapayım: Kariyeriniz güncel değilse, iş görüşmesinde size "Kusura bakmayın, bu modelin üretimi durdu," diyebilirler.

Bu yüzden artık yenilikçi eğitim çözümlerine yönelmeliyiz. Dijital eğitim deneyimi sunan platformlarda, alanımızla ilgili gelişen teknoloji konularını yakından takip etmeliyiz. Unutmayın, geleceğin meslekleri bugünden çok farklı. Bugünün mühendisi, yarının teknolojik gelişim uzmanı; bugünün pazarlamacısı, yarının dijital uygulamalar stratejisti olmak zorunda.

Dijitalleşme artık bir trend değil, hayatın yeni normali. Eğitim, kariyer ve iş dünyası artık teknolojiyle iç içe geçmiş bir üçgen. Eğer kariyerinizin ömrünü uzatmak istiyorsanız, onu bir canlı gibi görün: Besleyin, güncelleyin ve sürekli geliştirin. Kendini yenilemeyen kariyer, susuz kalan çiçek gibidir; zamanla solar ve yok olur. Unutmayalım, bu çağda en büyük yatırım, kendi bilgi yönetimimize ve sürekli eğitimde inovasyon peşinde koşmamıza yaptığımız yatırımdır.