Türkiye’de milyonların tek derdi var: “Hayat pahalılığı”… Pazara giden eli boş dönüyor, marketten çıkan üç poşet için servet ödüyor. TÜİK’in açıkladığı yıllık enflasyon %32,95. Bağımsız kuruluşlara göre bu oran çok daha yüksek. Yani resmi rakamlar bile milletin yaşadığı yangını gizleyemiyor. Maaşlar daha cebe girmeden buhar oluyor.

ZAM HABERLERİ GÜNLÜK RUTİN OLDU

“Gece yarısı gelen zam” artık şaşırtmıyor. Servis ücretlerine gelen yüzde 30’luk zam velileri düşündürürken, 4 Eylül’de motorine 2 TL’den fazla zam yapıldı. İstanbul’da litre 54 TL’yi, Ankara ve İzmir’de 55 TL’yi buldu. Benzin de aynı ateş hattında. Artık araba sahibi olmak değil, arabaya binmek bile lüks. Yani nefes almak dışında her şeyin fiyatı artıyor.

Ne yazık ki, zamların durması gereken bir lüks değil, olması gereken bir standart olduğu gerçeği görmezden geliniyor.

KİRA KABUSU

Eylül ayında kira artış oranı %39,62 olarak açıklandı. Asgari ücretin neredeyse yarısı kiraya gidiyor. “Bir evde oturmak artık hak değil, lüks” haline geldi desek yeridir.

Barınma krizi çığ büyürken; Kiracı-ev sahibi davaları patladı. Emekli, genç, çalışan herkes aynı cenderede.. Emekli zaten ay sonunu getiremiyorken, gençler de ekonomik bağımsızlığını eline alamıyor. Ailesinin yanında yaşıyor ve “kafamı sokacak bir yerim olsun” derdine düşmüş.

KYK yurt başvurularında bulunan heyecanlı gençlerimiz, yurt çıkmadığı zaman derin bir çıkmaza girecek. Ülkemizde devlet üniversitesinde okumak bile lüks!

GENÇLERİN HAYALLERİ ÇALINIYOR

Üniversite mezunları işsizlik ve düşük maaşla boğuşuyor. Çalışan da kazandığını kira ve mutfak masrafına harcıyor. Gençler artık geleceklerini bu ülkede göremiyor. Yurt dışında yaşamak, burada sürünmekten daha cazip geliyor. Beyin göçü çığ gibi büyürken ülkemiz gençlerini kaybetmeye devam ediyor.

KÜÇÜK ESNAFIN BELİ BÜKÜLDÜ

Mahalle bakkalı elektrik faturasını ödeyemiyor. Vergiler sırtına yük, kiralar belini büküyor. Zincir marketler büyürken küçük esnaf kepenk kapatıyor. Bu sadece ekonomik değil, kültürel bir yıkımdır. Mahalle kültürü, dayanışma, komşuluk ilişkileri yok ediliyor. Üstüne bir de değerli konut vergisi ve rayiç bedel oyunlarıyla halkın cebinden daha fazla para sökülüyor. Vergi adaletsizliği, artık orta sınıfı da nefessiz bırakıyor.

SABIR TÜKENDİ

“Sabredin” diyorlar ama milletin sabrı kalmadı. Zamlar durmuyor, enflasyon frenlenemiyor, vergiler azalmak yerine arttıkça artıyor. Halk artık günü kurtarmak için değil, yarını görebilmek için mücadele ediyor.

Bu tablo halkın cüzdanına yapılan sistematik bir saldırıdır. Sofralardan eksilen ekmek, küçülen porsiyonlar, eriyen maaşlar kader değil...