Saliha Yazan
Takvim değil yalnızca değişen
Yılın son günleri… Sokaklarda ışıklar yanıp sönüyor, vitrinler yeni umutların vitrinine dönüşmüş gibi. Her yerde “yeni” kelimesi dolaşıyor: yeni yıl, yeni hedefler, yeni başlangıçlar… Ama asıl soruyu pek azımız soruyor: Geride kalan yıldan içimize ne kaldı?
Bir yıl daha geçti. Kimimiz için sessizce, kimimiz için gürültülü kayıplarla. Kimi birini toprağa verdi, kimi hayallerini. Kimi aşkını kaybetti, kimi kendini. Takvim yaprakları düşerken, bizden de bir şeyler düştü ardı ardına. Sabırlarımız, inançlarımız, bazen de en çok güven duygumuz…
Yeni yıl yaklaşırken herkes dilek tutuyor. Oysa bazı dilekler artık eskisi kadar masum değil. “Sağlık” diye başlıyor çoğu. Çünkü öğrendik, her şeyin başı gerçekten de sağlık. “Huzur” diyoruz, çünkü gürültüden, kavgadan, kaygıdan çok yorulduk. “Adalet” diyoruz fısıltıyla, yüksek sesle söylemeye bazen cesaret edemediğimiz için. “Biraz da gülmek” diyoruz, içimizden gelen ağırlığı hafifletmek için.
Yeni yıl, aslında bir mucize değil. Aynı bizlerle, aynı yaralarla, aynı eksiklerle geliyor. Değişen sadece rakam. Ama belki de tam bu yüzden kıymetli. Çünkü bize yeniden deneme hakkı veriyor. “Olmadı” dediğimiz yerden bir kez daha başlama cesareti…
Yılın son günleri, insanın kendine en çok yaklaştığı zamanlar belki de. Gece yatağa uzandığında kulağına en net kendi iç sesi fısıldar: “Neyi yapamadın?”, “Kimi ihmal ettin?”, “Neye geç kaldın?” İşte o sorular, yeni yılın en ağır ama en dürüst hediyeleri aslında.
Belki bu yıl daha az kırarız birbirimizi. Belki daha çok dinler, daha az yargılarız. Belki “nasılsın?” diye sorduğumuzda gerçekten cevabını merak ederiz. Belki de en çok kendimize karşı daha adil oluruz.
Yeni yıl kapıda. Büyük sözler vermeden, süslü listeler yapmadan da girebiliriz ona. Bazen tek bir niyet yeter: Daha iyi bir insan olmaya çalışmak. Daha az incitmek. Daha çok sarılmak. Daha çok anlamak.
Geçen yıl bize ne yaptıysa yaptı… Ama biz ona rağmen dimdik kalmayı başardık. İşte asıl kutlanması gereken de bu. Hayatta kalmak değil sadece; içimizdeki insani tarafı koruyarak kalabilmek.
Yeni yıl, belki de hepimize bunu hatırlatsın: Kırıldık ama tükenmedik. Yorulduk ama vazgeçmedik. Kaybettik belki ama hâlâ umut etmeyi unutmadık.
Ve belki bu yüzden, en çok da bu yüzden, yeni bir yılı hak ettik.
Sağlıcakla kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.