Ağzı olan konuşuyor dersem alınmayın, darılmayın.
Seçilmiş bir vekil, kürsüde konuşurken, "Gidin sağlık personelinin gırtlağına yapışın!" diyorsa, sokaktaki eşkıya durur mu?
Sen saldırın dersen onlar öldürür. Sağlıkta şiddet böyle mi önlenir?
Her geçen gün sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar artıyor. Daha birkaç gün önce bir kadın, silahını çekip sağlık çalışanlarına korku dolu anlar yaşattı.
Kimi bıçakla saldırıyor, kimi sözlü tacizde bulunuyor. Acil servislerde, hastanelerde şiddet sıradan bir olay haline geldi.
Artık ambulans şoförüne yol vermemek bile tartışmaya, kavgaya dönüşüyor. “Sen benim kim olduğu biliyor musun” diyeneler.
"Acilde doktor nerede?" diye efelenenler, "Benim hastama neden geç bakıldı?" diye sağlıkçılara saldıranlar, "Yakınım neden öldü?" diye doktor dövenler...
Tüm bunların önüne geçilmesi gerekirken, bir milletvekili kürsüye çıkıyor ve ne diyor?
Önce kibar kibar, nazik nazik mesajlar veriyor. Ancak konuşmasının sonunda aniden konuyu çığırından çıkarıyor:
"Bundan sonra bir memnuniyetsizlik olursa... Vatandaşı, ‘Gidin sağlık personelinin gırtlağına yapışın, ben devlet olarak elimden geleni yaptım. Hizmeti vermeyen onlar!’ diye kışkırtırım."
Bunu söyleyen sıradan biri değil, iktidarın seçilmiş vekili. Sözde seçilmiş. Dokunulmazlığı var, sorumluluğu yok.
Konuşmayın konuştukça batıyorsunuz. Sağlık çalışanlarına şiddet çağrısı yapmak ne zaman normalleşti?
Bir vekil böyle bir sözü ulu orta nasıl söyler? Söz, ağızdan çıktıktan sonra geri dönüşü yoktur. Sonradan özür dilemek neye yarar? Önce konuşmadan düşünmeliydi. Sözlerinin nereye varacağını hesaplamalıydı.
Ama ne yaptı? Gelen tepkiler karşısında durumu kurtarmak için çeşitli açıklamalar yaptı. "Gülerek söyledim." dedi.
"Espri maksatlıydı." dedi. "Çarpıtma var." dedi. "Manipülasyon yapılıyor." dedi."Sağlık çalışanları başımızın tacı." dedi.
Ama ne derse desin, içindekileri çoktan söylemişti. Gelen tepkiler karşısında sözlerini yutmaya çalıştı.
Ve sonunda, "Her ne kadar konuşma videom çarpıtılmış olsa da, alınganlık gösteren ve üzdüğüm tüm sağlık çalışanlarından özür dilerim." dedi.
Ne kadar özür dilemiş olsa da artık söz ağızdan çıkmıştı. Özür, her zaman yeterli olmaz. Hele ki, bir vekilin sağlık çalışanlarına saldırıyı teşvik eden sözlerinden sonra...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.