Bir süredir kendimi iyileştirdiğimi hissediyorum. Bunu nasıl yaptığıma gelirsek; kaygılarımı bir köşeye bırakarak ve sadece işimi yaparak iyileştim ben. İşimle hayatımı birbirinden ayırmayı öğrendim. Bütçemin ve zamanımın denk geldiği her hafta sonunu özel kılıp kendime kahvaltı ısmarlayarak. Haftada olmasa da iki haftada bir sevdiğim mekanlara gidip yemek yiyerek. Her gün kitap okuyarak. İşimi hayatımın merkezine koymayarak. Bu iyileştiğim dönem akademik olarak da en verimli dönemime denk geliyor üstelik. Yüksek lisansımı tamamlayıp üçüncü üniversite kaydımı yaptırıp kendimi geliştirmek için kendi fırsatlarımı yaratarak. En çok konuştuğum döneme de geliyor aynı zamanda. Haksızlıklara en net ses çıkardığım dönem de yine bu dönem.

Çevremdeki birçok insanda kendini kandırma mekanizması çalışmaya başladı bu dönemde. Bir tarafta, “Tabii senin ağzın iyi laf yaptığı için, çevren sağlam olduğu için, doğru kişiyi bulduğun için, herkes sana yardım ettiği için başarılı oldun”lar, öbür tarafta “ama ben şöyle olduğu için böyle oldum”lar. Sürekli bir karşılaştırma hali. Sürekli bir bahane bulma hali. Biri başarılı olduysa tesadüf olduğuna inanma ve onu da bu tesadüflere inandırma yeteneği belki de. Buna bugünlerde en çok “manipülasyon” deniliyor. Elbette her başarıda şans faktörü var ama başkalarının her başarısını şansa, kendinize ait her başarıyı yeteneğe bağlıyorsanız orada bir sorun var demektir.

Annemin her sabah ettiği “İyi insanlara denk gelesin” duasındaki iyi insanlara denk geldiğim doğrudur. Ben özveri gösterip çalıştıkça bu da çevremdeki iyi insanların dikkatini çekiyorsa bundaki başarım yadsınamaz. Çok konuşmamdan önce, konuştuklarımın verimliliği söz konusu edilmeli zannımca.

Kendi değerimin farkında olup kendime yatırım yaptığım müddetçe iyileşen ruhumla çevreme kattığım değer tartışılmaz. Geçmişi sadece tecrübe ve yaşanmışlık olarak görüp, geleceğe umutla bakmak düsturum. Ağaç olmaktansa taşlanan meyveli ağaç olmak beni daha çok mutlu ediyor. Herkes kendi kalbinin ekmeğini yer bu hayatta.

Kırdıkları yerden yeşilleneceğiz.

Sağlıcakla kalın…