Hayatımızın büyük bir çoğunluğunu ele alan yapay zeka, yanlış amaçlar üzerinde kullanılması durumunda mağduriyetler oluşturabilmektedir. Ortaya çıkan mağduriyetler ise geri dönüşü mümkün olmayan hayat sorunlarını da beraberin de getirebilmektedir.

Özellikle bilginin kolayca paylaşılması bu olayı özetler niteliktedir. Bilginin doğru mu, yanlış mı olduğu kontrol edilmeden paylaşılması; hayatın olağan akışına da aykırıdır.

Bu konuda en iyi mücadeleyi gösteren platform ise yeni adı ile X, eski adı ile Twitter olarak ön plana çıkmaktadır.

Twitter üzerinde paylaşılan içerik eğer yanlış ise, kullanıcıların en iyi bilgiye ulaşmaları adına Twitter’in yapay zeka uygulaması “grok” en güncel ve en doğru bilgiyi aktararak, kullanıcı deneyimini en üst düzeye çıkarmaktadır ve bu da Twitter kullanıcılarının daha güvenilir kaynaklardan bilgi edinmesine yardımcı olmaktadır.

Bu kapsamda dezenformasyon ile mücadele artmalı ve vatandaşlar bilgiye daha güvenilir kaynaklar üzerinden daha kaliteli ve dürüst bilgi ışığında faydalanmalıdır.

Elbette Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bu konuda yoğun bir mücadele veriyor ancak yanlış bilginin, bu denli hızla paylaşılabilirliği kısıtlanmalıdır. Tüm içerik kaynaklarına doğrudan erişim sağlanarak, yanlış bilginin insanlar üzerinde olumsuz etki oluşturmasına asla ve asla göz açtırılmamalıdır.

En basit örneklerde bile alakası olmayan detaylar, bilgi olarak insanlar önüne konulmamalı ve insanlar yanlış yönlendirilmemelidir.

Geçtiğimiz günlerde paylaşılan ve ülkemiz gündeminde de kendisine yer bulan “Türk vatandaşlarına vize verilmeme” süreci ile alakalı paylaşılan içeriklerin de bu şekilde yanlış bilginin hızla yayılabildiğine örnek göstermek mümkündür.

Ve bu konuda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bilginin doğrusunu, yanlış olan kısımlarını ve öğrenilmesi gereken detayları aktararak, pek çok içeriğin güncellenmesine yardımcı olmuştu.

Ama bu kadar geç kalınmamalıdır. Yapay zekanın tüm imkanlarından faydalanmak gerekmektedir. Bu tarz içeriklerin doğruluğu teyit edilemeden paylaşılmasına asla ve asla izin verilmemelidir.

Sarı basın kartı sahibi olmayan insanların “bilgi paylaşımı” verilen onca emeğin yanında her ne kadar yanlış ise; bilginin doğru olup, olmadığı gibi detayların aktarılması da ve bunun önüne geçilememesi o kadar yanlıştır.

Bu yanlışların önüne hızla geçmek ve vatandaşların kulaktan dolma bilgiler ile toplumun genelinde yanlış bilgiyi paylaşmamaları adına dezenformasyon ile mücadele şarttır ve bu böyle devam etmelidir.