Mecliste fikirler konuşur, yumruklar değil!

1989 VE 2001 YILLARI UNUTULMASIN!

Cuma günü Meclis genel kurulunda yaşananları görünce geçmişten hiç ders çıkarmadığımız aklıma geldi.

Hatırlayanlar mutlaka olacaktır.

1989 yılında, Mecliste yaşanan bir tartışma sırasında, DYP Milletvekili Abdurrezak Ceylan, ANAP milletvekili İdris Arıkan'ın silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetmişti.

Durumun vahametini daha iyi anlayalım diye soruyorum.

O gün diğer vekillerde silahlarını çekip ateş etmiş olsaydılar, ortaya nasıl bir manzara çıkardı hayal edebiliyor musunuz?

Bir ortamda, bir silah var ise, o silahın eninde sonunda patlayabileceği ihtimali de mutlaka vardır.

Dönemin devlet büyükleri bunu nasıl öngöremedi? Doğrusu bunu anlamak mümkün değil!

Silahla Meclise girilmemesini anlamak için, bir milletvekilinin ölmesi mi gerekiyordu?

Neresinden bakarsak bakalım Meclisin kara bir lekesidir bu.

Başında söyledim ya, geçmişten ders çıkarma alışkanlığımız yok diye.

Yine hatırlayanlar olacaktır.

Bu kez 2001 yılında meclis genel kurulunda iç tüzük görüşmeleri sırasında silahlar yoktu ama yumruklar konuşmuştu.

DYP Milletvekili Mehmet Fevzi Şıhınlıoğlu, çıkan kavga sonucu kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti.

Ne çabuk unuttuk bu günleri...

YERİNDE SÖYLENEN BİR SÖZ, YUMRUKTAN ÇOK DAHA ETKİLİDİR.

Ahmet Şık'ın kürsüden AK Parti milletvekillerine hitaben sarf etmiş olduğu "hakaret" içerikli sözler doğru değildi.

Bunun kabul edilebilir, savunulacak bir tarafı yok.

Meclis kürsüsü hakaret etme yeri değildir.

Alpay Özalan'ın, kürsüye giderek, Ahmet Şık'a yapmış olduğu fiziki müdahale de doğru değildi.

Bunun da kabul edilebilir, savunulacak bir tarafı yok.

Bir gün önce, Filistin için birlik ve beraberlik mesajları veren milletvekilleri, nasıl bu hale geldi anlamak mümkün değil.

Siyasetin doğası gereği fikirler çatışır. Yeri gelir sert tartışmalar yaşanır, yeri gelir itiraz edilir, karşı çıkılır.

Milletvekilleri birbirine "yumruk" vurmaz.

Bir milletvekili ne söylemiş olur ise olsun, bu, ona gidip fiziki müdahale etme hakkını da meşru hale getirmez.

Meclisin saygınlığı, adabı ve amacı unutulmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Okan Bal Arşivi