Bahattin Demiray

Bahattin Demiray

12 Eylül 1980 Darbesi: Türkiye’m

Türkiye'de 12 Eylül 1980 Darbesi'ne (1978-12 Eylül 1980); Türkiye'de siyasi, ekonomik, sosyal krizlerin yaşandığı ve 4.250'den fazla kişinin öldürüldüğü dönemdir. Allah cc. O günleri tekrar ülkemize yaşatmasın “ülkede küçük iç savaş" olarak, adlandırılmıştır.

Türkiye'de sağ-sol çatışması siyasal şiddet ve katliamlar, suikast, bölücülük, derken cumhurbaşkanı seçim krizi siyasi sosyal ve ekonomik istikrarsızlık dolayı ordu komutanları bir araya gelerek ülkeye bildiri yayınladılar TRT ve televizyon kanallarında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren ve beraberinde Nurettin Ersin, Nejat Tümer, Tahsin Şahinkaya Sedat Celasun, Bülent Ulusu, Haydar Saltık paşalar ihtilali yayınladılar.

Nihayet sağ-sol çatışması bitirildi. Enflasyon düşürüldü. Eğitim-öğretim kesintisiz yapıldı. 1981 yılı Atatürk Yılı ilan edildi ve yıl boyunca kutlandı. 12 Eylül öncesinin siyasi partileri temelli kapatıldı.

Yükseköğretim Kurulu kuruldu. Cumhuriyet Senatosu kaldırıldı, tek meclis sistemine dönüldü. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin kılık ve kıyafetine dair yönetmelik çıkarıldı, başörtüsü yasağı getirildi.

1982 Türkiye Anayasa su çıkarıldı, 7 Kasım 1982'dede halk oylamasında%91,37 oy oranı ile kabul edildi. Kürtaj yasağı kaldırıldı. Seçim barajı sistemi getirildi. (%10)-Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu kuruldu.

Böylece ülkede..! Cezaevlerinde işkence sonucu 171 kişi olmak üzere yaklaşık 300 kişi öldü. 48 kişi (24 adi suçlu, 15 sol, 8 sağ, 1 ASALA militanı) idam edildi. Kayıp vatandaşlar: 650 bin kişi gözaltına alındı, 230 bin kişi askerî mahkemelerce yargılandı, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. [1]

12 Eylül 1980 gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından saat 03.00'te TRT, PTT ve diğer iletişim dairelerine el konularak başlayan askerî müdahale; İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Başbakan Süleyman Demirel'in konutu ve diğer hedeflerin de olarak ele geçirilmesiyle saat 04.00'te, ilk bildiri yayınladı… "Girişilen harekâtın amacı; ülke bütünlüğünü korumak, millî birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve demokratik düzenin işlemesine mâni olan sebepleri ortadan kaldırmaktır" ifadeleri yer aldı.

Saat 13.00'te Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren, TRT’nin canlı yayınında yaptığı uzun bir konuşmasıyla müdahalenin gerekçelerini ve amaçlarını anlattı.

Neticesinde Müdahale TBMM ve Süleyman Demirel'in başbakan olduğu hükûmetin faaliyetine son verilerek, parlamento üyelerinin dokunulmazlığı kaldırılmış, ülkenin her yerinde sıkıyönetim ilan edildi, yurt dışına çıkışlar yasaklandı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren devlet başkanı oldu. Yasama yetkisini kullanmak üzere Kenan Evren başkanlığında Kuvvet Komutanları ve Jandarma Genel Komutanı'ndan oluşan Millî Güvenlik Konseyi kuruldu. Siyasi partiler lağvedildi, parti liderleri Mamak ta askerî üslerde gözetim altında tutuldu, sonra serbest bırakıldı, bir süre sonra bazıları yargılandı.

12 Mart 1971 Muhtırası sonrasında değiştirilen 1961 Anayasası icraattan kaldırıldı ve Türkiye siyasetinin yeniden tasarlandığı bir askerî dönem başladı. Anayasa, 7 Kasım 1982 günü halkoyuna kabul gördü, %91,37 oy oranı ile 1982 Anayasası ve Kenan Evren'in cumhurbaşkanlığı kabul edildi.

Darbe sonrası; resmî sonuçlara göre 650.000 kişi gözaltına alındı, 230.000 kişi askerî mahkemelerce yargılandı, cezaevlerinde ise işkence sonucu 171 kişi olmak üzere yaklaşık 300 kişi öldü, 48 kişi (24 adi suçlu, 15 sol, 8 sağ, 1 ASALA militanı) idam edildi, 1.683.000 kişi ise fişlendi.

Gün gün oldu devran geldi derler…

12 Eylül 2010'daki referandumda%57,88 "Evet" oyu çıktı ve 13 Eylül 2010 sabahından itibaren 12 Eylül'ü yapanlar hakkında suç duyurularında bulunulmaya başlandı. Bütün suç duyuruları toplandı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 7 Nisan 2011 tarihinde ilk soruşturma açıldı. Bu, darbenin üzerinden geçen 31 yıl sonunda açılabilen ilk soruşturmaydı.

4 Nisan 2012 tarihinde darbenin yargılanmasına başlandı. Dava sonucunda Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, 765 sayılı TCK'nin "Devlet Kuvvetleri Aleyhinde Cürümler" başlıklı 146. maddesi uyarınca müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tahsin Şahinkaya'nın, Kenan Evren'den iki ay sonra, 90 yaşında ölmesiyle Yargıtay aşamasındaki dava düştü, kararlar kesinleşmedi. Yıllar sonra, 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi sonrası; Kenan Evren'in ifadesini alan dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'ya dava açan dönemin Ankara Cumhuriyet Savcısı, açılan davaya ilk bakan hâkimler ve iddia makamında bulunan savcılar, "Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması" kapsamında meslekten ihraç edildi. Nihayet malum kişilerin bazıları yargılandı ve mahkûm oldu.

Allah cc. O günleri bizler gördük. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘ün gençliğe Emanet ettiği ülkeye tekrar yaşatmasın selam ve saygılarımla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bahattin Demiray Arşivi