Aysel Ayşe Aygün Özer
Emeklinin ayakta kalması lütuf değil, devletin sınavıdır
Siyaset meydanlarında en çok alkışı alan cümle “emekliye müjde” oluyor; fakat bu cümlenin gerisinde gerçeğe dönüşmeyen sözlerin uzun bir mezarlığı var. Bugün Türkiye’de emekliler sadece ekonomik bir krizin değil, siyasi bir tercihin sonuçlarını yaşıyor. Çünkü mesele bütçeden para çıkmaması değil; paranın nereye, kimlerin önceliğine aktarıldığıdır.
Yıllarca çalışmış, vergi vermiş, üretmiş insanlar bugün en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hâlde. Market raflarının karşısında hesap yapan, kira ile maaş arasında sıkışıp kalan, ilaç alırken katkı payını düşünmek zorunda bırakılan bir kitle var. Bu insanların tek ortak noktası yoksulluk değil; devlet tarafından unutulmuş olmaları.
Bu tablo kendiliğinden oluşmadı. Emekli maaşlarının yıllarca enflasyonun gerisinde bırakılması, sosyal güvenlik politikalarının günübirlik kararlarla yönetilmesi, bütçe planlamasında emeklilerin değil başka kalemlerin öncelik kazanması bugünkü krizi hazırladı. Siyasi irade, tercihini emekliden yana kullanmadıkça hiçbir hesap kitabı bu gerçeği örtemez.
Çözüm belli: Emekli maaşları, alım gücünü esas alan köklü bir düzenlemeyle yeniden belirlenmeli. Enflasyon hesaplamaları gerçek hayata uygun hâle getirilmeli. Sosyal devlet denen yapı sadece kâğıt üzerinde değil, sahada da hissedilmeli. Bunun için bütçe bahane edilmemeli; çünkü siyasi önceliklerin değişmesi, bütçeyi de değiştirecek güce sahiptir.
Bir ülkede emekliler yoksulluk sınırının altında yaşıyorsa, bu sadece ekonomik bir sorun değildir; o ülkenin siyasi pusulası da bozulmuş demektir. Ve pusula bozulduğunda yönü düzeltmek iktidarın görevidir.
Bugün emeklilerin beklentisi sadaka değil; hakkı olanın teslim edilmesidir. Bu ülkeyi yıllarca ayakta tutan ellerin şimdi uzaya uzanmış halde bırakılması siyasi olarak da ahlaki olarak da savunulamaz.
Siyaset, emekliyi görmezden gelerek yoluna devam edemez. Sandık günü geldiğinde unutulanlar unutmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.