29 Eylül 2025 akşamı bütün dünya, televizyonlarının başına kilitlendi. Çünkü Gazze’nin kaderi belirleniyordu. Kim tarafından, ikiyüzlü Tramp ve Orta Doğu kasabı Netanyahu tarafından.

Düşünün, bir devletin bir milletin kaderi, bu insanların iki dudağının arasında, ya ölüm ya esaret. Ne kurtuluş, ne özgürlük ne de mutlu refah içinde bir hayat

Bu iki insanın aralarında yaptığı anlaşmanın tek bir özeti var. “Filistin diye bir devlet şöyle veya böyle zaman içinde göstermelik hale gelecek ve İsrail bu toprakları işgal edecek.

Nasıl mı? Çok basit onlara göre.

Anlaşma gereği Filistin’i Filistinliler yönetmeyecek, değişik ülkelerden oluşan bir konsorsiyum yönetecek. Filistin toprakları tamamen silahtan arındırılacak, Hamas, Kassam Tugayları tamamen tasfiye edilecek, tüneller yıkılacak. Gazze yeniden imar edilecek ve güya onlara göre Filistin halkı huzur ve güven içinde yaşayacak. Nasıl? ABD nin kontrolünde, İsrail’in güvenlik şemsiyesi altında!

Peki, Hamas ve Filistin halkı buna uymazsa ne olacak? ABD nin daha fazla desteği ile İsrail, Gazze’yi tamamen yok edecek. Hamas da barışa karşı bir terör örgütü olarak ilan edilecek.

Yani, “ölümü gösterip sıtmaya razı edecekler”

Peki, İsrail bu anlaşmaya uymazsa İsrail’e kim ne diyecek? Çünkü bu ölüm ve esaret, ilhak anlaşması konuşulurken bile Gazze bombalanıyordu.

Sizce de İsrail neden böyle bir anlaşmayı kabul etti? İsrail ordusu Gazze bataklığına saplandı. Her ne kadar yer üstünde başarı kazansalar da yer altını bir türlü ele geçiremiyorlardı. Hamas, İsrail ordusuna kök söktürüyordu. İsrail en modern silahları ile neredeyse silahsız Gazze halkını iki yıldır ele geçiremiyor, ordusu gittikçe perişan hale geliyordu. İsrail askerlerinin psikolojileri, intiharları, kamuoyuna yansıdığında rezalet diz boyuydu.

İsrail’in soykırım yapması, dünyanın tepki göstermesi umurunda bile değildi. Ama 365 kilometrelik bir alanı istediği gibi ele geçirememesi, askerlerinin perişan bir hale gelmesi, dünyaya rezil olması umurundaydı. İsrail bir çıkış yolu arıyordu o da bu anlaşma oldu.

Peki, Hamas bu anlaşmayı kabul eder mi? Benim şahsi kanaatim etmek zorunda kalacak. Çünkü aksi halde Tramp’ın saydığı ülkeler dahil Mahmut Abbas yönetimi bile Hamasa baskı yapacak. Hamas tasviye edilecek. Belki geçici süre ölümler duracak ama peki ya sonrası?

Sonrası tufan! Hamas tasfiye edilince, tek tek yok edilecek, Gazze halkı savunmasız kalacak ve Gazze 365 kilometrelik bir hapishaneye dönecek. Zaman içerisinde yapılan baskı ve saldırılar neticesinde Filistinliler başka ülkelere göç etmek zorunda kalacak, Gazze tamamen İsrail’in olacak. Bunu görmemek için müneccim olmaya gerek yok.

Yani adı Filistin olan ama içerisinde Filistinlilerin olmayacağı bir ülkeyi ABD bile tanıyacak. Çünkü orası artık İsrail toprağı olacak. Hem de Trump’ın saydığı malum ülkeler sayesinde.

Son derece saygı duyduğum Filistinli bir büyüğüme şöyle bir soru sormuştum; “Hamas oyuna mı geldi? Bu ölümler hakkında ne düşünüyorsunuz? Cevap olarak; “Bir ülkenin bağımsızlığı ve özgürlüğü için bazen büyük bedeller ödersiniz”.

Şu an gelinen noktada resmi olmayan rakamlara göre yüzbinlerce şehit ve gazi bir bedel ise, ortada bağımsız ve özgür bir Filistin devleti var mı veya olacak mı?