Ne garip bir çelişki içindeyiz…

Yaşarken Kur’an’dan uzak duranlara, öldükten sonra Kur’an okunuyor.

Hatimler indiriliyor, Mevlütler okutuluyor, dualar ediliyor.

Oysa Kur’an hayatın kitabıdır.

Kur’an yaşayanların kitabıdır.

Kur’an, dirilerin yol kitabıdır.

Kur’an, dosdoğru yolun rehberidir.

Kur’an ölülerin değil, hayatta nefes alanların yaşam kitabıdır.

Oysa Kur’an, ölülerin değil dirilerin kitabıdır.

Kur’an, hayatın rehberidir.

Kur’an, yaşayanların yol haritasıdır.

Kur’an, nefes alan her insanın önünü aydınlatmak için indirilmiştir.

Peki, ölmüş birine Kur’an okusan ne olur?

Kalkıp namaz mı kılacak?

Zekât mı verecek?

Hacca mı gidecek?

Cihada mı çıkacak?

Kur’an’ın emirleri hayatta olanlar içindir.

Allah’ın dini, insanın hayatını düzenlemek için gönderilmiştir.

Kur’an dirilere okunmak için inmiştir.

Kur’an, diri kalplere seslenir.

Ama bugün öyle bir noktadayız ki…

Kur’an’ın hayata okunmasından korkuluyor.

Çünkü ölüler konuşmaz, duymaz, sorgulamaz.

Kur’an’ı anlayan, hayatına geçiren bir toplum düzeni değiştirir.

Kur’an hayata hâkim olursa, iktidarlar değişir, dünyada zulüm yok olur.

İşte bundan korkuluyor.

Kur’an mezarlıklara hapsediliyor, oysa o mezarların değil, yaşamın kitabıdır.

Unutmayın: Kur’an dirilerin kitabıdır.

Ölmüşlerin defteri dürülmüştür, artık amel işleyemezler.

Bir ölüye yüz hatim indirseniz de, onun defterine yeni bir satır yazılmaz.

Gerçek kurtuluş, yaşarken Kur’an’la buluşmakla mümkündür.

Hayatını Kur’an’a göre düzenleyen, Allah’a yönelen insan için ölüm bir son değil, ebedî başlangıçtır.

Hz. Nuh’un oğlunu, Hz. Lût’un karısını, Hz. İbrahim’in babasını, Hz. Muhammed’in amcasını hatırlayın.

Onlar yaşarken peygamberlerin çağrısına uymadılar.

Peygamberlerin çağrısına kulak asmayan bu isimlere, ölümden sonra Kur’an okusanız dua etseniz ne fark ederdi?

Ömrünü Allah’a isyanla geçiren, peygamberi tanımayan, “Kur’an’ı hayatına koymayanlar için ölüm anında hatim indirmenin ne anlamı var?

Mevlut okutmakla ne değişir?

Mevlut okutmak, bir ömrün eksikliğini kapatır mı?

Mevlut, İslam’a sonradan girmiş bir gelenektir; asıl olan yaşarken Kur’an’ı anlamaktır.

Yaşamadığın bir dinin, inanmadığın bir kitabın hatmini indirsen ne olur, indirmesen ne olur?

Kur’an, ölülerin dini değil; dirilerin hayatına hükmeden bir kitaptır.

O yüzden ölmeden önce Kur’an’a yönelin, çünkü öldükten sonra okunan hiçbir Kur’an sizi diriltmez.

Yapılan dualarda sevap gelmez.