Sevgili Ulus Gazetesi okurları önceki gün bir tiyatro oynandı ama ne tiyatro. Ben kendi adıma bir Türk vatandaşı olarak salondaki seyirciler yerine utandım. Bu durumu yaratanlara, fırsat verenlere yazıklar olsun.

Değerli okurlarım Ankara’da her yıl geleneksel olarak verilen 27. Afife Tiyatro Ödülleri töreni protestoya sahne oldu. Törende ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü alan Sükun Işıtan’ın Devlet Tiyatrosu Genel Müdürü Tamer Karadağlı’ya teşekkür etmesi salonda büyük tepki çekti.

Tepki çekmek ne kelime. Adeta nefretlerini ve içindeki kinlerini kustular güya tiyatrocu, sanatçı kisvesi altında oraya gelen zavallılar. Kendilerine aydın, medeni ve modern gören bir güruh kendileri gibi düşünmeyen, kendileri gibi olmayana terbiyesizliğin en büyüğünü yaptı.

‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü alan Sükun Işıtan’ın konuşmasında vay sen misin Tamer Karadağlı’ya teşekkür eden. Teşekkür öyle olmaz, böyle olur diyerek protesto etmeye, ıslıklamaya ve yuhalamaya başladılar. Bu güruha ne söylemek lazım bilmiyorum ama edepten nasiplerini almadıkları aşikar.

Gerçekleştirilen 27’nci Afife Tiyatro Ödülleri töreninde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü alan Sükut Işıtan, konuşması sırasında Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Tamer Karadağlı’ya teşekkür edince seyirciler tarafından ıslıklandı, yuhalandı. Bazı izleyiciler tören bitmeden salonu terk etti.

Medea Material adlı oyundaki rolüyle ödüle değer görülen ve aynı zamanda Devlet Tiyatroları’nda Başrejisör ve Genel Müdür Yardımcısı olan Işıtan konuşmasında, “Her türlü karşı çıkmasına karşın, sahnede nefes aldığımı bildiği için idari görevimin yanında oynamama çok destek olan, çok değerli dostum, sevgili arkadaşım, genel müdürümüz Tamer Karadağlı’ya teşekkür etmek istiyorum” dedi.

Aman bu konuşmanın bitmesini bile beklemeyen bu zavallılar ortaya bir eser koyamadıkları için en iyi bildikleri iş çamur atmak, yuhalamak ve kin kusmak. Bunlar istiyor ki tiyatro, sinema ve müzik bizim egemenliğimiz altında olsun. Biz ne istersek o olsun, bizden başka kimse nefes aldırmayalım bunların derdi başka bir şey değil.

Tamer Karadağlı’ya neden böyle düşman olduklarının nedeni “MİLLİYETÇİ” olması ve devletin parasının boşuna çarçur edilmesinin önüne geçtiği için. Karadağlı göreve geldikten sonra tiyatronun kapısından içeri girmeyen, hem maaş hem de yevmiye olarak paraları cukkalayan sanatçı görünümlü zavallıları kapının önüne koyarak mamalarını kesmesiydi.

Hal böyle olunca elbette sevilmez, elbette tepki görür, elbette ondan nefret ederler. İstedikleri bağırıp, protesto etsinler doğru duvar yıkılmaz. Bunlar yıllarca alıştılar devletten bedava maaş almaya. Mamalar kesilince ellerindeki ganimet gidince protesto etmeleri bu yüzden.

Ben hep düşünüyorum bu zihniyet ilk seçimde iktidar olsa inanın kendilerinden olmayanlara nefes aldırmaz, yapmadıkları eziyet ve işkence kalmaz. Bırakın sahneye çıkmak, sahneye çıkmalarına bile izin vermez. Hiç abartmıyorum bunu yürekten gelerek söylüyorum bunlar iktidar oldukları an onlar gibi düşünmeyen sanatçılar yandı.

Sizin gibi düşünmeyene fırsat vermeyin, kendiniz istediğiniz gibi at koşturun ne güzel bir dünya. Tabi CHP durur mu onlarda bodoslama hemen olaya müdahil oldular ve kendilerine pay çıkarmayı ihmal etmediler. Sonra kalkıp helalleşmeden bahsediyor bu işe yaramazlar.

İşlerine gelince biz demokratız diyecekler, işlerine gelmeyince iktidarın sanatçıları diyerek ayrımcılığın dibine vuracaklar. Sükut Işıtan, eğer konuşmasında hükümete verip veriştirseydi alkış tufanı kopacaktı. Ekrem İmamoğlu için iki kelam etseydi hırsızlık yapmadı boşuna hapiste deseydi var ya salon alkıştan yıkılırdı.

İşte bunlar böyle iki yüzlü, riyakarlar. Allah bunlara fırsat vermesin, bunlara oy verenler umarım şapkalarını önüne koyup bir daha düşünmüşlerdir. Kalın sevgiyle…