Trump’ın ikinci döneminde ABD Tarımı: Beklentiler ve endişeler

Bazı okuyucular ülkenin sıcak gündemi içerisinde bize ne ABD tarımından diyebilirler. Ancak ABD’deki gelişmelerin er ya da geç ülkemizi etkilediği göz ardı edilmemelidir.

Donald Trump’ın ikinci döneminde uygulamaya koyacağı tarım politikaları, sektör mensuplarınca merakla beklenmektedir.

Her beş yılda bir yayınlanan ve en son Trump’ın 2018 yılında imzaladığı, Amerikan tarımının çeşitli alanlarına yönelik destekleri içeren Çiftlik Yasası (Farm Bill), 2019-2023 döneminde uygulanmıştır.

Ancak, 2023 yılında yasanın yenilenememesi, sektörde belirsizliklere yol açmıştır. Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesi ve Cumhuriyetçilerin Kongre’deki hakimiyetiyle, 2025-29 dönemi Çiftlik Yasası’nın çıkarılması ve tarımsal desteklerin yeniden düzenlenmesi bekleniyor.

Trump’ın Politikaları ABD Tarımını Nasıl Etkiler?

Trump’ın ikinci dönemindeki öncelikleri arasında yer alan göç, ticaret ve iklim politikaları, Amerikan tarımını önemli ölçüde etkileyecek niteliktedir.

Trump’ın ilk döneminde çiftçiler, Çin ile yaşanan ticaret savaşlarından olumsuz etkilenmiş, ancak 12 milyar dolarlık destek paketi bu etkileri bir miktar hafifletmişti.

Biden döneminde ise çiftçiler pandemi, yüksek enflasyon ve artan maliyetlerle mücadele etmek zorunda kaldılar. Bu süreçte, Trump’ın tarıma yönelik söylemleri, çiftçilerin desteğini yeniden kazanmasında etkili olmuştur.

Göçmen Politikaları ve Tarım

ABD tarım sektöründe yaklaşık 2,9 milyon göçmen ve mevsimlik tarım işçisi çalışmaktadır. Yaklaşık %78’i Hispanik olan bu işçilerin birçoğu hiç İngilizce bilmemektedir. Trump’ın sert göçmen politikaları, bu işçilerin sektördeki varlığını tehdit edebilir.

Uzmanlar, bu politikaların işgücü açığı yaratabileceğini ve tarımsal üretimi olumsuz etkileyeceğini öngörüyor. Göçmen işçilerin yokluğu, emek yoğun tarım işlerinde ciddi aksamalara yol açabilir.

Ticaret Politikaları ve Tarım

Trump’ın çoğu ithal ürünü hedef alan gümrük vergileri, tarım sektörü için hem fırsat hem de tehdit oluşturuyor. Çin’den gelen ürünlere %60, diğer ülkelerden gelenlere ise %15-25 oranında gümrük vergisi uygulanması yüksek maliyetlere neden olabilir.

Bununla birlikte, Trump’ın bu söylemleri, diğer ülkelerle pazarlık ve taviz alma stratejilerinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

İthal ürünlerde tüketici fiyatlarının artma ihtimali, tarım sektöründeki çiftçilerin ABD çıkarları adına desteklenmesini gerektirecektir.

İklim Politikaları ve Tarım

Trump’ın petrol, gaz ve sanayi dostu politikaları, doğal kaynaklara ve çevresel konulara yönelik önlemlerini zayıflatabilir.

Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı, iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası arenada, ABD’nin etkinliğini azaltmıştı.

Uzmanlar, iklim değişikliğine kayıtsız kalan bu yaklaşımın uzun vadede kuraklık, yangınlar ve ani seller gibi doğal afetlerin artmasına yol açabileceğini belirtiyor.

Sonuç

Donald Trump’ın ikinci döneminde tarım politikaları, Amerikan tarımı için hem fırsatlar hem de riskler sunuyor.

Göç, ticaret ve iklim politikalarındaki değişiklikler, sektörün geleceğini şekillendirecektir.

Trump, kısa vadeli çıkarları önceliklendiren politikaları ile çiftçilerin desteğini kazanmaya devam edebilir.

Ancak kısa vadede memnuniyet sağlasa da bu politikaların uzun vadede doğal çevre ve tarım sektörü üzerine ekonomik etkileri dikkatle izlenmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Yücer Arşivi