Dünya üzerinde bana öyle bir yer gösterin ki, Türk olsun veya Müslüman olsun, katlima uğramasın, soykırıma uğramasın ve her türlü acıya, işkenceye, zulme maruz kalmasın.

Bence de yok...

Bu zulüm ve işkenceler o kadar sistematik bir şekilde işleniyor ki, tereyağından kıl çeker gibi, görmedim, bilmedim, duymadım diyerek, adına da insan hakları, demokrasi gibi süslü lafları ekleyerek ve "bu benim iç işlerim karışamazsınız" diyerek, karıştığınız zaman da sizi her türlü olumsuzluklarla ve tacizlerle başınızı ağrıtacağı tehditleri savururlar.

Hepinizin bilgidiği gibi tam da buna uygun dünya da birçok yer var ama en önemlilerinden biride DOĞU TÜRKİSTAN. Elbette Gazze'de yaşananları ne unuttuk ne de unutturacağız.

Doğu Türkistan'ın Gazze'den en önemli farkı, Doğu Türkistan'da yapılanların anında bilgi akışı sağlanamaması veya yapılan zulümlerin canlı yayında naklen verilememesi.

Oysa ki; insanın aklına ve hafsalasına sığmayan, ne kadar zulüm, işkence, katliam, tecavüz, zorla alıkoyma, ailelerin içine çinlilerin yerleştirilmesi, yetişkinlerin yanı sıra çocukların zorla çalıştırılması, iş gücünün bedavaya getirilmesi, köleliğin her çeşidi vs. Burada yaşayan Türk ve Müslümanların hiçbir insani haklardan faydalanamaması ve bunun 1950 lili yıllardan beri süregelmesi, insanlık için bir utanç vesikasıdır.

Yeryüzünde Adalet Platformu tarafından hazırlanan, "Doğu Türkistan'da Çocuk İşçiliği Raporunda" şöyle denilmektedir; "Çin Komünist Partisi yönetimindeki hükümetinin Doğu Türkistan'da gerçekleştirdiği birçok hak ihlali bulunmaktadır ve bu ihlallerin büyük bir kısmı belgelerle kanıtlanmış durumdadır. Söz konusu ihlaller şu ana başlıklar altında verilebilir.

. Çin komünist Partisi yönetimince sözde eğitim kampları adıyla anılan ancak içeresinde her türlü asimilasyon ve işkence faaliyetinin gerçekleştirildiği toplama kamplarındaki ihlaller,

. Uygurlara yönelik zorla yerinden etme ve nüfus mühendisliği yoluyla Doğu Türkistan'ı Çinlileştirme faaliyetleri ,

. Uygurların Çin'in farklı bölgelerine gönderilerek fabrikalarda zorla çalıştırılması,

. Doğu Türkistan'da gerçekleştirilen dini ve kültürel asimilasyon faaliyetleri,

. Bölgedeki Uygur ve diğer Müslüman, Türk kökenli halkların dilini, dinini, kültürünü asimile etmeyi amaçlayan faaliyetleri."

42 sayfadan oluşan bu rapor da bütün teferruatıyla, Çin'in Doğu Türkistan'da yapmış olduğu, bütün iğrençlikleri, bütün pislikleri, bütün kepazelikleri ortaya koymaktadır. Özellikle çocukların eğitiminin engellenmesi, zorla çalıştırılması, onlara insani hayat haklarının tanınmaması, asimilasyona en şiddetli şekilde maruz kalmaları, bu çocukların, soykırıma uğramalarının başka bir şekli değil de nedir?

Elbette sadece çocuklar değil, her türlü işkenceye maruz kalan Türk ve Müslüman halk, yaşam umutlarını yitirmiş, Çinlilerin insafına bırakılmışlardır.

Özellikle zorla çalıştırılan çocuk işçilerin yaşadıkları dünyadan gizlenmeye çalışılmakta, ancak ortaya çıkan belgeler her şeyi açık net bir şekilde ortaya koymaktadır. Zorla çalıştırılan çocukların, en temel hakları olan, eğitim hakkı, insanca yaşama hakları ellerinden alındığı gibi her türlü psikolojik ve fiziki şiddete maruz kalmaktadırlar. Bu da yetmezmiş gibi, bu çocuklar kendi kültürlerinden koparılarak, Çince eğitim veren devlet okullarında eğitilmektedirler. Bu çocuklar ailelerinden zorla alınarak, zamanla kendi kültür ve değerleri unutturulmakta, ailelerinden koparılarak Çinlileştirilmetedirler.

Bu durum, Birleşmiş Milletlerin, "Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına Dair Sözleşme" kapsamında yer alan ve soykırım suçu kabul edilecek eylemler olarak değerlendirilmektedir. Ve Çin Hükümeti buna devam etmektedir.

Bu durumu başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, Avrupa Parlamentosuna, dünya devletlerine, uluslararası kuruluşlara, insan hakları ihlallerine karşı mücadele eden sivil toplum örgütlerine, İslam İş Birliği Teşkilatına ve daha bir çok kurum ve kuruluşlara, Doğu Türkistan'da yaşanan insan hakları ihlalleri, fiziki ve psikolojik şiddet, gayri insani, gayri ahlaki yapılan zulüm ve işkenceler ve asimilasyon bu kuruluşlara iletilmiş harekete geçmesi beklenmektedir.

Sürekli söylediğimiz burada tekrar edelim.

Doğu Türkistan'da yapılan zulmü, işkenceyi, ölümleri, asimilasyonları, katliamları unutmadık, unutturmayacağız.

Yüreğimizi burkan ise, çözüm üretmesi gereken süper güçler, kendi emperyal isteklerini gerçekleştirmek için benzeri olayları dünyanın bir çok ülkesinde kendileri de yaptıkları için üç maymunu oynamaktadırlar. O halde;

GÜÇLÜLERİN HAYAT HAKKI OLDUĞU BU DÜNYADA, GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDAYIZ…