Koltuk kavgası değil

Siyasetçilerin yapısında yine halk yok. Herkesin her yerde aynı koltuğa oturmasının peşinde. Olan yine garibana oluyor.

Ülkede dağ gibi sorunlar var. Ama sorunlar var. Peki, ne konuşuluyor?

İktidar değişirse kim gelecekmiş... Kim gelirse gelsin, gidişin doğru olduktan sonra ne fark eder? Temeli çökmüş bir binaya yeni getirebilir neyi değiştirir?

Gelenin çok mu temiz olduğu tartışılır. Bakınca sistem zaten işlem yapıyor. Ama kimse bunu konuşmuyor. Ne konuşuluyor? Senin iktidarın, benim iktidarım... Dertleri memleket değil, sadece iktidar.

“Sen çok kaldın, biraz da ben oturayım” kavgası. Bu düzen değişmediği sürece… İster Erdoğan gitsin, ister başkası gelsin… Ne değişecek? Gidenle gelen aynı tornadan çıkmış gibi.

Bu ülkelerde tarih boyunca hep tek adam iktidarları oldu. Ne kadar demokrasi denilse de, sandıklar kurulsa da, vatandaş oy ayeti de…

Sonuç değişti. Yönetimler hep bir kişinin eline kaldı. Bugün artık bu durum iyice belirginleşti. Sistem tek adamla yönetiliyor.

Sistemin sorunlarını çözmek yerine, herkes “biraz da ben kalayım” derdinde. Değerli okurlar, bu yapı var oldukça kim geliyor farklı değil.

Giden de aynı, gelen de. Zengin yine tok, fakir yine aç. Tanıdığı olan sorunlar yürütülüyor, garibanın arabası düz yolda kalıyor.

Olan hep garibana oluyor. Siyasetçiler kavga ediyor ama fakirin derdi yine gündemde yok. Peki, ne konuşuluyor?

İstanbul Belediye Başkanı'nın diploması sahteymiş… Tutuklanmış… Sokaklara çağrılar yapılıyor, kimlik meydanlarına çekiliyor. Bu ülkelerin yüzyıllardır CHP var.

Ama hala devam ediyor halk neden CHP'yi tek başına iktidar yapmıyor, bunu düşünmek gerekmiyor.

CHP'liler olarak Önce kendinize bakın. Sonra halka genel olarak ve kendinizin anlatılması. Halk, boş sözle değil, çözümle ilgilenir.

Dedikoduyla değil, icraatla ikna olur. CHP önce kendi politikalarını gözden geçirmeli. Bu halkın gerçek dertlerine çözüm bulmalı. Sokaklara çıkmakla bir yerde varılmıyor.

Bunu yıllar boyunca deneyip gördünüz. Geçen gün biri İmamoğlu protestosunda mikrofonu kapmış, şöyle diyor:

"Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum. Anadolu çok insan dedi. Adnan Menderes burada asıldı. Artık bırak. Bırakmazsan halk ayaklanacak."

Ne diyeyim? Ağzı olan konuşuyor. Büyük laflar ediyor. Ama içi boş. Tehdit etmek kolaydır. Ama zor olanın derdine derman olmak.

Büyük laf edince büyük adam mı olunuyor? Boş tehditlerle, şantajla mı bu tarihte bu düzen? Sokaklara çağırdığınız insanların yanında durabiliyor musunuz?

Siz evinizde, yüksek maaşınızla, lüks arabanızla yaşarken… Sokağa'ya çağırdığınız halk neyle geçiniyor, bunu hiç düşünmediniz mi?

Mikrofon elinizde poz vermek kolaydır. Ama gerçekten insanın yanında olmak, işte zor olan bu. Bu halk artık laf istemiyor. İcraat istiyor. Gerçek bir değişim istiyor. Koltuk kavgası değil!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zafer Çam Arşivi