BOLU YANGINI

Bu haftaya hüzünlü başladık. Bolu’nun Kartalkaya Kayak Merkezi’nde, 12 katlı bir otelde, pazartesi gecesi çıkan yangında 75’ten fazla canımızı kaybettik.

Bölgenin dağlık olması, itfaiyeye uzak bir konumda olması ve otelin ahşapla kaplanmış olması yangınla mücadelede büyük bir dezavantaj. Fakat otelin yapımında ve devamında yapılan kontrollerde bütün bunların hesaba katılması ve otelin içindeki yangın söndürme sistemlerinin bu dezavantajı kapatacak kadar gelişmiş olması gerekirdi. Bunu gör(e)memek çok büyük bir ihmal ve sorumsuzluk.

Maalesef ülke olarak, yaşadığımız afetlerde sınıfta kalmaya devam ediyoruz. Henüz 2023’te yaşadığımız 6 Şubat depremlerinin yaralarını saramamışken ders alamamışız ki hâlâ ihmallerden dolayı can kaybediyoruz.

Her canı kıymetli bulan bir medeniyetten gelip her şeyin pahalı ama insan canının ucuz olduğu bir uçuruma gitmek de ayrı garabet!

Yangında vefat eden canlarımıza rahmet, acılı ailelerine başsağlığı diliyorum. İhmâli olanların cezalandırılması ve artık yeni ihmallere geçit verilmemesi temennisiyle…

*APO DIŞARI-ÖZDAĞ İÇERİ

“Bu işte bir terslik var!” dediğinizi duyar gibiyim fakat ben terse şaşırmayı bıraktım, düzgün bir şey olunca daha çok şaşırıyorum.

Şehit çocukları mutsuzken Apocular bu sıra çok mutlu. Bebek katilinin çıkması için gün sayıyorlar. Onların çözüm, bizim çözülme dediğimiz sürece karşı tutum sergileyen üç, bilemedin dört genel başkan ya var ya yok. Apocuların keyfini kaçıranlardan birisi de Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’dı.

Ümit Özdağ’ın, önce hakaretten gözaltına alınıp sonra halkı kin ve nefrete sürükleme sebep gösterilerek tutuklanmasının zamanlaması manidar. Hem de il il “Mehmetçik Katillerine Af Yok Mitingleri” başlatmışken…

Ümit Özdağ ile siyaseten ve fikren birçok konuda aynı düşünmesem de tutuklanmasını hukuki, adil ve doğru bulmuyorum. Bu karar bana göre siyasi bir karardır.

Bu karar, eğer ihanet sürecinin önünü açmak için verildiyse bilinsin ki şehitlerimizin mücadelesi Özdağ ile başlamadı onunla da bitmeyecektir.

Bebek katiliyle iş birliği yapılan bu sürece engel istemiyorsanız, hepimizi tek tek tutuklamak zorunda kalırsınız.

Cumhurbaşkanı 1999’da siyasi bir kararla 4 ay hapis yatmış ve günümüze dek bu 4 aylık mağduriyetini defalarca dile getirmişti. Şimdi ne oldu? Kendi iktidarları döneminde yine bir siyasi kararla, parti genel başkanı tutuklanıyor.

İktidar cephesi Bosna lideri merhum Aliya’yı çok sevip sayar. Onlara Aliya İzzetbegoviç aracılığıyla bir mesaj verelim, belki dinlerler:

“Savaş, ölünce değil düşmana benzeyince kaybedilir!”

*TÜRKİYE’MİZİN AHVALİ

Deveye sormuşlar “Boynun neden eğri?” diye. Deve cevap vermiş “Nerem doğru ki?”

Türkiye’mizin içerideki ahvali maalesef tam olarak işte budur.