Uluslararası ilişkilerde para ve terör ilişkisi

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, para, birçok şeyin anahtarıdır. Birçok kapının anahtarı paradır. Siyasetin, ekonominin, diplomasinin, savaşların belirleyicisi ve anahtarı paradır.

Birçok yerde geçer akçe olan para, uluslararası ilişkilerde de ve terörü bir uluslararası ilişkiler enstrümanı olarak görenlerce de etkili bir araçtır.

Parayı veren ABD ve siyonist terörist İsrail, her yerde terör işliyor ve Ülkeleri karıştırıyor ve o karışıklıktan (kaostan) yararlanıyor.

Siyonizm parayı ABD ve AB’den güç alarak, onları adeta satın almak suretiyle de hedeflerine ulaşıyor.

Siyonizm timsah gibidir. Üst çenesi ABD, alt çenesi AB, kuyruğu İsrail, gövdesi işbirlikçiler. (Bu tanımlama Milli Görüş Lideri Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a aittir.)

Siyonizmin Dünya’nın baş belâsı olduğunu söyleyen Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Siyonizm’in dünya egemenliğini ele geçirmek için örgütlendiğini ifade ederek, terör olaylarının ve birçok suikastın ardında siyonist odakların bulunduğuna dikkat çekmiştir.

54 Hükümet Başbakanı ve Millî Görüş Lideri Prof. Dr. Necmeddin Erbakan, vefatından önce Altınoluk’ta halkla yaptığı bir sohbette, siyonizm’in dünya egemenliği için yaptığı çalışmalara dikkat çekerek 5765 sene önce Mısır’da Kabala adlı bir Yahudi’nin kendi fikirlerini Tevrat’a sokarak kutsal kitabı tahrif ettiğini dile getirdi. Bütün zulümlerin de bu kaynaktan beslendiğini ifade eden Erbakan, Yahudilerin de bu sebeple güya ibadet aşkıyla zulmettiğini söyledi. Yahudilerin ana inancının üç madde üzerine kurulu olduğuna dikkat çeken Erbakan, “Bunlardan birincisi, bunlar kendilerini üstün ırk olarak görürler ve diğer insanların da onlara hizmet etmek için yaratıldığını düşünürler. İkincisi, bu durumu nazariyatta bırakmayarak uygulamada gerçekleştirmek istemektedirler. Üçüncüsü, bunların gerçekleşmesi için önce dağıtılmış olan Yahudileri İsrail’de toplamayı, sonra büyük İsrail’i kurmayı, son olarak da Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni ellerine geçirmeyi amaçlamaktadırlar.”

Bunları gerçekleştirmeyi hedefleyen Siyonistler, “Mesihimiz, kurtarıcımız yeryüzüne inecek. Davut Aleyhisselam’ın tahtına Yahudi kralı olarak oturacak ve bizim Dünya hâkimiyetimizi perçinleyecek. Böylece dünyanın Efendisi olacağız ve dünya egemenliğimiz başlayacak” inancına sahiptirler.

İşte bu sapık inançla siyonist Yahudiler, ellerinde para da olduğu için terörizmi Uluslararası ilişkilerde kendi amaçları doğrultusunda kullanmakta, bir sakınca görmüyorlar. Manyakça bir inanç, manyakça bir yöntemi beraberinde getiriyor ki, o terörizmdir.

Dünya’daki tüm terörist faaliyetlerin orkestra şefi terörist siyonist İsrail’dir.

Terörist siyonist İsrail’e giden yolun taşları, kuruluş yılları olan 1948’den önce döşendi. Haganah denilen bir Yahudi örgütü, İngilizler Filistin'i sınırsız Yahudi göçüne açmayı reddettiğinde, terörist faaliyetlere yöneldi, köprüleri, demiryollarını ve "yasadışı" Yahudi göçmenleri sınır dışı etmek için kullanılan gemileri bombaladı. Birleşmiş Milletler'in Filistin'i bölme kararından sonra (1947 yılında), Haganah isimli o terörist örgüt, terörist siyonist İsrail’in savunma gücü olarak ortaya çıktı. Yani terörist faaliyetler yapan Haganah adlı oluşum, terörist siyonist İsrail’in Savunma Bakanlığı oldu. İşte o Haganah, yani terör örgütü (1948 yılından sonra da) BM tarafından İsrail'e tahsis edilen yerleşim alanlarının çoğunu kontrol etmekle kalmadı, aynı zamanda Akka ve Yafa gibi Arap şehirlerini de terörle kontrol etti.

Şunu net olarak görüyoruz terörizm ve uluslararası ilişkilerde etkili olma yöntemi ve parayı da elde tutarak isteklerine ulaşma arzusu 1917 yılından beri (1917 yılı sözde Osmanlı Paşalarının, esasta hainlerin Kudüs’ü İngilizlere teslim ettiği yıldır) siyonist bir taktiktir. O taktik halen de uygulanmaktadır.

Müslümanların karşısında İngiltere, ABD, Almanya, İsrail ve benzerlerinden oluşan siyonist bir blok varken, Müslümanlar darmadağın haldedir. İslam’ın son kalesi Osmanlı’yı da siyonistler yıktırmıştır. O yıllarda siyonistlerin yıkım ekibi maceracı İttihat Terakkicilerdir.”

Gelin bu noktada tekrar Rahmetli Necmeddin Erbakan’a kulak verelim. Millî Görüş Lideri Erbakan şöyle diyor: “El İslam’ı ümmeti vahide buyruluyor Hadis- i Şerif’te. Yani İslam tek bir ümmettir. Hepsi birbirinin kardeşidir. Bir tek topluluktur ve aynı gayeye inanan insanlardır. Bir diğer Hadiste ise ‘El küfrü milletin vahide’ buyruluyor. Yani küfür de tek bir millettir. Her ne kadar haritaya baktığımızda birçok ülke görüyorsak da bunlar aslında bir merkezden idare ediliyorlar. İşte bu merkezde Siyonizm’dir. Peki, Siyonizm nedir? Demin söylediğim inanca inanmak demektir. 30 milyon insan buna inanıyorlar. Her zaman söylediğim gibi bunların hepsini bir meydana toplasanız ve her birini bir yere kaymakam olarak atasanız sayıları kaymakam olmaya yetmez. Bunlar ne diyorlar? ‘Biz mi? Biz 5765 yıldır kabalaya inandık faizci bir kapitalist nizam kurduk. Bütün dünya bize çalışıyor. Doların üzerindeki piramitte gösterilmiş olan 13 katlı insan organizasyonunu kurduk. İsrail’den olmayan insanları da Benî İsrail için çalıştırıyoruz. Para ve insan gücü bizim elimizde ve böylece dünyaya hâkim olacağız’ diyorlar.”

Terörün ardında para var. Paranın ardında siyonizm var. Prof. Dr. Necmeddin Erbakan, “siyonizmi bir timsaha benzetir. Bu timsahın üst çenesi Amerika, alt çenesi Avrupa, kuyruğu da İsrail’dir. Gövdesi de bütün Müslüman ülkeler dâhil diğer ülkelerdeki hükümetlerin bir kısmıdır. Bundan başka, bir kısım basın mensupları ve işadamları konumundadır. Bunlar Siyonizm’in emrinde çalışan işbirlikçilerdir. İşte bu timsahı oluşturan Siyonizm’i mutlaka tanımalı ve tedbirlerimizi buna karşı almalıyız. Bulunduğumuz nokta böyle önemli bir noktadır. Dünyadaki her fesadın ve terörün ardında Siyonistler vardır. Suikastlerin ardında Siyonistler vardır. Kennedy’i onlar öldürdü. Bütün diğer suikastler bunların marifetleridir. Harp ve terör olayları bunların işidir. Bunları bilmeden yolumuzu çizemeyiz. Biz milletimize bu gerçekleri anlatmaya çalışıyoruz.”

Herkes şunu duysun ve gerçeği öğrensin. Siyonistler bilhassa şu üç Ülkede etkilidir. Onlar İngiltere Almanya ve ABD'dir. Zaten merkezleri terörist İsrail’dir. Dünya’daki tüm terörist, pis, kirli ve provakatif ilişkilerin ucu İngiltere. Almanya, ABD ve terörist siyonist İsrail gizli servislerine ulaşır.

Filanca ülkede bir terör faaliyeti mi olmuştur? Onu görüntüde yapan piyondur. Piyon değil, piyonun arkasındaki ABD, İngiltere, Almanya ve terörist siyonist İsrail mühim.

Malcolm X'in şu sözü şu anda aklıma geldi, "İster mermi kullansın, ister oy pusulası, insan iyi nişan almalı. Kuklayı değil, kuklacıyı vurmalı"

Bugün sosyal medyada (4 Mayıs 2025 günü) paylaştığım şu sözlerim ile yazımı noktalıyorum.

Dünya’daki tüm terörist faaliyetlerin merkezi Almanya Devletine bağlı istihbarat teşkilatıdır. Dünya’daki tüm terörist faaliyetlerin merkezi İngiltere Devletine bağlı istihbarat teşkilatıdır. Dünya’daki tüm terörist faaliyetlerin merkezi Amerika Devletine bağlı istihbarat teşkilatıdır. Ve o teşkilatların hepsinin ipleri terörist siyonist İsrail'dedir.

Para kimde var? Terörist siyonist İsrail'de ve onun güdümündeki Almanya, İngiltere ve ABD'de para var.

Para kimde yok? Kullanılmaya müsait ipsiz-sapsızda para yok. Para için bırakın terör yapmayı, mazallah en yakınını katledecek o kadar manyak insan çok ki bu Dünya’da. İşte onları, ABD'nin, İngiltere'nin, Almanya'nın ve terörist siyonist İsrail’in ajanları arayıp kolayca buluyorlar. Para verip terör yaptırıyorlar.

Evet, şurası muhakkak.

Parası olan, olmayana hükmeder.

Parası olan, olmayanı kullanır.

Parası olan, olmayana eylem yaptırır, terör yaptırır.

Dünya’daki tüm terör olaylarına, Dünya’daki tüm provakatif eylemlere bu açıdan bakın. Neticede parası olan Ülkeler, özellikle 1917’den beri terörü, bir uluslararası ilişkiler enstrümanı olarak kullanıyorlar. Bunu anlamak için çok da stratejist ve uluslararası ilişkiler uzmanı olmaya gerek yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Sandal Arşivi