Anneye şiddete hayır!

Kültürümüzün temelleri olan Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin hadislerinde, anaya babaya iyilik etmenin, saygıda kusur etmemenin önemi, anaya babaya öf bile denmeyeceği, cennetin anaların ayakları altında olduğu buyurulmuştur.

Kur’an-ı Kerim de “Rabbin ondan başkasına ibadet etmemenizi ve anne babaya iyilik etmenizi emretmiştir. İkisinden birisi yahut her ikisi senin yanında yaşlılık çağına ulaşırsa, sakın onlara öf bile deme; onları azarlama, onlara güzel söz söyle.” (İsra 23-24) Peygamberimiz, “Büyük günahlar şunlardır: Allah'a ortak koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek, haksız yere adam öldürmek ve yalan yere yemin etmek.” Amellerin en üstünü anneye babaya iyilik etmektir. Anneye-Babaya isyan etmek ve eziyet etmek günahların en büyükleri arasında gösterilmiştir. Rabbin hoşnutluğu, anne babanın hoşnutluğuna bağlıdır. Rabin öfkesi ise anne babanın öfkesine bağlıdır. Anneye babaya gerekli hürmeti göstermeyenin cennete giremeyeceği buyrulmuştur.

Görüldüğü gibi defaten Kur’an-ı Kerim de de hadislerde de anaya, babaya saygıyı, itaati emreder. Ancak biz her ne hikmetse, özellikle son yıllarda, onlara karşı yapmış olduğumuz saygısızlık, haddi de aşmıştır, sınırı da.

Hiç kimse evladına söz geçirememekte, birazcık büyüdükleri zaman ne anneyi ne de babayı tanımaz hale gelmektedirler. Bu da yetmezmiş gibi, iki nimetimiz anne ve babamıza karşı her türlü saygısızlığı yapmaktan çekinmiyoruz. Bu da toplumda özellikle kadınlarımızı yani annelerimizi son derece önemsiz hale getirmektedir.

Anneye yönelik şiddet eylemleri, saldırılar, ölüm olayları, kadınımızı, annelerimizi yalnızlaştırmakta, çaresizlik içerisinde hayatlarını acı içinde devam ettirmelerine neden olmaktadır.

Her kadın bir annedir. İster evli ister bekar olsun. Allah kadını annelik özelliği ile yaratmıştır. Ondan dolayıdır ki, kadına şiddet yerine, “anneye şiddete hayır” dedik.

Önceki yıllarda beylik laflar ederdik, annemizi bir gün değil, her gün hatırlayalım, der anneler günü batı kültürü bizimle hiçbir alakası yok der, bugünü es geçerdik.

Bugün geldiğimiz noktada, bırakın her günü, bir gün bile onları neredeyse hatırlamıyor, görmemezlikten, onların çığlıklarını duymamazlıktan geliyoruz.

Daha iki gün evvel olan hadise. Anneye, kocası tarafından saldırı yapılıyor, çığlık çığlığa yardım istiyor, çevreden hiç kimse ne müdahale ediyor ne de yardım. Yanımızda şiddete maruz kalan bir kadını, anneyi, görmemezlikten, duymamazlıktan gelmek hangi kültürün eseridir?

Madem ki bir anneye her gün saygı gösteremiyoruz, onun gönlünü alamıyoruz, annelerimize sahip çıkamıyoruz, o zaman bırakın bir gün bari onların olsun ama göstermelik değil, içten ve samimi davranalım. Yapmacık, yasak savma mahiyetinde bir ilgi onları daha çok yaralar.

Klasik beylik bir söz ama doğru. Anne baba hakkı asla ödenmez. Onlar için ne yaparsak yapalım yine de bir şey yaptık diyemeyiz.

Her birimiz anne veya baba olduğumuzda geriye dönüp baktığımızda, içinizde pişmanlık duymayan var mı? Keşke o günlere dönebilsem de anneme, babama saygıda kusur etmesem, öf bile demesem, demeyen var mı?

O halde gelin hep birlikte çocuklarımıza annenin babanın önemini anlatalım. Onlarla yeteri kadar ilgilenmek için vakit ayıralım.

Hayatta bizi karşılıksız seven tek kişinin annemiz olduğunu asla unutmayalım.

Acı ama gerçek. Hadi bir gün bari annemizi hatırlayalım. Kadına yapılan her şiddetin bir anneye yapıldığını unutmayalım.

Kadına yani anneye, annemize yapılan şiddetin sadece fiziki değil, ruhsal ve duygusal olarakta yapıldığını aklımızdan çıkarmayalım.

Önemli not: 9 Mayıs 2025 Cuma günü Akşamı Saat 19.00 da. Ankara-Altındağ Kabakçı Konağında, İç Anadolu Birliği, Türk Dünyası Akademisyenler ve Bürokratlar Birliği, Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanlığı olarak hazırladığımız ve Av. Sevilay Aslan’ın sunumu ile “Anneye Şiddete Hayır” programı gerçekleşecektir. Ayrıca programda anne türküleri ve şiirleri sunulacaktır. Bütün okurlarım davetlidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsmet TAŞ Arşivi