Kürt partisinin önemli adamlarından birisi. Tatlı dilli, hoş sohbetli entelektüel biri insan. Hasip Kaplan, bir HDP kongresi öncesinde “inşallah Kürt partisine bir Türk genel başkan olmaz” demişti. İşte Kürt partisindeki önemli bir Türk. Bir Türk Ocağı başkanlığı seçimi öncesinde de aynı olay olmuştu. Bir Kürt başkan adayı olmuş kulis yapıyordu. Lakin pek çok insan “burası Türk Ocağı o da gitsin Kürt ocağına aday olsun” denilmişti. O başkan olamadı ama Kürt partisine devamlı Türkler başkan oluyor. Herhalde Hasip Kaplan kahrediyordur bu tezata. İşte bu plana uymayan bir insan da Sırrı Süreyya Önder… Kendisi Türkmen aileden ama en iyi temsil ettiği parti Kürt partisi.

Mecliste aradığım vekili bulmaya çalışırken iki genç konuşuyorlardı. Sırrı Süreyya Önder oturumu yönetiyordu. Konuşuyordu o sırada. Gençler kendi aralarında “bu adam hoş bir adam ama gidip ziyaret etsek onu MİT takip ediyordur, bize zararı olur” diyorlardı. Haklılar mıydı bilemem. Ben de bir defa yüz yüze geldim selamlaştık ancak gençlerin endişesi gibi bir endişe ile tokalaşmadım. Bir de İzmir İktisat Kongresinde karşılaştık yine selamlaştık o kadar.

Partisinde iki “Sırrı” vardı. Biz Süreyyalı olanı severdik. Sevgimiz yedi kandilli Süreyyadan dolayı değil, adamlığından, terörist olmayışından ve öz Türk/Kürt oluşundandır. Kaç pak alın vardır Sırrı Süreyya ayarında partisinde bilemem. Hele bir de şu işi tamamlasa da öyle gitseydi. Acele etti tez gitti. Belki millet ona minnettar olacaktı.

Yaptığın hizmete millet minnettardır Sırrı. Ne kadar yaptın ne kadar başardın bilmiyoruz ancak iyi şeyler başardığına inanıyoruz. İbret alsınlar diğerleri “Bir Sırrı Süreyya vardı o da gitti” desinler. İyilere kalmayan dünya kötülere de kalmaz. Yaptıkları kötülük yanlarına kalır. Bunu herkese söylüyorum.