Sefer Aşır Eraslan

Sefer Aşır Eraslan

Neler oluyor

Şu son üç günde önemli olaylar oluyor etrafımızda. Dünyada olanlara başımızı kaldırıp bakmak için zaman kalmıyor. Önem sırasına göre en sondan başlayarak bazı tespitlerde bulunacağım. Bunlardan ilki ve en önemlisi şair, yazar ve fikir adamı Sayın Yavuz Bülent Bakiler ağabeyin vefatıdır.

Sivas’ın yiğit adamı gönül adamı, fikir adamı Yavuz Bülent Bakiler… Kendisinden habersiz bir partinin MYK’sına seçilince itiraz etmiş istifa etmişti. Oysa o parti o görevde kalsaydı hatta kalmasa da isteseydi Sivas’tan mebus olurdu. Türkçe hayranıydı. Güzel konuşmak, Türkçe konuşmak, Türkçe düşünmek şiarıydı. Kadife gibi yumuşak sesiyle anlatırdı. Hiç de zorlamazdı dinleyenleri, sesiyle tavrıyla. Üsküp’ten Kosova’ya ve Türkistan eserlerini Sovyetler dağılmadan Yugoslavya dağılmadan önce yazmıştı. Biz de merak zevkle okumuştuk. Duvak isimli şiir kitabında telli duvağıyla genç yaşta vefat eden bir gelinin mezarlıkta karşılanışını yazmıştı.

Yavuz Bülent Ağabey ile ilk defa Kırşehir’de bir konferansta karşılaşıp tanıştık. Daha sonra 2003 yılında Bakü’de yapılan “Küçük Hazar’dan Büyük Hazar’a Şiir” programında karşılaştık. Programı Elazığ Valiliği Elazığ Kültür Müdürlüğü, Fırat Üniversitesi ve Kültür Bakanlığı desteklemişti. Bu işin başında da merhum Şair Doç. Dr. Ahmet Tevfik Ozan vardı. O çelebi haliyle gönül dostu şair duygusallığı ile programa üç gün önceden gelmiş, hazırlıkları denetlemişti. Şiir programının sunucusu da kendisi idi. Bir Azerbaycan Türk’ü şaire arkadaşla beraber sunmuştu.

Şiir programına ilgi büyüktü. Salon dolu ekabirler hazırdı. Beş altı şairden sonra Azerbaycan’ın gür sesli YAP’çı şairi Zelimhan Yakup çıktı. Salonda uğultu, çocuk sesleri oldukça fazla. Bu arkadaş o davudi sesiyle olabildiğince bağırarak şiirlerini okudu. Çünkü uğultuyu sesleri ancak bastırabilmişti. Vefat etmiş rahmet diledim.

En sona Rahmetli Yavuz Bülent Bakiler çıktı. Uğultu ve çocuk sesleri yine var. Miktofona geldi ama ses kesilsin diye belki beş dakika bekledi. Büyük oranda kesildi ancak bir çocuk sesi hala işitiliyordu. “Hanım hanım, ya çocuğu sustur ya da dışarı çık. Bak seni bekliyoruz buna hakkın yok!” dedi. Çocuğun sesi kesildi. Şiirini okudu en sona “Şah damarımdasın Can Azerbaycan” şiirini okudu. Alkış tufanı aldı yürüdü salonu.

Ertesi gün fakültedeki dersimde öğrencilerime sordum. “Kimler gitti bu programa.” Yarıya yakını gitmiş. Zaten Azerbaycan’da iki kişiye bir şair düşer denilir ya buna da katılım çok. Akşamki Zelimhan Yakup isimli Azerbaycan Türk’ü şairin şiiri mi, Yavuz Bülent Beyin şiiri mi daha etkiliydi” dedim. “Yavuz bey özüne saygılı herkesin de o saygıyı göstermesi için bekledi en sonunda azarladı ve şiirini okumaya başladı. Elbette böyle olmak gerekir” dediler.

Yavuz Bülent Bakiler’i iyi bilirdik hakkımızı helal ediyoruz. Mekanı cennet olsun.

NOT: Kültür Bakanlığı’ndaki görevinden sürgün edilmek istenen Yavuz Bey’in durumundan Rahmetli Demirel Başbakan olarak haberdar olur. CHP’li ortaklarına kızar “böyle bir adamı sürgün edeceksin yerini nasıl dolduracaksın” der ve iadesini ister. Rahmetli Demirel anlatmıştı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sefer Aşır Eraslan Arşivi