Aysel Ayşe Aygün Özer
Sessiz çığlıkların ülkesi
Her gün televizyonlarda, gazetelerde aynı manşetleri okuyoruz:
“Bir çocuk istismar edildi.”
“Sanık serbest bırakıldı.”
“İyi hal indirimi uygulandı.”
Sanki her biri birbirinin kopyası gibi.
Ama unutuyoruz… Her haberin arkasında bir çocuğun susturulmuş sesi, bir annenin yıkılmış kalbi, bir toplumun kararmış vicdanı var.
Bu ülkede çocuklar oyun oynamayı değil, korkmayı öğreniyor. Çünkü sokaklar, evler, hatta bazen okullar bile güvenli değil artık.
İstismarcılar “pişman oldum” diyerek ceza indirimi alırken, o çocuklar bir ömür suskun kalıyor.
Biz ise ekran başında iç çekip diğer habere geçiyoruz…
Sanki acıya alışmak normalmiş gibi.
Yasalar ağır diyoruz, adalet var diyoruz…
Ama adalet, her defasında çocukların gözyaşına yetişemiyor.
Bir çocuğun mahkemede anlattığı her kelime, bir yetişkinin ömrünü yıkmaya yeterken; sanığın “iyi hali” onun suçunu hafifletmeye yetiyor.
Vicdanlar, kanunların arasında kayboluyor.
Bir ülkenin gücü, tankından tüfeğinden değil; çocuklarını koruyabilme iradesinden belli olur.
Ama biz o iradeyi kaybettik.
Çocuklarımıza “sus” diyen bir toplum olduk.
Çünkü sessizliği, güvenlik sandık.
Oysa susturulan her çocuk, geleceğimizin eksilen bir parçası demekti.
Adalet sadece suçluyu cezalandırmak değildir; mağdurun yarasını sarmaktır, geleceğini korumaktır.
Ama bizde yaralar kapanmıyor, sadece üzeri örtülüyor.
Cezasızlık, suçu besliyor.
Ve suç, her gün biraz daha büyüyor.
Bir çocuğun sessizliği, bir milletin en büyük utancıdır.
O yüzden artık susmamak gerek.
O çocukların yerine konuşmak, yazmak, hesap sormak gerek.
Çünkü bir gün, o çocuklardan biri büyüyüp “neden sustunuz?” diye sorabilir.
Bir çocuğun ağlamasından daha acı bir şey varsa, o da bir toplumun bunu duymamayı tercih etmesidir.
Ve bu sessizlik, hiçbir yasayla temizlenmez.
Artık şu soruyu kendimize sormalıyız:
Biz hangi ülkenin insanlarıyız?
Suçluyu koruyanların mı, yoksa çocukları yaşatmak için direnenlerin mi?
Bir çocuğun sessizliği, adaletin yankısı olmalıydı.
Ama bu ülkede, adalet uyuyor…
Ve biz, sessiz çığlıkların ülkesinde yaşamaya devam ediyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.