
Zafer Çam
“Bizden olsun da ne olursa olsun" anlayışı bitmeli
Son günlerde siyasetin dağılımındaki yolsuzluklar, rüşvetler, usulsüzlükler ve kayıtlı çöküntülerle dolu.
Bunların çürümüşlüğü göstermekte. Ahlak yok olduğunda kasaların kilitleri tutmuyor.
Vicdan terazisi kayınca bütçeler şişiyor. Ülkenin içeriğini ne tüketiyor.
Kasalardan çıkan paralar, lüks otellerde yapılan gizli görüşmeler, sekreterlerle oynanan uygunsuz tanıtımlar konuşuluyor.
Bir belediye başkanı rüşvet almıştı, biri malisini zimmetine geçirmiş, bir başka lüks sofralarda halktan kopmuş bir hayat sürüyor.
Ve biz ne yapıyoruz? "Hırsız ama bizim hırsızımız." "Sizinki yapmadım mı?" "Onlar da diyordu."
Adaletim nedir? Bu benim vicdanım mı? Bir başkasının hatası, bizimkini aklarımız mı?
Haksızlık yapanın kimliğinin nedeni önemli? Yanlışa yanlış demek bu kadar mı zorlaştı? Siyasi kimlikler, ayrılıkları örtbas etme aracı haline geldi.
“Bizden olsun da ne olursa olsun” anlayışı, toplumun vicdanını ifade etti. Oysa Olay partiler değil, siyaset adaleti, ahlak ve hakkaniyet.
Devletin malına, yetimin hakkı, mazlumun istihdamı el uzatan kim olursa olsun, hesabını vermeli.
Bunu yapan senin partinden diye sessiz kalmak, suça ortak olmaktır. Hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık kimden gelirse gelsin, karşı durulmalıdır.
Peygamberimiz ne diyor: “Kim bir kötülüğü görürse, düzeltsin. Gücü yetmezse diliyle düzeltmesin. Buna da gücüse kalbiyle buğz etsin. Bu imanın en zayıf derecesidir.”
Biz neredeyiz?
Sessiz kalan, susarak hırsızlara alan açan bir toplum haline mi geldik?
Artık susmayalım.
Bu bizim partiden, bu bizim adam, bu bizim çocuklar tarafından yapılanı meşrulaştıralım.
Haksızlığa susmak, yetimin özgürlüğü yiyene omuz vermektir. Adalet herkes için olmalıdır.
Ahlak herkes için geçerli olmalı. Kimse dokunulmaz değil.
Seçilmiş olmak, güçlü olmak, bir gün o güç elden gittiğinde vicdanlarda da mahkemelerde hesapta büyüyen hesap vermeyeceği anlamına gelmez.
Gelin, partizanlığı değil, ahlaklı konuşalım. Yanlışı yapan kim olursa olsun, yanlışa dur diyelim.
Adil Adaleti sahiplenelim. Hakkı savunalım. Sessiz kalma. Çünkü ses çıkmazsa, çürümüşlük normalleşir.
Ve unutmayın: Halkın hakkı çalındığında susanlar, çalınana kadar mesuldür.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.