2023 Genel Seçimleri sonrasında alçak sesle konuşulmaya başlayan ve alttan alta adeta zorla gündeme sokulan yeni bir konumuz var: yeni bir çözüm süreci.

İnkâr edemeyeceğimiz bir süreç yaşanıyor ama bunun nasıl adlandırılacağı ve bu sürecin maksadının ne olduğu meçhul. Terörün bitme noktasına geldiği, yurt içinde bir zamanlar savaş meydanından farksız olan dağlarda bugün petrol arama çalışmaları yapılıyorken hatta bazı bölgeler turizme dahi açılmışken neden devlet yöneticileri tarafından böyle bir süreç başlatıldı anlamak oldukça güç.

Bu süreçte paydaş olanları ve niyetlerini bir yana koyarak şunu belirtmek gerekir ki bu süreç terör örgütünün tekrar güç toplamasına ve fikri olarak da güçlenmesine zemin hazırlayabilir ki ilk izlenim de böyle gözüküyor. Terör örgütünün ve sempatizanlarının, bizzat etkin devlet adamlarının böyle bir süreç başlatması üzerinden yaptığı dezenformasyon bölgedeki vatansever aileleri zora soktuğu gibi devleti de aciz duruma düşürüyor.

Yıllarca bu vatana sadakatle hizmet eden ve terör örgütü sempatizanlarının bütün baskılarına rağmen o bölgede yaşamaya devam eden şehit aileleri başta olmak üzere Güneydoğu bölgesinin vatansever ailelerin hakkını, itibarını üç beş teröristin ağzına meze yaptırmamak ve bu ailelerin hukukunu gözetmek gerekir. Aksi halde bu ailelerin akıttığı kanın, ödediği bedelin vebalini kimse ödeyemez ve bu ailelerin kalplerine düşecek en ufak bir hüznün mahzunluğu o topraklardan silinmez.

Adı ister çözüm süreci olsun ister daha sevimli bir isim bulunsun terör örgütüne verilecek en ufak bir taviz vermeye niyetlenenler karşısında şehitlerimizin mübarek ruhaniyetini ve aziz şehitlerimizin hukukunu korumayı kendine namus bilen şerefli Türk evlatlarını bulacaktır.