Dini tilkiden öğrenirsen tavuk çalmayı sevap sanırsın

Din, insanın vicdanını arındıran, kalbini doğrultan, kul hakkına karşı titiz davranmayı öğreten bir yolculuktur.

Fakat bu yolculukta seçtiğin rehber yanlışsa varacağın yer de yanlış olur. Çünkü dini tilkiden öğrenirsen, tavuk çalmayı sevap sanırsın.

Bugün en büyük problemimiz tam da bu: Dinin özünü bilmeyen insanlar, dini düzgün yaşamaktansa dini şekillendirmeye çalışıyorlar.

Din ehlinin yerini din tüccarları almış durumda. Kur’an’ı rehber alacakken, menfaatini putlaştıranların peşine takılanlar çoğalıyor.

Görüntü Dindarlığı vs.

Çoğu kişi için dindarlık; Uzun sakal, Gösterişli tesettür, Sosyal medyaya atılan dua videoları, “Elhamdülillah Müslümanız” temalı paylaşımlar haline geldi.

Ama aynı insanlar bir hak yiyince, yetimin rızkına göz dikince, kamu malını zimmetine geçirince hiç tereddüt etmiyor.

Çünkü dini, hak ve adalet öğretisi olarak değil; görselliğin ve gösterinin süsü olarak görüyorlar.

İşte tam burada tilki devreye giriyor.

Tilki Kim?

Tilki, çıkarını dine göre değil, dini çıkarına göre şekillendiren kişidir.

Kibirle konuşur, adaleti kendine göre eğer büker, haramı kendine helal kılma zekâsını gösterişle süsler.

Tilkinin dini anlatışı hoşa gider, çünkü kolaydır.

Emek istemez.

Kul hakkı hassasiyeti yoktur.

Hesap verme korkusu yoktur.

Onun dininde “tavuk çalmak” bile bazen sevaba dönüşür; yeter ki kendi menfaatine hizmet etsin.

Gerçek din bize ne öğretiyor?

Oysa din: Haksızlık karşısında susmamayı, zayıfı korumayı, güçlünün karşısında doğrulmayı, kul hakkından korkmayı, mütevazılığı, adaleti ahlakı öğretir.

Peygamberimizin “Hile yapan bizden değildir” sözü, bugün hâlâ kulaklarımızda çınlaması gerekirken, hileyi marifet görenler çoğalıyor.

Dini tilkiden öğrenen adam, harama kılıf bulmayı marifet sayar.

Helali korumayı değil, haramı saklamayı bilir.

Günaha karşı savaşmak yerine, günaha bahane üretir.

Bu çağın en büyük imtihanı bilgisizlik değil, yanlış bilenlerin çokluğu.

Bilenin değil konuşanın, hakikatin değil gösterişin takdir gördüğü bir düzen oluştu.

İşte bu yüzden:

Dini bilenden değil, güvenilenden öğreneceğiz.

Ahlakı olmayanın ilminden hayır gelmez.

Vicdanı olmayanın fetvası insanı felakete sürükler.

Dinin kaynağı belli: Kur’an, peygamberin yaşam sünnet, akıl ve vicdan.

Ama sen kalkıp bunları bırakır da menfaat düşkünü tilkinin peşine takılırsan…

Tavuk çalmayı sevap, Kul hakkını teferruat, Haramı helal,

Hileyi ibadet sanırsın.

Gerçek dindarlık, tilkinin anlattığı değil; hakikatin gösterdiğidir…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zafer Çam Arşivi